Rojhilat'ın devrimci damarı: Kak Fuat Mustafa Sultani

Rojhilatlı ve Başurlu birçok siyasetçi, Kak Fuat Mustafa Sultani’yi gerçek bir devrimci ve bir sosyalist olarak değerlendiriyor.

Rojhilat'ta Kürtlük mücadelesi çok eski tarihlere dayanıyor. Kürt isyanları olarak Kürdistan tarihinde geçen 29 isyandan ilkinin olduğu topraklar olarak bilinir, Rojhilatê Kurdistan. 1626 yılında Emirxan Bradost tarafından başlatılan bu isyan, Rojhilat'ın Mirgewer, Tirgewer, Soma Bradost bölgeleri olarak bilinen bölgeler ile Başur'un Bradost bölgesini kapsayan isyandır. İsyan kısa süre içinde bastırılır. İsyanın bastırılmasından 10 yıl gibi kısa bir süre sonra Kürdistan’ı ikiye bölen Osmanlılar ile İran arasında  Kasr-i Şirin anlaşması yapılır. Böylelikle Kürdistan ikiye bölünür. Ancak Rojhilat'taki mücadele ardı arkası kesilmeden devam eder. 1946 Mahabad Cumhuriyeti'nin kuruluşu ile bu mücadele zirveye ulaşır. Ancak başta Rusya olmak üzere uluslararası güçler ile Mahabad'da yer alan bazı Kürtlerin İran ile yaptığı iş birliği sonucu Mahabad yıkılır. Ama Kürtlük mücadelesi bitmez ve devam eder. 1970’li yıllara gelindiğinde, Rojhilatê Kurdistan’da devam eden mücadele ilerici, sol, sosyalist İran’ın bağımsız solcuları ile birlik arayışı yapan önderlerle de sürer.

Bu önderlerden biri Kak Fuat Mustafa Sultani’dir. Meriwanlı Sultani, Kamyaranlı Kak Sıdık Kemanger, Dr. Cafer Şefii ve bunlarla aynı özellikleri taşıyan arkadaşları ile yeni çıkışlar yapar.

KAK FUAT MUSTAFA SULTANİ KİMDİR?

Sultani, 28 Mart 1948 tarihinde Meriwan'a bağlı Almana köyünde iki eşli bir babanın 12’si erkek, 2’si kız 14 çocuklu bir ailenin oğlu olarak doğar.  Baba adı Heme Reşit Mustafa Sultani. Anne adı Behiye Konepoşi’dir.
Babası büyük bir toprak ağasıdır. Binlerce dönümlük araziye sahip biridir. Aile İran rejimi içinde yeri olan bir aile olarak bilinir.

Kendi köyünde, 1954 yılında, 6 yaşında iken ilkokula başlar. İlkokulu  4 yıl kendi köyünde okuduktan sonra, 1958 yılında okuluna devam etmek için Sinê’ye gider. Kendisinden önce Sine’ye giden ağabeylerinin yanına yerleşir. 1960 yılında Sine’de Razi adındaki liseye başlar. 1963 yılında matematik bölümüne devam eder.  3 yıl da burada okur. 1966 yılında liseyi bitir. Okulu bitirdikten sonra Meriwan'daki sigara idaresi merkezinde memurluğa başlar.

Sultani'nin Meriwan’da sigara idaresinde memurluğa başladığı yıllarda, Rojhilat'ta en fazla tütünün ekildiği yer Meriwan’dı. Ayrıca İran ve Rojhilat'ın en katileli tütünleri de orada yetişiyordu. 1967 yılında girdiği üniversite sınavında en yüksek puan alan öğrencilerden biri olur.  O yüzden İran’ın 12 ünivesitesinden istediği bölümü okuma hakkını elde eder.

Kendisi en çok Abadan’daki Petrol Üniversitesi'nde okumak ister ve buraya kayıt yapmaya giderken mulakaka alınır. Mulakatta "İran Başbakanı olursan ne yaparsın" diye bir soru sorulur. Henüz 19 yaşında olan Kak Fuat, bu soruya, "ilk yapacağım şey, Kürdistan, Belucistan ve Tahran’daki yoksul mahallelere hizmet ederim" olur. Kak Fuat’ın bu cevabı, kendisinin çok istediği bu üniversiteye kabul edilmemesine neden olur. Her ne kadar sınavda aldığı puan, başarı düzeyi tüm İran üniversitelerinde kayıt yapma hakkını doğursa da.

