Silopi halkı: Devlete boyun eğmedik, biz kazandık

Silopi'de 34 gündür devam eden sıkıyönetim saldırıları karşısında direnişini sürüdüren Silopi halkı, , "Devlet bizleri zorla evlerimizden çıkarmış olabilir ama biz ne öz yönetim tercihimizden ne de komünal yaşamdan vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Mahalleleri devlet güçleri tarafından işgal edildikten sonra zorla evlerinden çıkarılan binlerce kişi saldırı ve işgalin görece az olduğu mahallelere geçerek öz yönetim ve komünal yaşam inşasına burada devam ediyor. Devlet güçlerinin  Silopi'ye yönelik 34 gündür adeta bir ülkeyi işgal etmeye yetecek kadar asker-polis- tank, top ve her türlü ileri teknoloji silahlarla  sürdürdüğü saldırılar halkın öz yönetim iradesi karşısında tuzla buz oldu. Mahallelerinden devletin "Kimyasal gaz atacağız" tehdidi ve yapılan tank atışları ile zorla çıkarılan Silopi'liler' den Emine Uçkan, Ahmet Aşkan ve Celal İşil, geldikleri Yenişehir, Ofis ve Dicle Mahallelerinde  komünal yaşam ve öz yönetim tercihlerini ısrarla sürdürdüklerini, devletin tank, top ve ağır silahlarla kendilerini evlerinden çıkarabileceğini ancak öz yönetim tercihlerinden asla vazgeçiremeyeceğini söyledi.

Oturduğu Dicle Mahallesinde devlet güçlerinin  "gaz atacağız" anonsu ve evinin yapılan tank atışları sonucu hasar görmesi üzerine dört çocuğunu korumak için çıkmak zorunda kalan Emine Uçkan, devletin saldırılara rağmen iradelerini  kıramadığı için kendilerini doğrudan hedef alarak evlerinden çıkmaya zorladığını anlatarak  şunları belirtiyor: "Biz günlerce evimizden çıkmadık, devletin her türlü saldırısı karşısında  öz yönetim  tercihimizden vazgeçmedik. Devlet vazgeçmeyeceğimizi görünce son zamanlarda artık evlerimizi doğrudan hedef almaya başladı, Dicle Mahallesinde evler tanklarla vuruldu, sonrasında "Kimyasal kullancağız" anonsu yaptılar, çocuklarımı düşünerek mahalleden ayrıldım" 
Devlet güçlerinin kendilerini zorla mahalleden çıkarmış olabileceğini ancak öz yönetim tercihlerinden asla vazgeçiremeyeceğini dile getiren Uçkan, "Devlet hendekleri kapatarak kazandığını düşünüyor  olabilir, ama biz vazgeçmedik. kanımızın son damlasına kadar da vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Mahallelerine, evlerine dönerek öz yönetimi yeniden inşa edeceklerini belirten Uçkan, öz yönetimin hendek meselesi olmadığını Silopi halkının artık özgür yaşamak istediğini  vurguladı.  Uçkan, çok acı çektiklerini ancak yinede özgürlük talep etmekten vazgeçmeyeceklerini de ekledi. 

Öz yönetimin kendileri için hendek yada barikat olmadığını ifade eden, Ahmet Aşkan ise Nuh mahallesindeki evlerini bırakıp gelmek zorunda kaldıkları Ofis mahallesinde öz yönetim ve komünal yaşamlarını sürdürdüklerini ve devletin sistemini tanımayacaklarını söyledi.  Devletin tank, top ve bombardımanlarla en fazla hendekleri kapatabildiğini  belirten Aşkan, ancak bir halkın zihninde meşruiyetini yitirmiş  sistemlerini tank ve top ile kendilerine kabul ettiremeyeceklerinin altını çizdi. 

Başak Mahallesindeki evlerinden zorla çıkarıldıktan sonra Yenişehir Mahallesine gelmek zorunda kaldıklarını aktaran 5 çocuk babası Celal İşil, kendileri için esas olanın tercihlerinden vazgeçmemek olduğunu paylaşarak, "Hendek, barikat sistemimizin öz savunma aracıdır, öz savunma gerekirse başka araçlarla sürdürülür, ihtiyaç duyulursa yeniden hendek kazılır, barikat kurulur. Bu devlet kaybetmiştir"  mesajını verdi.

Devletin içine gireceği en iyi yaklaşımın tankı, topu askeri ve polisini Kürdistan'dan çekmek olacağını söyleyen İşil, "Tası tarağı toplayıp gitsinler, biz tercihimizi yapmışız. Zırhlı araçlardan inemiyorlar, zırhlı araçlardan kafasını çıkaramayan bir devlet neyin zaferinden bahsediyor, neyin meşruiyetinden bahsediyor.  Devlet Silopi'de ve Kürdistan'da kaybetmiştir" diye konuştu. İşil, öz yönetimlerini hep birlikte yeniden inşa edeceklerini de ifade etti.