Silopi'de uygulanan soykırım saldırılarında sonuç almak için Türk devlet güçleri insanlık tarihine insanlık suçu olarak geçen bir çok uygulamaya imza attı. Binlerce kişi evlerinden silah zoruyla çıkaran devlet güçleri Nazi Almanya'sına benzer toplama kampı olarak kullandığı Yenişehir Mahallesi Spor Salonu'nda işkence etti. GBT kontrolünden geçirilenlerin çoğu fişlenirken, birçoğu da gözaltına alındı ya da daha sonra cenazesi katledilmiş halde bulundu. Toplama kampına getirilenler arasında bulunan ve akli dengesi yerinde olmayan 42 yaşındaki Hasan Yağmur da bulunuyordu.

Barbaros Mahallesi'nden silah zoru ile evinden çıkarılan Yağmur'un cenazesi günler sonra Başak Mahallesi'nde sokak ortasında bulundu. Karnından aldığı kurşun ile yaşamını yitiren Yağmur'un kampta infaz mı edildi sorusunu akıllara getirdi. Yağmur'un babası Ali Yağmur, oğlunun 90'lı yıllarda PKK saflarındayken KDP güçlerince yakalanarak, Türkiye'ye teslim edildiğini ifade etti. Oğlunun tutuklanarak, Elazığ'da cezaevine atıldığını belirten Yağmur, oğlunun cezaevindeyken gördüğü işkencelerden dolayı akli dengesini yitirdiğini aktardı.

Yağmur, Silopi'de yaşadıkları vahşete değinerek, devlet güçlerinin kendilerine 'buradan çıkın yoksa ölürsünüz" diyerek, silah zoru ile evlerinden çıkarttıklarını kaydetti. Tek sıra halinde dizildiklerini ardından toplama kampına dönüştürülen spor salonuna götürüldüklerini belirten Yağmur, devlet güçlerinin mahallede kendilerini topladıkları sırada oğlu ile iletişimlerinin kesildiğini dile getirdi. Silopi'de halka dönük ağır bir saldırı gerçekleştiğinin altını çizen Yağmur, "Bizi oraya götürdüklerinde ortadan kayboldu. Mahallede bizi topladıkları sırada iletişimimiz koptu. Oraya gittiğimizde de onu çok aradık ama bulamadık" dedi.

Yakınları ve tanıdıklarının oğlunu Silopi İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde gördüklerini belirten Yağmur, oradan da toplama kampına getirildiğini bilgisini aldıklarını ifade etti. Toplama kampına götürüldükten sonra 4 gün boyunca aradıklarını belirten Baba Yağmur, "Yakınlarımızı onu spor salonunda da görmüş. Biz yetkililere de söyledik ama bir şey çıkmadı. Günler sonra cenazesi Başak Mahallesi'nde sokak ortasında bulundu. Karnına isabet eden tek kurşunla katledilmiş" diye konuştu.

Günler sonra devlet güçlerinin kendilerini aradığını belirten Yağmur, sokak ortasında bulunan iki cenazenin teşhisi için Silopi Devlet Hastanesi'ne gittiklerini kaydetti. Hastaneye giderek, cenazelerden birisinin oğluna ait olduğunu öğrendiğini kaydeden Yağmur, "Bize 'eğer üç gün içinde cenazenizi almazsanız biz defnedeceğiz' dediler. Bunun üzerinde ben ve birkaç yakınım bir akşam üzeri cenazesini alıp, Yenişehir Mahallesi'nde bulunan mezarlığa defnettik" ifadelerine yer verdi.