Kak Fuat, Tahran’da özel bir üniversite olan Arya Mehr Sanaat (Endüstri) Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü'ne kayıt yapar.

Üniversiteye başladıktan iki yıl sonra, yani 1969 yılında, İran’ın bağımsız solcularından bazıları ile tanışır, böylelikle siyasal çalışmalara başlar. Bu çalışmalar aynı zamanda Komala’nın kuruluş altyapı çalışmaları olur. 1969'un sonbahar aylarına gelindiğinde, Komala’nın kuruluş altyapısını tamamlar. 1971 yılında üniversiteyi bitirerek, elektrik mühendisi olarak mezun olur. 1972 yılında askere alınır. Memleketi olan Meriwan’daki elertrik dairesinde askerlik görevini yedek subay olarak yapmak için görevlendirilir.

ÇİFTÇİLERİ ÖRGÜTLER

Askere gitmeden önce 1972 yılında Meriwan başta olmak üzere Rojhilat ve İran’da temel bir sorun olan çiftçilerin örgütsüzlüğüne, kendilerine yönelik baskılara bir çözüm bulmak için Meriwan Çiftçiler Birliği'ni kurar. Birliği kurmasına en başta karşı çıkanlardan biri, babası olur. Ancak Kak Fuat, babasından kendi payına düşen toprakları yoksullara dağıtarak, başka bir adım atar.

Çiftçiler Birliği'ni kursa da ağa, bey, büyük toprak sahipleri ve derebeylerin çitfçilere yönelik baskıları, saldırıları azalmıyor. Kak Fuat, buna da çözüm bulmak için çitfçilerin kendilerini savunmaları için bir silahlı güce ihtiyaçlarının olduğunu söyler. Kurulan silahlı gücün içinde kardeşi Emin ile birlikte yer alır. Çiftçiler Birliği içindeki çiftçiler dönüşümlü bir şekilde onlar adına kurulan silahlı peşmergelik yapmaya başlar. Bu görevi yapmaya gidenlerin, peşmergelik görevini yerine getirme süresinde sulama, ekim biçim ve ev ihtiyaçları birlikteki diğer arkadaşları tarafından yerine getirilir.

REJİMİN SÜRGÜN VE ZİNDANIYLA TANIŞIR

Meriwan Elektrik Dairesi'nde yedek subay olarak askerlik görevini mühendis olarak yaparken SAVAK sorumlusu ve Meriwan kaymakamı ile çelişki ve çatışma yaşamaya başlar. Bu yetkililerle yaşadığı sorunlardan ötürü Kak Fuat, Loristan Eyaletinin  Brucêrd şehrine sürgün edilir.

Askerliğini 1974 yılında bitirip Sine Endüstri Enstitüsünde eğitmen olarak göreve başlar.

Sine'de 20 Ekim 1974 tarihinde tutuklanır. Tutuklandıktan sonra, jandarma ve SAVAK ortak komitesine bağlı Tahran’daki zindana atılır. İlk mahkemede dört yıl hapis cezası ile cezalandırılır. 

Tahran'daki bu zindanda üç yılını tamamladıktan sonra geri kalan bir yıllık cezasını çekmek için Sine’ye sevkinin yapılmasını ister. Talebi kabul edilir, Kak Fuat geri kalan bir yıllık cezasını çekmek için Sine’ye gönderilir.

Sine Cezaevinde kalan bir yıllık cezasını çekmek için yatarken siyasi tutsak arkadaşları ile cezaevindeki koşullar, siyasi tutsakların hakları vb. birçok hak ihlalini gerekçe yaparak, açlık grevi başlatılır. Açlık grevinin başlatılmasına Kak Fuat öncülük eder. 24 günlük açlık grevinden sonra talepleri kabul edildiği için eyleme son verilir.

