PKK’ye karşı sınır ötesi operasyon hazırlığı...-Amed Dicle

Türk ordusu Başika bölgesine gönderilen bazı askeri birliklerini 13-14 Aralık’ta Güney Kürdistan’da bulunan üslerine geri çekti. Sadece daha önceki askeri üslerde değil, başka bölgelerde de hareketlilik yaşanıyor...

Türk ordusu Başika bölgesine gönderilen bazı askeri birliklerini 13-14 Aralık’ta Güney Kürdistan’da bulunan üslerine geri çekti. Sadece daha önceki askeri üslerde değil, başka bölgelerde de hareketlilik yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde Habur Sınır Kapısı kapatılarak çok sayıda tank ve zırhlı araç, Duhok üzerinden gerilla alanlarının bulunduğu istikamete yönlendirildi. Söz konusu Türk askeri birlikleri mevcut durumda KDP’nin kontrolündeki alanlarda bulunuyor. Örneğin çok sayıda tank, zırhlı araç ve asker Diyana bölgesine yerleştirilmiş durumda. Burası Kandil bölgesine 40 km uzaklıkta. KDP’nin kontrolündeki bu küçük şehir DAİŞ’in bulunduğu alanlardan çok uzak ve DAİŞ’in yanlışlıkla bile gidemeyeceği bir mesafede. Oysa Davutoğlu bu birliklerin ‘DAİŞ tehdidi’ için orada bulunduğunu açıklamıştı.

TÜRK ASKERİ VE İSTİHBARATI GÜNEY'DE HAZIRLIK YAPIYOR

Güney Kürdistan’a yönelik kara operasyonu hazırlıkları sadece bu askeri hareketlilikle sınırlı değil. Geçtiğimiz günlerde KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, KDP’nin Türkiye yönetimine gerilla hakkında istihbarat verdiğini ve bu doğrultuda bazı alanların bombalandığını açıklamıştı.

KDP’nin bu tutumundan rahatsız olan çok sayıda peşmerge komutanı ve yetkilisinin teyit ettiği bilgilere göre, son dönemde özellikle Zaxo, Duhok, Amediye bölgesinde Türk istihbaratı ve bazı askeri yetkilileri yoğun bir hareketlilik içerisindeler. Zaten daha önce orada bulunan askeri üslerde istihbarat çalışmaları devam ediyordu. Bu üslerde bulunanların, bilinen sıradan askerlerden ziyade 'Özel Kuvvetler' birimleri olduğunu hatırlatmakta fayda var. Ve Barzani’nin Ankara ziyaretinde önce MİT, sonra bu birliklerin karargahını ziyaret etmesini de bir yere not etmekte fayda var.

Bölgedeki gelişmeler, alınan bilgiler ve fiziki hareketlilik kara operasyonu olacağını işaret ediyor. Bir operasyon hazırlığı yapılıyor ve sandviç şeklinde tasarlanan bu operasyonun askeri, siyasi ve diplomatik zemini hazırlanmış durumda.

ZAP VE HEFTANİN HEDEFLENİYOR

Askeri açıdan operasyonun hedefi Zap ve Heftanin bölgesi. 2013 geri çekilme sürecinden sonra sınır hattının bu bölgesinde 1000 civarında kalekol ve karakol yapıldı. Askerin eskiden kış mevsiminde kalamadığı alanlarda bu yıl zemin hazırlandı ve çekilmek bir yana daha fazla takviye yapıldı.

Bu alanları destekleyecek şekilde, Botan bölgesine de on binlerce asker ve özel harekatçı takviye edildi. Nusaybin, Cizre ve Silopi hattında tırmanan saldırılar bu hazırlığın bir devamıdır. Zira coğrafi koşullar devlete bu kararı aldırdı. Kısmen Rojava ile sınır olan bu hat, savaşın en çok tırmandırılacağı alanlar olacaktır.

Ankara’nın amacı; kış aylarında bu operasyonu başlatmak, fiziki koşullardan dolayı gerillayı hareketsiz bırakmak, bahar aylarını askeri ve psikolojik üstünlükle karşılamak ve bu konsepte paralel olarak kent merkezlerinde gençlik öncülüğünde gelişen direnişi bastırarak Kürt hareketini ezmektir.

