Batı Kürdistan'da sık sık provokasyonlar, saldırılar ve PKK karşıtlığı ile gündeme gelen Salih Bedrettin'in daha 1990'lı yılların ilk yarısında Suriye'den PKK'nin çıkarılması için Türkiye'den silah ve askeri eğitim istediği belgelendi. 
 
Batı Kürdistan'daki kent yönetimlerin halk tarafından ele geçirilmesi ardından bir çok saldırının arkasındaki kişi olarak görülen Salih Bedrettin'in Türkiye ile olan işbirliğinin çok daha eskilere dayandığı belgelendi. 

Lekolin.org sitesinin yayınladığı Arapça bir belgede Bedrettin'in imzası ve bir mühür var. Türkiye'nin Suriye büyükelçiliğine yazıldığı belirtilen 29 Mart 1994 tarihli belgede şunlar ifade ediliyor:

"Kardeşim Doktor Ahmet Bin Meizi

Selamlar. Tunus'ta bulunan Türk büyükelçiliğine gönderdiğiniz mektubunuzu memnuniyetle aldım. Ve size teşekkür ederim. PKK’ye karşı mücadele konusunda İttihat Eşhap Partisi (Halk Birlik Partisi) ile Türk elçiliğini tartıştırdığınız için size teşekkür ederim.  Mektupta belirttiğiniz konuları ,Türk tarafının da kabul etmesiyle biz de kabul ediyoruz. Bu konular nelerdir?

1-  Türkler bize bu konuda silah ve destek verecek. Ve örgüt için Almanya, Polonya, Bulgaristan, Lübnan’da büro açılacak.

2-  Türk subaylar Türkiye ve Lübnan topraklarında askeri eğitim verecek, nasıl ki geçmişte Filistinliler eğitim gördülerse.

3-  Türkiye bize diplomatik pasaportlar versin. Biz de örgüt olarak garanti veriyoruz ki PKK’yi Suriye topraklarından çıkaracağız.

Biz bu konularda diyalogun devam etmesini istiyoruz ve Türk elçiliği de bu konuda bilgilendirilsin. 
                                        
Saygılarımla, Kardeşiniz Salih Bedrettin

İttihat Eshap Partisi Başkanı (Halk Birlik Partisi)

29.03.1994"

Belgede, "Ben anlamadım neden bu belge mühürlü ve imzalı istenmiş" şeklindeki dipnot da dikkat çekiyor. 

SALİH BEDRETTİN KİMDİR?

Selah Bedrettin, Saddam rejimi döneminde Irak'a sığınmış, ardından Güney Kürdistan'a geçerken, Suriye’deki olaylardan sonra Türkiye'ye sığınmıştı.

Qamişlo (Kamışlı) nüfusuna kayıt olan Bedrettin, 1982’de Filistin ve Kürt hareketinin arasını bozan ve PKK’yi terör örgütü olarak ilan eden "ilk kişi" olarak da hatırlanıyor. Lekolin'e göre,  "geçmişte Güney Kürdistan’da birçok Kürt’ü katletmiş, 16 Mart 1988’de başta Türkiye’nin desteği olmak üzere birçok dış devletinin içinde olduğu Halepçe katliamının baş aktörü Saddam Hüseyin’e ajanlık etmiş." Aynı site Bedrettin'in  "Saddam Hüseyin’in işbirlikçisi bu kişi yıllarca Mela Mustafa Barzani ve PDK’ye karşı ajanlık faaliyetleri yürüttüğünü" belirtiyor. 

Bedrettin, 1996’ya kadar İttahat Eshap Partisi’nin (Eshap’ların Birliği Partisi) başkanlığını yürüttü. Bu parti feshedildikten sonra  Partiya Azadiya Kurd (Özgür Kürt Partisi) Kuruldu. Her ne kadar bu partinin başına Mustafa Cuma seçilse de, perde arkasından yöneten kişinin Salih Bedrettin olduğu iddia ediliyor. 

Hewlêr’de (Erbil) Rabitit El Kawa Liskafa’nın (Kawa Kültür Derneği) sorumlusu olan Salih Bedrettin, Suriye'deki çatışmalar sırasında da Türkiye ile olan işbirliği gündeme gelmişti

Türk Dışişleri Bakanlığı tarafından  Hewler'deki Türk Konsolosluğu'na yazıldığı iddia edilen "gizli" ibareli bir belgede de Selahattin Bedrettin ismi geçiyordu. 25 Haziran günü ANF'de yer alan belgedeki ifadelerden, Kürtlerin rejime karşı Sünni Arap milliyetçileriyle birlikte silahlı mücadeleye girişmesi için Türk istihbaratının yoğun bir faaliyet içinde olduğu anlaşılıyordu. Bunun için de İstihbarat Teşkilatı'nın Kürt kökenli Suriye vatandaşı Selahattin Bedrettin”ile görüştüğü, yapılan görüşmede Kürtleri silahlı Arap muhalefeti ile birleştirmesini istediği belirtiliyordu.  

Salih Bedreddin, 2012 içerisinde başta Helep olmak üzere Kürtlere yönelik saldırılar düzenleyerek çok sayıda sivil ve YPG savaşçısının hayatını yitirmesine neden olan Selahaddin Eyyubi Taburu'nu arkasındaki kişi olarak da suçlanmıştı.