HALK SAHİPLENİR

Sine Cezaevinden 29 Eylül 1978 tarihinde tahliye olur. Tahliye olduğunda Sine ve Meriwan halkı tarafından büyük ve kitlesel törenle, bir lider gibi karşılanır. Kak Fuat’a halkın bu yaklaşımı onun büyük bir devrimci ve lider olduğunun kabul edilmesi anlamına gelir. Cezaevinden çıktıktan bir gün sonra köyüne döner. Köye dönüşü de kitlesel bir şekilde karşılanır. Köye gittikten iki hafta sonra geniş ailesinin katıldığı büyük bir aile toplantısı yapılır. Toplantıda aile fertleri tek tek görüşlerini dile getirip Kak Fuat’tan talep ettiklerini dile getirirler. Bu toplantıdan Kak Fuat’a ortak bir mesaj çıkar: 4 yıl zindanda kaldın. Büyük acılar ve işkinceler yaşadın. Bundan sonra geleceğini düşünmelesin.

Kak Fuat, tüm aile fertlerinin konuşmalarını dinledikten sonra, çok kısa ve özetle, aileye mesaj veriyor. Devrimcilik, Kürdistan ve Kürtlük mücadelesini devam ettirmekte ısrarlı olduğunu söylerken, aileye de bir daha kişisel gelecekle ilgili bir gündemle kendisine gelmemelerini belirtiyor.

İRAN'IN BAĞIMSIZLIKÇI SOLCULARI İLE GÖRÜŞME ARAYIŞI

Aile toplantısından sonra 22 gün daha Meriwan'da kalıyor. 23. gün Meriwan’dan ayrılıyor. Hasta olan kız kardeşi Melike’yi tedavi ettirmek amacıyla İran’ın kuzeyinde yer alan Ramser kentine götürüyor. Birçok çevre tarafından, Kak Fuat’ın hasta kız kardeşini tedavi için bu bölgeye götürmesinin nedeninin, İran’ın bağımsızlıkçı solcuları ile görüşmek olduğu yönünde değerlendiriliyor. Zira aynı dönemde İran’ın bağımsızlıkçı solcuları Kuzey İran’da İran karakollarına yönelik baskınlar yapma tarzında eylemlerini başlatıyorlar.

Ramser’den ayrılarak Tahran’a gidiyor. Tahran'a gidiş nedeni ise iran’da en uzun süreli tutuklu olan devrimci Sefer Qehremani’nin tahliye edilmesini karşılamak. 
Sefer Qehremani ile birlikte tahliye edilen ve daha sonra Komala’nın kurucuları arasında yer alan Şuayip Zekeryayi de karşılanıyor. Bir gün sonra Kak Fuat ile Şuayip Zekeryayi birlikte Sine’ye dönerler. O sırada Ahmed Müftizade çevresi bir açıklama yaparak, 'bunların kendilerinen olmadığı ve karşılanmaması gerektiğini' söylüyor. Ancak Sine halkı, Müftizade ve çevresini dinlemeyerek, yediden yetmişe Kak Fuat ile Şuayip Zekeryayi’yi karşılıyor. Bu tutum radikal solculuğun Sine’de etkili olduğunu gösterdi.

Cezaevinden çıktıktan sonra 11 ay aralıksız bir şekilde örgütleme çalışmalarını yürütür. Kasım ayında Komala’nın kongresinin yapılması gerekir. Kak Fuat, kongenin yapılacağı günlerde tütüncülerin tütün toplama hasadında olduğu ve onlara yardıma gitmek için kongreyi erteliyor. İki ay sonra yani Aralık 1978'de, Nağede ve Sine’de peşpeşe gerçekleştirilen kongerelerle Komala’nın kuruluşu ilan edilir.

REJİMİN SALDIRILARINA KARŞI ÇABALAR

Kak Fuat, zindandan çıktığında Hümeyni iktidarı dönemi başlamıştı. Yeni gelen İran rejimi de diğer şah rejiminin Kürt politikasını değiştirmediği gibi, aksine Kürtlere yönelik saldırılarda yeni  yöntemlerde devreye sokuyor. Kak Fuat, bu duruma karşı Kürtlerin örgütlü bir şekilde mücadele etmesi gerektiği inancında.