AKP-KDP ANLAŞMASI

AKP hükümetinin bu amacını gerçekleştirmesi için öncelikle KDP ile anlaşması gerekiyordu. Bu anlaşma sağlandı. Feridun Sinirlioğlu ile 4 Kasım gece saat 01.00’de Mesut Barzani’nin konağında imzalanan çok başlıklı anlaşma ile bu operasyonun startı verildi. Barzani’nin Ankara ziyareti de bu anlaşmayı tamamladı. Bu ziyaretten sonra Güney Kürdistan’a yapılan askeri takviyeler yoğunluk kazandı.

KCK yönetimine de bu yönlü bilgilerin gittiği biliniyor. KCK, 15 Aralık’ta Güney Kürdistan halkına ve siyasi güçlere, Türk askerinin bölgeden çıkarılması çağrısında bulundu. KDP yönetimi hemen bu açıklamaya sert bir yanıt verdi ve Türk askerinin PKK için Güney Kürdistan’da olduğunu resmen kabul etmiş oldu. Nihayetinde Davutoğlu'nun dün yaptığı "Sınırlarımızı sınır ötesinde korumamız gerek" açıklaması bu hazırlıkların ilanı anlamına geldi.

"KDP neden böyle bir planın içinde olsun?" sorusu sorulabilir. Ancak KDP'nin, Rojava konusunda zaten PKK’ye karşı düşmanca bir tutuma sahip olduğu herkesin bildiği bir gerçek. Şengal konusunda, neredeyse PKK'ye savaş açacak noktada ve Rojava'da da PKK'yi kendisine engel olarak görüyor. Hatta Güney Kürdistan’daki siyasi krizin sebebi olarak da PKK'yi gösteriyor. Şu an Güney Kürdistan fiilen bölünmüş durumda ve ciddi bir iktidar boşluğu var. KDP, PKK’yi yenerek içinde bulunduğu krizi aşma derdinde.

Plana göre, KDP peşmergeleri doğrudan gerillaya saldırmayacak ancak bölge halkının Türk askerine tepkisini engelleyecek. Gerilla bölgelerine gidebilecek olası lojistik yollar da KDP tarafından kapatılacak.

AKP hükümeti, DAİŞ’e karşı harekete geçmek için, PKK’ye saldırmayı ABD ile pazarlık masasına getirmiş durumda. PKK’ye karşı başlattığı savaşta ABD’nin desteğini almak için DAİŞ’e karşı bir ‘tavır’ göstermesi önümüzdeki günlerde şaşırtıcı olmaz. 16 Aralik akşamı 'Başika'da IŞİD saldırısı' başlıklı senaryo bu planın bir gereği olarak devreye konulmuş durumda. 'IŞİD saldırısı' denilen olay tamamen bir kurgu ve askerin oralarda kalmasını meşrulaştırmak amacı ile hazırlanmış bir oyun olduğunu vurgulamak gerek.

ABD'NİN TAVRI

ABD yönetimi de operasyon için yeşil ışık yakmış bulunuyor. Zira ABD, Türkiye’yi Suriye zemininde kendi politikasında tutmak için PKK’ye saldırmasında bir sakınca görmeyebilir. Aynı ABD; PKK’nin zayıflamasıyla Rojava ve Suriye’de Kürtlerin kendisine bağımlı hale geleceğini de hesaplıyor.

Sonuç; en son Şubat 2008’de Zap’a yönelik bir operasyon oldu ve sonuç Türk ordusu için bir hezimetti. "PKK’yi bitirmek için" gittiler ama bir haftalık çatışmalardan sonra Yaşar Büyükanıt, "Askerlerimizi yoğurttan kıl çeker gibi çektik" dedi. Yani geri çekilebilmek bile onlar için başarı sayıldı. Çatışma bölgesinde kalan çok sayıda asker cenazesi birkaç gün sonra gerillalar tarafından KDP’ye teslim edildi. KDP, bu cenazeleri alıp Habur'dan Türk ordusuna teslim etti.

OPERASYONUN SİYASİ SONUÇLARI

Eğer planlandığı gibi ‘sınır ötesi operasyon’ başlatılırsa bunun 2008'i kat be kat aşacağı bilinmelidir. Zira Türk ordusunun yaptığı hazırlıkların aynısını gerilla güçleri de uzun zamandır yapıyor. Yani asker bu defa gider ama geri gelmez. Bu operasyon Güney Kürdistan’daki siyasi dengeleri de alt üst eder. Askeri pozisyonları şimdiden kestirmek güç ama sıkılacak her kurşun, AKP'nin ve KDP'nin siyasi ömrünün sonlanmasını da hızlandırır.