“Baas rejimi ile PYD’nin gizli görüşme yaptığı” iddialarını reddeden PYD Parti Meclisi, Suriye’de başarısızlığa uğrayan bölge devletlerinin doğrudan özerk yönetime savaş açtığını ve kendilerini çözümün dışına itmeye çalıştıklarını belirtti.

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Parti Meclisi, Katar merkezli Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR) ile sözde Suriye Ulusal Konseyi (İstanbul Muhalefeti) ve Suriye Ulusal Meclisi’ne bağlı kimi internet sitelerinde yayınlanan iddialara, kamuoyuna yaptığı açıklamayla yanıt verdi.

PYD PM açıklamasında, başta Türkiye ve Katar olmak üzere bazı bölge devletlerinin Suriye politikaları başarısızlığa uğrayınca doğrudan demokratik özerk yönetime saldırmaya başladıkları, her türlü yol-yönteme başvurarak Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) elde ettiği başarı ve kazanımları karalamaya, yine Suriye halklarının çözüm umutlarına engel olmaya çalıştıkları belirtildi.

PYD PM açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Bu ülkeler asılsız iddia ve yalanlar yayma kampanyası başlatmış bulunmaktadır. Bunu da Katar merkezli Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR), sözde Suriye Ulusal Konseyi (İstanbul Muhalefeti) ve Suriye Ulusal Meclisi’ne bağlı kimi internet sitelerini kullanarak yapmakta, ‘bazı rejim yetkililerinin Rojava’ya geldiğini ileri sürmekteler.

PYD PM olarak bu tür iddiaları yalan olarak değerlendiriyor ve tümüyle reddediyoruz. Bu tür asılsız iddiaları yayan kesimleri kınıyoruz. Bu süreçte bu tür iddiaların ortaya atılmasını uluslararası çözüm projelerinin boşa çıkarılmasına yönelik bir girişim olarak görüyoruz. Bu kesimler bu yönlü girişimlerle sahada en aktif ve etkili olan ve içinde partimizin de yer aldığı demokratik ve sivil güçleri çözümden uzaklaştırmayı amaçlamıştır. Krizin ilk gününden bu yana siyasi çözümün, amaçlarımızdan biri olan ve günümüze kadar uğruna mücadele ettiği demokratik dönüşümle ancak gerçekleşebileceğini her platformda belirtmekteyiz.

Suriye’nin yurtsever güçleri ve şahsiyetlerini, siyasi parti ve örgütlerini bir kez daha insani mantığın, yurtseverliğin ve tarihi sorumlulukların gerektirdiği gibi hareket etmeye, herkesi Suriye’de akan kanı durdurmak ve siyasi çözümün önünü açmak için tüm gücüyle çaba harcamaya, öncelikle Suriye’de çeşitli bölgelerde devam eden ambargo ve kuşatmayı kaldırarak BM gözetiminde gelişecek olan siyasi süreci kabul etmeye çağırıyoruz.”