İran rejiminin Kürtlere yönelik saldırılarına karşı 11 Şubat 1979 tarihinde Meriwan’da  halk, şahın heykelini yıkar. Halk, Kak Fuat’ın öncülüğünde devlet kurumlarının hepsini ele geçirir. Asker ve memurlar ise esir alınır. Bu dönemde Kak Fuat, sivil toplum örgütlerinin kurulmasına, bu örgütlerle halkın örgütlenmesine ağırlık verir.  Ocak 1979'da Meriwan'da Öğretmenler Birliği onun çabası ile kurulur.

MERİWAN'DA 8 MART KUTLAMASI

Kak Fuat, 8 Mart 1979'da Meriwan’da Kadınlar Gününün kutlanması için öncülük eder. Meriwanlı kadınlar o gün Meriwan’da günlerini kutlamak için meydanları doldururlar. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ne ilişkin verilmesi gereken mesaj, Kak Fuat tarafından yazılır, onun öncülüğünde kurulan Meriwan Öğretmenler Birliği'nden Nahid Muhammedi adındaki kadın öğretmen tarafından okunur.

Kak Fuat tarafından İran ve Rojhilatê Kurdistan'da kutlanmaya başlayan 8 Mart, bir gelenek olarak kaldı. İran ve Rojhilat'ta İran rejimi Meriwan, Sine ve Tahran’da 8 Mart kutlamalarına izin veriyor. Bu durum Kak Fuat’tan kalan bir gelenek olarak kabul ediliyor.

Baharla birlikte İran rejiminin Rojhilat halkı, kentleri ve peşmergelerine yönelik saldırıları başlar. 
Newroz’un yakınlaştığı 21 Mart gününe yakın günlerde İran rejimi ile Sine halkı ve oradaki peşmerge güçleri arasında şiddetli çatışmalar başlar.

Kak Fuat, Sine’ye geçer. Kak Sıdık Kemanger ile birlikte Rejimin başlattığı saldırıları durdurmak için görüşmelerde bulunur.

SAVAŞA KARŞI ÇAĞRISI

Kak Fuat ve arkadaşları tarafından 1 Nisan 1979 tarihinde bir bildiri kaleme alınır. Bildiride, yapılacak referanduma halkın katılmaması çağrısında bulunulur.

Çatışmalar 20 Nisan 1979'da bu kez Neğede’ye sıçrar. Kak Fuat, Şeyh İzzettin Hüseyni’ye danışmak için Mahabad'a gider.

1 Mayıs İşçi Bayramı dolaysıyla Meriwan’da Kak Fuat öncülüğünde büyük bir tören düzenlenerek, bayram kutlanır. 5 Mayıs’ta Meriwan halkı, Urmiye’nin Soma Bradost bölgesinde yaşayan çiftçilere destek vermek için büyük bir miting düzenlenir.

Meriwan’a bağlı Wulajêr köyünde 2 Haziran’da Merivan çiftçileri, aydın, yazar ve köylülerin katıldığı bir toplantı düzenler.  9 Haziran 1979 tarihinde Komala Merkez Komite Konferansı Mahabad'da yapılır. 11 Haziran 1979 bir grup arkadaşı ile Urmiye’ye bağlı Mirgewer bölgesine Kuzey Kürdistan’dan gelen devrimcileri ziyaret etmek ve onlarla görüşmek için gider.

Meriwan Halk Mecilisi 15 Haziran günü kurulur. Kak Fuat meclis üyesi olarak kurulan mecliste yer alır. 22 Haziran’dan 5 Ağustos’a kadarki süreç içinde Meriwan halkı miting, yürüyüş ve serhildanlarla geçirir. Bu dönemde İran rejimi de Meriwan, Sine ve diğer şehirlere saldırı yapmak için hazırlık yaptı. Yüz binlerce kişilik askeri güçlerini bu şehirlerin sınırlarına yığdı. Meriwan'da yapılan miting,  yürüyüş ve serhildanlar, İran Rejimi askerlerinin şehre girmesinin gerekçesi olarak gösterilir.

