GÖRÜNTÜLÜ

Rojava'nın başarısı kalıcılaşıyor

Kobanê Kantonu İçişleri Bakanı Bozan Xelîl, başarı sağlayan Rojava Devrimi'nin artık halklara mal olduğunu ve bu başarıyı kalıcılaştırma aşamasına geçtiğini söyledi.

Kobanê Kantonu İçişleri Bakanı Bozan Xelîl, başarı sağlayan Rojava Devrimi'nin artık halklara mal olduğunu ve bu başarıyı kalıcılaştırma aşamasına geçtiğini söyledi.

Kobanê Kantonu İçişleri Bakanı Bozan Xelîl, 4. yılına giren Rojava Devrimi'nin her şeyden önce bir zihniyet devrimi olduğunu belirterek, Ortadoğu halklarının yüzlerce yıllık makus talihini değiştirmenin yolunu açtığını vurguladı.

Rojava Devrimi, 19 Temmuz 2011'de başladı. 4. yılına giren devrim Rojava'da büyük bir dönüşüm yaratırken Suriye halklarının da alternatifi olmaya doğru ilerliyor. ANF’ye devrimin yıldönümü vesilesiyle değerlendirmelerde bulunan Kobanê İçişleri Bakanı Bozan Xelîl, Kobanê direnişinin belirleyici rolüne dikkat çekti.

Rojava Devrimi bölgede ne gibi etkiler yarattı?

Rojava Devrimi her şeyden önce bir felsefenin ürünüdür. Yüzlerce şehidin, büyük bedellerin ve emeğin sonucudur. 19 Temmuz Devrimi, Suriye ve Ortadoğu üzerinde derin etkilere yol açtı; savaşın ve siyasetin gidişatını değiştirdi. Yemen, Tunus, Mısır ve Ortadoğu’da yaşanan ayaklanmalar ciddi bir alt-üst oluş yaratırken Rojava Devrimi 3. çizgi olarak ortaya çıktı. Yeni bir yol; halkların iradesine ve öz gücüne dayanan; taleplerine cevap veren bir çizgi olarak kendisini gösterdi. Hiçbir gücün yedeğine düşmedi, kuyruğuna takılmadı. Ne Baas rejimine ne de Suriye Ulusal Koalisyonu'na yedeklendi. Tamamen kendi ideolojik, felsefik temelleri üzerinde yükselen, demokratik Suriye perspektifi ile halklara kardeşliğin ve bir arada yaşamanın seçeneğini sunan bir doğrultuda gelişti ve büyüdü. 

Biraz daha somutlaştıralım. Özellikle 'Arap baharı' olarak adlandırılan ayaklanmalardan temel farkları nedir?

En temel farkı bağımsız ideolojik öncülüğe sahip zihinsel bir devrim olmasıdır. Libya, Tunus, Mısır ve diğer ülkelerde egemenler devrilirken halkların talepleri gerçekleştirilmedi. Haklı isyanı istismar eden geleneksel iktidar ve sömürü çarkının parçaları iktidara geldi. Rojava Devrimi, tekçi hükümranlığı reddeden; halkların inançlarını ve tercihlerini esas alan yeni bir bakış ve ideolojik duruş sundu.

Temel farklarından biri de kadın devrimi olmasıdır. Erkek egemen sistem karşısında ilk defa kadının kendi rengiyle, yedeklenmeden, hatta temel öncülüğüne soyunduğu bir devrim gerçeği yaşanıyor. Dünya devrim tarihlerine bakıldığında, devrimlerin en temel başarısızlık nedeni kadınların yedek bir güç olarak görülmesi, kendi kimliğiyle yer almamasıdır. Kadını yedekleyen felsefik, ideolojik ve kültürel kodların, sonuç olarak totaliter ve karşı devrim pozisyonuna düşerek halklardan ve demokrasiden uzaklaşması kaçınılmaz hale geliyordu. İşte Rojava Devrimi, demokratik özünü kadının öncülüğünden, öz irade ve katılımdan alarak geleneksel erkek egemen mantığı parçalıyor. Bu özelliğiyle gerçek bir demokrasiyi de kalıcı hale getiriyor.

Devrimin başka bir özelliği de tüm saydıklarımızla bağlantılı olarak hakların kardeşliği ve inançların eşitliği temelini içermesidir.

Suriye savaşı üzerindeki etkileri bağlamında değerlendirebilir misiniz?

Mevcut Suriye savaşı 15 yıllık bir planlamadır; halklar ve mezhepler savaşı üzerine kurgulanmıştır. Milliyetçi, devletçi karakteri aşan ve halklara bir arada yaşamanın yolunu sunan Rojava Devrimi, bunun önüne geçti. Devrim olmasaydı şu anda Rojava bölgesinde halklar ve inançlar birbirine kırdırılacaktı. Bu yönüyle Suriye savaşının gidişatı üzerinde belirleyici etkileri oldu. Süreci kanlı bir halklar ve inançlar çatışması ile iktidarın el değiştirmesi üzerine kuranların hesaplarını alt-üst etti. Şu anda Arap, Süryani, Ermeni, Türkmen halkları Rojava modeline bakarak Suriye’de bir arda yaşamanın, adil, eşit olmanın yolunu görüyorlar. Savaş, katliam, halklara ve inançlara saldırıları tolere etmiyorlar.

