Sıkıyönetim saldırılarına karşı direnen ve ilçelerini terk etmeyen Silopi halkı devletin kendilerini öz yönetim mücadelesinden vazgeçirmeyeceğini ifade ederek, “Hendekleri kapatarak bizi yıldıramazlar. Hendek olsa da olmasa da direnişimiz sürecek. Kazanan Silopi halkı kaybeden devletin vahşeti olmuştur. Kanımızın son damlasına kadar direneceğiz e özyönetimi inşa edeceğiz” dedi.

Şırnak'ın Silopi ilçesine yönelik devlet güçlerinin sıkıyönetim uygulamaları kapsamında devreye soktuğu sokağa çıkma yasağı halkın öz savunma direnişi karşısında 37'nci günde geri atım atarak gündüzleri kaldırmak zorunda kaldı. Devletin tank, top ve ağır silahlarla evleri yakıp yıkarak gerçekleştirmek istediği insansızlaştırma politikası ise halkın tüm saldırılara rağmen ilçeyi terk etmemesiyle sonuçsuz kaldı. Topraklarını asla terk etmeyeceklerini ve direnişi sürdüreceklerini belirten Ayşe Tokay, herkesi direnişe ortak olmaya çağırdı.

‘BARBARCA SALDIRDILAR’

Nuh Mahallesindeki evini tüm saldırılara rağmen terk etmeyen Tokay, devlet güçlerinin evlerine bomba attığını, daha sonra tarayarak ateşe verdiğini söyledi. Evlerini ateşe veren asker ve polislerin ‘sizi kurtardık bize dua edin’ diyerek kendileri ile dalga geçtiğini de aktaran Tokay, “Cehennem zebanileri gibi bize saldırdılar. Barbarca, vahşice üzerimize çullandılar. Evimizi ateşe verdikten sonra ahırda bulunan ineğimizi de katlettiler” dedi.

‘BU VAHŞETE BOYUN EĞMEYECEĞİZ’

“Biz onlara ne yaptık da bizlere bunu yapıyorlar. Bu şekilde mi bizi dize getirecekler?” diye soran Tokay, “Bu şekilde bizi Türk yapacaklarını mı sanıyorlar. Ne olursa olsun, Kürt olmaktan vazgeçmeyeceğiz, ne olursa olsun yurdumuzu, mahallemizi, evimizi, toprağımızı terk etmeyeceğiz” sözleriyle tepki gösterdi. Görülmemiş bir vahşete maruz kaldıklarını dile getiren Tokay, bu zulmün kendilerine asla boyun eğdiremeyeceğini vurguladı.

‘1 AY EVİMİZİN BODRUMUNDA YAŞADIK’

Nur Mahallesi'nde yaşayan Güle Halitoğlu isimli 10 çocuk annesi kadın ise, gece yarısı evlerinin basıldığını ve evde bulunan tüm erkeklerin gözaltına alındığını ifade etti.

Halitoğlu şöyle konuştu: “Bir devlet kendi halkını nasıl bombalar? Tam bir ay bodrumda hayvanlarımızla birlikte kaldık. Böyle bir zulüm görülmemiştir. Bulunduğumuz ev tam bir ay yoğun bombardıman altında kaldı. Bodruma sığındık ve sadece otlu peynir yiyerek hayatta kaldık”

‘KAZANAN SİLOPİ HALKIDIR’

Tüm bu saldırılara rağmen evlerinin terk etmediklerini ifade eden Halitoğlıu, devlet güçlerine boyun eğmediklerini, devlet güçlerinin tüm vahşi uygulamaları ve ağır silahlarına rağmen başarı elde edemediğini hatırlattı. Onlarca canlarının katledildiğini, evlerinin yakıldığını, hayvanlarının katledildiğini belirten Halitoğlu, yine de direndiklerini ve Silopi’yi terk etmeyerek kazandıklarının altını çizdi. Halitoğlu, tüm Kürdistan halkını direnmeye ve direnişlerini sahiplenmeye davet etti.

‘KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR ÖZ YÖNETİMİ İNŞA EDECEĞİZ’

İsmet Öztürk ise, asker ve polislerin kendilerini öldürme tehdidiyle göçertmeye zorladığını dile getirdi. Öztürk, “Bu görüntüler tam bir vahşet. Dünyanın hiçbir yerinde böyle zulüm uygulanmamıştır. Çocuklar, kadınlar ve gençlerimizi gözlerini kırpmadan katlettiler” dedi. Ne olursa olsun topraklarını terk etmeyecekleri kararlılığını paylaşan Öztürk, şu mesajı verdi: “Hendekleri kapatarak zafer kazandıklarını sanıyorlar, hendekler olsa da olmasa da biz yine kanımızın son damlasına kadar Silopi’de kalmaya ve öz yönetimi inşa etmeye deva edeceğiz” diye konuştu.