Kak Fuat, şehrin yıkılmaması, sivillerin katledilmemesi için Meriwan halkı meclisi ile birlikte halka kenti terk etme çağrısı yapar. Meriwan halkı, Kak Fuat ve arkadaşları öncülüğünde kenti terk ederek İran rejiminin kente yönelik yaptığı sadırı planını boşa çıkarır. Aynı dönemde rejim ile müzakereler de devam etmektedir. Kak Fuat, rejim ile yaptıkları görüşmelerin sonuçlarını şehri terk eden ve bir bölgede bekleyen halka günlük olarak aktarır. 27 Temmuz’da Sine’den binlerce kişi, Meriwan halkının kenti terk ederek beklediği yere gitmek için yola çıkar. 29 Temmuz’da ise Saqız, Bane ve Bokan’dan binlerce  kişi bu kez Meriwan’a destek vermek amacıyla yola çıkar. Kak Fuat’ın bu barışçıl girişimi, İran rejiminin saldırı planını boşa çıkarırken, İran rejimini müzakereler başlatmaya zorlar. Müzakare için Kürtlerden bir heyet oluşur. Oluşan heyetle yer alması için Meriwan Halk Meclisi Kak Fuat’ı seçer. Müzakerelerden hiçbir sonuç alınmaz. Sonuç alınmamasının nedenlerinden biri, Kürtler arasındaki işbirlikçilerin de rol oynaması olur. İşbirlikçiler müzakare heyeti dışında bazı görüşmeler yapmaya başlar. Bu girişim İran rejimi tarafından örgütlendirilir. Bununla Kürtlerin müzakerede aynı tutumu koymaması, müzakere heyetinin parçalanmasına neden olur.

Kak Fuat, 4 Ağustos’ta Kani Mira köyünde Meriwan’ı terk eden halkla bir toplantı yapar. Bu toplantıda neden şehri terk ettiklerini, şehri terk etmekle ne kazandıklarını, bunun zararlarının ne olduğunu, İran Rejimi ile yapılan görüşmelerde neler konuşulduğunu, rejimin müzakerelerde oyun yaptığını halka aktardıktan sonra evlerine dönmenin zamanının geldiğini söyler.

Meriwan halkı 5 Ağustos’ta şehre geri döner. 6 Ağustos’ta Kak Fuat  ailesi ile görüşmek için köyüne gider. Köyde ailesini ziyaret ettiği sırada annesi, Kak Fuat’a, "Senin için çok korkuyorum. Korkum sadece rejimden değil. Rejim ve onunla iş birliği olanlar kanını dökmek için uğraşıyorlar. Başına bir şey getirmelerinden korkuyorum. Tıpkı İsmailê Şerifzade gibi sadece fotoğraflarının bana kalmasından korkuyorum" diyor. Kak Fuat, annesinin bu sözlerine karşılık, oldukça sakin, soğukkanlı bir şekilde, "Canım annem temiz ve güzel duygularına karşı saygı duyuyorum. Ama böyle bir şey düşünme. Diğer çocuklar senin çevrende ve yanındadır" der. Bu görüşme Kak Fuat’ın ailesi ile son görüşmesi olur. Aynı gece köyden çıkar. Çiftçiler Birliği peşmergelerine bir toplantı yapar.

Kak Fuat, 10 Ağustos’ta YNK Lideri Mam Celal ile görüşmek için Xirê Nawzeng köyüne gider. Mam Celal ve YNK yönetimi ile görüşme yaptıktan üç on sonra Bokan ve Mahabad taraflarına gider.

Birkaç gün sonra Bokan ve Mahabad'da işlerini bitirdikten sonra Pawe’ye bağlı Qori Qela köyünde grevde olan eylemcilere destek verir. Kak Fuat’ın ziyaretinden sonra Pawe’nin durumu kötüleşir. Kak Fuat, yeniden Mam Celal ile görüşmek için görüşme yaptığı köye döner.