Demokratik bir muhalefetin inşa edilmesi Rojava sayesinde oluyor. Aksi halde DAİŞ barbarları başta, bölgede muhalefet Esad’ı aratacak vahşi güçlerin elinde kalacaktı. Bu çok önemlidir.

Bunun nedeni sadece savaşıp direnmeniz mi?

Hayır. Devrimin ideolojik, felsefik duruşu, halkların kardeşliği ve inançların özgürlüğünü esas alan demokratik zihniyetidir. Bu temelde son dönemlerde Suriye’nin demokratik dinamikleri de devrimimizi tanımaya, anlamaya başladı. Halklar gibi siyasi, askeri çevreler de devrimimize ilgi duymaya başladı. Arap halkının doğrudan temsilcilerinin yer aldığı Burkan El Fırat’ı bu çerçevede değerlendirmek lazım.

Rojava Devrimi 4. yılında artık halkları ve demokratik güçleri kucaklamaya başladı. Artık anlaşılıyor, oturmaya başlıyor. Bir sistem olarak giderek halkların tercihi haline geliyor. Bunlar devrim açısından önemli gelişme ve başarılardır. 

Rojava’da yaşayan Süryani, Ermeni, Arap, Türkmen, Êzîdî ve Hıristiyanlar devrimin uygulamalarını nasıl karşıladı?

Ortadoğu halklarının tamamı gibi Rojava’da yaşayan halklar da yüzyıllardır baskıcı, tekçi ve gerici sistemlerin cenderesi altında inledi. Rojava Devrimi, Ortadoğu halkları için adeta çölde vahadır. Nefes almaktır; kendi özü ve renkleri ile buluşmaktır. Başta anti propaganda ve yüzyılların önyargılarıyla biraz tereddüt ettiler ama uygulamaları görünce büyük bir istekle katıldılar. Bu devrimin kendilerinin olduğunu anladılar. Devrimi kendilerinin inşa edeceğini gördüler. Arayıp adını koyamadıkları, belki de tam olarak tanımlayamadıkları yaşam biçimi ve alternatifi, devrim ile buldular. Bu nedenle halklarımız Cizîrê Kantonu başta olmak üzere öz yönetimlerde temsil hakkını elde ettiler. Kendi kendilerini yönettikleri Rojava Devrimi'ni olumlu karşılamanın ötesinde kendi devrimleri olarak görüyorlar. YPG/YPJ sadece devrimi koruyor ama devrimin olanakları, yönetimi tamamen halka devredilmiş durumda. 

Tam bu noktada YPG/YPJ’nin özellikle Kobanê direnişiyle devrimin halklara taşınması, daha fazla tanınması ve "devrim her koşul altında korunacaktır" inancının büyümesinde ne gibi katkıları oldu?

Devrim Kobanê’de başladı ve şunu net olarak söylemek gerekir ki; Kobanê direnişiyle de yeni bir aşama yakaladı. Başarısı kesinleşti. Kobanê, devrimin başarısını kalıcılaştırarak aslında Ortadoğu sorunlarının da çözüm anahtarı oldu. Rojava Devrimi'nin başarısı, halkların demokratik zaferi ve bu zaferin sembolü/belirleyeni oldu. Suriye halklarının devrimi tanıması ve yüzünü dönmesini sağladı.

Yine de Girê Spî sürecinde olduğu gibi yoğun bir kara propaganda var. Son olarak halklara çağrınız nedir?

Tüm Ortadoğu halklarına çağrımız şudur; bu devrim hepimizin devrimidir. Bütün ezilenlerin, halkların, inançların devrimi olduğunu 4 yılda ispatladı, uygulamalarıyla ortaya koydu. Ortadoğu’nun makus, acılı tarihini, gidişatını tersine çevirecek, halkları demokratik bir yaşama taşıyacak bu devrimde yerlerini alsınlar. Devrime ilişkin kara propagandalara inanmasınlar. Çetelerin yaptıklarını görsünler. Bakın Girê Spî alınınca devrimin haklara yaklaşımını herkes gördü. Suriye’de yaşayan halklar devrimin kendi devrimleri olduğuna inansınlar ve her alanda devrime katılsınlar, destek olsunlar. Bu modeli yaşadıkları her alanda uygulasınlar. Kendileri uygulasın biz destek verelim. Girê Spî’de yönetim haklara devredildi, halklar yönetiyor, yönetecek. YPG/YPJ sadece güvenliği sağlıyor, savunma yapıyor. Devrim, 4. yılında başarısını, demokratik karakterini ispatladı ve önemli bir aşama kaydetti.