Şêx Said ve dava arkadaşları anısına Erzurum Hınıs'ta yapımına başlanan, ancak Kaymakamlık tarafından yapımı iki kere durdurulan anıt nedeniyle DBP'li belediye eşbaşkanları ile Fen İşleri Müdürü hakkında verilen para cezasının ardından 15'er yıl hapis istemiyle dava açıldı.

Şêx Said'in torunu Hasan Basri Fırat'ın Eş başkanlarından biri olduğu Erzurum'un BDP'li Hınıs Belediyesi tarafından 1925 yılında Diyarbakır'da asılan Şêx Said ve dava arkadaşları anısına ilçede yapılmak istenen anıta dair tahammülsüzlük sürüyor. Kaymakamlık tarafından iki kez keyfi gerekçelerle yapımı durdurulan anıt hakkında yine Kaymakamlığın şikâyeti üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen 2 mülkiye müfettişinin hazırladığı rapor sonucu belediye eş başkanları Şêx Said'in torunu Hasan Basri Fırat ve Gülay Peker ile Fen İşleri Memuru Abdulhekim Fırat'a, "Kamu zararına sebep" oldukları gerekçesiyle 57 bin 333 TL para cezası kesilmişti. 

Bu cezanın ardından Hınıs Cumhuriyet Savcılığı tarafından Eşbaşkanlar Peker ve Fırat hakkında "Suçu ve suçluyu övmek", "örgüt üyesi olmak" ve "kamu malına zarar vermek" iddialarıyla iddianame hazırlandı. Eşbaşkanlar için 15'er yıla kadar hapis cezası istenen iddianame mahkemece kabul edildi.

Haklarında açılan davaya yargının AKP'nin güdümünde olduğunu söyleyerek tepki gösteren Eşbaşkan Gülay Peker, Kürt halkı olarak değerlerine dün olduğu gibi bugün de sahip çıkmaya devam edeceklerini söyledi.

Diğer Eşbaşkan Hasan Basri Fırat'ın halen tutuklu bulunduğunu hatırlatan Peker, "Kürt siyasetçileri hapse tıkmak için ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar. Şimdiye kadar binlerce partili arkadaşımız hiçbir gerekçe olmaksızın tutuklandı. Belediye Eşbaşkanımız Hasan Basri Fırat da halen cezaevinde tutuklu bulunuyor. Biz hırsızlık yapmadık, halkı soymadık, ne yaptıysak açık açık yaptık. Halkımıza verilmeyecek hesabımız yoktur. Kapılar ardından yapılan hesaplarımız olmadı ve olamaz" dedi.

"Şêx Said, Kürt halkının değeridir, yaşatılacak" diyen Peker, şunları söyledi: "Bu halk için Şex Said Efendi'nin bir yeri ve önemi vardır. Devletin bu kirli oyunları ile yüzleşip mezarlarının yerini açıklaması beklenirken, bir anıta bile tahammül edemiyor. Peki nasıl bir barış yapılabilir bu halk ile. Bu halk değerlerini bir kenara bırakmadı ve bırakmaz. Bu halk nasıl dün değerlerine sahip çıktıysa bugün de aynı şekilde sahip çıkacaktır. Kimse bu iradeyi kıramaz."