Aynı tarihlerde İKDP Piranşar ve Serdeşt bölgesinde eylemler gerçekleşitiriyor. Komala’dan eylemlere destek olmaları talebinde bulunurlar. Komala’dan bazıları bu talebi reddederken, Kak Fuat, 15 Ağustos’ta arkadaşlarıyla yaptığı bir toplantıda bu eylemlerde İKDP’nin yanında yer almalarını ister.

Diwandere’ye bağlı Qereftü bölgesinde 16 Ağustos’ta şehit düşen Komala Peşmergesi Yahya Hatuni’nin şehadet haberi alır. Haberi alır almaz o bölgeye gider. Kak Fuat, bölgeye gider gitmez rejim ile yapılan görüşmeler sonucu Qereftü’daki çatışmalar durur. Ancak İran rejiminin saldırı planı durmaz.

KÜRT GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRMEYE ÇALIŞIR

Saqız’da 17 Ağustos’ta bir toplantı yapılır. Toplantıda Kak Fuat’ın 1972 yılında Meriwan’da kurduğu Çiftçiler Birliği'nden söz edilir. Bu toplantıda bazı kişiler, Çiftçiler Birliği’nin de destek verilmesi gerektiğini söyler. Kak Fuat, "Şimdilik Çiftçiler Birliği'nin süreci tamamlandı. Rejim Kürdistan'a saldırarak savaş başlatmış. Rejimin bu saldırılarına karşı topyekûn bir direniş başlatmak için ortak bir güç kurmak için hazırlıklar ve çalışmalar yapmalıyız" der.

Komala’nın yöneticileri 18 Ağustos’ta Bokan’da toplanır. Toplantıdan sonra bir bildiri yayımlanır. Komala tarihinde çok önemli bir yeri olan bu bildiri, "Kürt halkı Rejimin saldırıları karşısında bir sınav ile karşı karşıyadır" adıyla yayımlanır. 21 Ağustos’ta Kak Fuat Bokan’dan Bane’ye geçer. 24 Ağustos’ta Bane’de Mam Celal ve YNK yöneticileri, İKDP, Halkın Fedaileri, Komala, Peykar'ın da (Fars Sosyalistleri) katıldığı geniş bir toplantı yapılır. Toplantıda İran rejiminin Kürdistan’a yönelik başlattığı saldırılara karşı ortak nasıl hareket edilebileceği tartışılır.

REJİM, İDAMLARLA YANIT VERİR

Bane’de yapılan toplantıdan bir gün sonra yani 25 Ağustos’ta İran Rejimi Meriwan’da daha önce tutuklanan 9 devrimciyi idam eder. Ahmed ve Hüseyin Pirxiziri, Behmen Exzeri, Celal Nesimi, Faik Ezizi, Ahmed Qazizade, Ali Dastani Kak Fuat’ın Emin ve Hüseyin Mustafa Sultanı adındaki kardeşleri kurşuna dizerek katleder.

Kak Fuat, bir gün sonra içinde iki kardeşinin de olduğu Meriwan’da kurşuna dizilerek idam edilen 9 kişinin idam haberini alır. 27 Ağustos’ta YNK’li Brahim Celal’nın yanındaki 30 peşmerge ile Meriwan’a gider. Kak Fuat, 28 ve 29 Ağustos günlerinde Meriwan’da şehir dışında gece gündüz halk ve peşmergelerle toplantılar yapar. Bu toplantıların amacı, Meriwan’daki askeri karakolları ele geçirmek içindir.

KAK FUAT ŞEHİT DÜŞER

Savaş hazırlıklarını yapmak için 30 Ağustos’ta YNK’li Brahim Celal, Halkın Fedailerinden Kak Tehmurez Ekberi ve bir grup peşmerge ile Bane’ye gitmek isterler. Yolları üzerine kurulan büyük bir mobil karakolu görünce, yollarını değiştirip bir köye giderler. O geceyi köyde geçirdikten sonra ertesi gün Saqız’a gitmek isterken Meriwan Saqız, Meriwan Bane yolu boyunca karakollar kuran  İran güçleri ile karşılaşırlar. Çıkan çatışmada Kak Fuat Mustafa Sultani ve Halkın Fedailelerinden olan Kak Tehmurez Ekberi şehit düşerler.

