Tevgera Azadi Sözcüsü Hüseyin Kerküki, ‘’1990’da Raperin başladığında Kuzey halkı yüzbinlerce Güneyliye kucak açtı şimdi sıra bizde’’ dedi.

Kürdistan Özgür Toplum Hareketi (Tevgera Azad) Sözcüsü Hüseyin Kerküki, güney Kürdistan halkını Kuzey’deki öz savunma direnişine sahip çıkmaya çağırdı. Aydınlar ve siyasi partiler başta olmak üzere bütün Kürtlerin Kuzey’de gelişen demokratik öz yönetim direnişine sahip çıkması gerektiğini kaydeden Kerküki, Kuzey halkının özgürlüğe çok yakın olduğunu ve bu mücadelenin desteklenmesi gerektiğini söyledi.  

Kerküki, öz yönetim ilanının çözümün yolunu gösterdiğine dikkat çekerek, ‘’2002’den beri AKP’nin Kürtleri kandırma politikası biliniyor. 2013’te Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği süreci de AKP kötüye kullandı. Kuzey’deki halkımız, son aylarda yoğunlaşan saldırılarla birlikte AKP’nin ve Türk devletinin hiçbir çözüm projesinin olmadığına ve soruna ciddi yaklaşmadığına kanaat getirdi. Öz yönetim ve öz savunma ilanları ile halkımız çözümün yolunu gösterdi. Kuzey Kürdistan’daki halkımızın bu kararını değerli buluyor ve sonuna kadar desteklediğimizi belirtiyoruz. Bu konuda 4 parça Kürdistan’daki siyasi partilerin halkımızın bu öz yönetim ilanlarına sahip çıkması gerekiyor. Öz yönetim kararı, bölmek değildir tam tersine Türkiye’yi demokratikleştirme hamlesidir. Bu hamle, Türkiye’nin inşa edildiği tekçi ve faşizan zihniyeti parçaladığı için Erdoğan ve AKP var gücüyle saldırıyor’’ dedi.

‘’EN ZOR ZAMANLARIMIZDA KUZEY HALKI BİZE KUCAK AÇTI ŞİMDİ SIRA GÜNEY’DE’’

Kuzey Kürdistan’da yükselen özgürlük çığlığına Güney Kürdistanlı partilerin ve aydınların yanıt vermesi gerektiğini kaydeden Tevgera Azad Sözcüsü Kerküki devamla şöyle konuştu: ‘’Maalesef Güney Kürdistan’da hem Hükümet hem de siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları Kuzey Kürdistan’da halkımıza karşı geliştirilen saldırılara karşı yeterince tepki göstermiyorlar. Görmezlikten gelen çevreler var. Kürt kardeşlerimizin her gün katledilmesine seyirci kalamayız. Güney Kürdistan aydınlarının, yazarlarının, siyasilerin ve bir bütün olarak toplumun Kuzey Kürdistan direnişine sahip çıkması gerekiyor. Güney Kürdistan’daki bu sessizliği kırmamız gerekiyor.’’

Hüseyin Kerküki, 1990’da Güney Kürdistan halkının özgürlüğü için serhıldana kalktığı Raperin sürecinde gelişen yoğun göç dalgasına Kuzey Kürdistan halkının büyük bir yurtseverlik duygusuyla karşılık verdiğini kaydederek, ‘’Peki şimdi, Kuzey Kürdistan özgürlüğe bu kadar yaklaşmışken ve faşist Türk rejimi var gücüyle Kürtlere saldırırken Güney halkımız buna sessiz kalabilir mi? Kalmamalıdır. Bu sessizliği bozmalı ve Kuzey halkımızın yanında olmalıyız’’ şeklinde konuştu.

‘’TÜRK DEVLETİNDEN MEDET UMAN ÇEVRELER TESLİMİYETE YATIYOR’’

Kuzey Kürdistan’da gerçekleşen devrimi ‘’çok yönlü bir devrim’’ olarak tanımlayan Tevgera Azadi Sözcüsü Hüseyin Kerküki,  ‘’Siyasi, ekonomik, kültürel ve toplumsal anlamda Kuzey Kürdistan’da bir devrim süreci yaşanıyor’’ dedi.

Son olarak Kuzey Kürdistan’da bazı Kürt çevrelerin öz yönetime yönelik olumsuz açıklamalarına tepki gösteren Kerküki, şöyle konuştu: ‘’Maalesef Kuzey Kürdistan’daki bazı siyasi partiler kendilerini bu devrimin dışında tutarak Türk devletinden medet umuyorlar. Bu kesimler, yanlış tutumlarından derhal vazgeçmeli ve halkımızın özgürlük mücadelesinde yer almalıdır. Onurlu tutum budur. ‘Öz yönetimin zamanı değil, neden hendekler var?’ diyorlar. Özgürlük istemenin tam zamanıdır. Kaderimizi düşmanlarımızın insafına bırakmanın zamanı değildir. Kendi kaderimizi tayin etmek için bir projemiz var. Bu projeye sahip çıkmamak, karşı durmak teslimiyet politikasına yatmaktır. Kürt halkının Ortadoğu’nun en etkili gücü olduğu bir dönemde birlik olur ve ortak stratejiyle hareket edersek özgürlük yakındır.’’