Bir gün sonra Cenazesi Meriwan’a götürülür. Kak Fuat’ın cenazesi Meriwan ve Sine, Bokan, Saqız ve Rojhilat’ın diğer şehir, köy, kasabalarından gelen yüz binlerin katıldığı bir törenle, köyünde kendisinden bir hafta önce kurşuna dizilerek kardeşlerinin yanında toprağa verilir.

Kak Fuat şehit düştükten bir yıl sonra, 28 Mayıs 1981 tarihinde kardeşlerinden Macit ve Emced birkaç Komala peşmergesi ile birlikte Tebriz zindanında kurşuna dizilerek idam edilir.

KOMPLOYLA MI KATLEDİLDİ?

Kak Fuat Mustafa Sultani'nin yokluğu, katledilmesinden kısa süre sonra kendini gösterdi. Onun Kürt güçlerini birleştirme çabaları bu kez Komala ile İKDP arasında uzun yıllara yayılan iç savaşa yerini bıraktı.

Rojhilatlı ve Başurlu birçok siyasetçi Kak Fuat Mustafa Sultani’nin 31 Ağustos’ta Meriwan-Saqız yolunda katledilmesini bir komplo olarak değerlendiriyor. Bu kişilerden biri, o gün yanında olan YNK yöneticilerinden ama adı YNK kaynaklarında çok geçmeyen Brahim Celal’dır. Brahim Celal, Kak Fuat adına kız Kardeşi Melike’nin röportajlardan oluşan yazdığı kitapta şunu söylüyor: "Kak Fuat’ın katledilmesi bir komploydu.  Komplo olmasaydı İran Fuat’ı şehit düşüremezdi.”

Kak Fuat’ın şehadetinden sonra Komala dört parçaya bölündü. Kak Fuat, Komala’yı bir parti olarak değil, bir hareket olarak örgütledi. Ancak onun şehadetinden sonra Komala bir partiye dönüştürüldü. Hem de dört parçaya bölünmüş bir parti.

AİLE PARTİLERİNE KARŞIYDI

Rojhilatlı ve Başurlu birçok siyasetçi, Kak Fuat Mustafa Sultani’yi gerçek bir devrimci ve bir sosyalist olarak değerlendiriyor. Bunu Rojhilatê Kurdistan ve Başur’daki partilerin aile partisi olarak kurulmasına karşı kendisinin halk hareketi olarak bir hareketi kurarak önüne geçtiği şeklinde değerlendiriyorlar. Kak Fuat, sağ olduğu sürece Komala’nın bir aile partisi olmasının önüne geçtiği ancak onun ölümünden sonra Komala’nın Muktedi ailesi partisine dönüştürüldüğü anlatılıyor.

EN GÜVENDİĞİ ARKADAŞLARI DA KATLEDİLDİ

Kak Fuat’ın şehadetinden 7 yıl sonra, en çok değer verdiği ve kız kardeşi Melike ile de evlenen Dr. Cafer Şefii adındaki arkadaşı da katledildi. Şefii Tikrit’te bir araba kazası süsü verilerek katledildi. Dr. Cafer Şefii’den iki yıl sonra Kak Sıdık Kemanger, Komala’nın Zırgöz kampında bir ajan tarafından vuruldu. Böylelikle Kak Fuat ve onun devrimci damarından olan arkadaşları tek tek katledilerek onların geliştirmek istediği sosyalist, devrimci çizgi ortadan kaldırmak istendi.

ŞÊRKO BÊKES'TEN ŞİİR

Başur, Bakur, Rojava devrimcilerinin acısını ilk hisseden, onlara yazdıkları şiirlerle dile getiren, Başurê Kurdistan’ın ölümsüz büyük Şari Şêrko Bêkes'ti. Şêrko Bêkes, Kak Fuat’a destan gibi yazdığı bir şiirde, Kak Fuat’ın devrimci, sosyalist, öncü özelliklerini anlatıyor. Bu şiiri göz yaşları arasında birçok gecede okuyor. Dr. Cafer Şefii’ye yazdığı şiirde ise 'Delalo' olarak sesleniyor.