PKK Yürütme Komitesi Haziran ayında yaşamını yitiren devrimcileri andı.

Yazılı bir açıklama yapan PKK Yürütme Komitesi, “Haziran şehitlerini anarken; şahadetlerin toplam ifadesi, ideolojik donanımın üst düzeyde temsili, duygunun, düşüncenin bireyi aşarak, toplumun örgütlü dili haline geldiği Zilan (Zeynep Kınacı) gerçeği ile kurumlaşarak, kurtuluş çizgisinin somut ifadesi olmuştur” dedi. Hanım Yaverkaya’nın 30 Haziran 1985’te Eruhta Türk ordusuyla girilen çatışmada iki yoldaşı ile yaşamını yitirdiğini de kaydeden PKK Yürütme Komitesi, yine Haziran ayında yaşamını yitiren PKK-MK üyesi İsmail İbrahim’i, özgürlük mücadelesinin ilk filizlendiği dönemlerde mücadele saflarında yerini alan, ideolojik ve örgütçü yönü ile herkese önrek olan Urfa doğumlu Veli Hamza-Hasan Güllü’yü andı.

“Bugün, PKK şehitler gerçeği irdelemelerinden çıkarabileceğimiz ilk sonuçlardan birisi; zamanı gelmemiştir denilen olgunun, nasıl zamanın kendisi haline getirildiği, yine aceleye getiriliyor denilen şeyin, nasıl yetişmek için saniyenin bile kaybedilmemesi gereken bir olgu olduğu, artık herkesin görüp duyabileceği bir gerçek haline gelmiştir” diyen PKK Yürütme Komitesi, fakat zamanın ve fırsatların en anlamlı bir direnişle, fedailikle bütünleştirlemisinin ve öz çıkarlar temelinde dönüştürülmesinin, ancak büyük devrimcilerin harcı olan eylemlerle gerçekleştirilebildiğini belirtti. Amacın yüce ve somut ise, eylem, örgüt ve davranışın küçük, hafif, sakat olamayacağına da dikkat çeken PKK Yürütme Komitesi şunları belirtti: “Amacın büyüklüğü her zaman eylemin de büyüklüğünü belirlemiştir. İnsan olmak gerçekte büyük bir olaydır. Bu anlamda insanlık savaşımımızda, insanlık değeri olan her biri abideleştirilmesi gereken şehitlerimiz, işte böyle bir evreyi gerçekleştiren büyük kahramanlar olarak, tarihimiz ve belleklerimizde yer edecek, ölümsüz değerlerimiz olarak kalacaklardır.

Bu anlamda da Haziran şehitlerini anarken; şahadetlerin toplam ifadesi, ideolojik donanımın üst düzeyde temsili, duygunun, düşüncenin bireyi aşarak, toplumun örgütlü dili haline geldiği Zilan (Zeynep Kınacı) gerçeği ile kurumlaşarak, kurtuluş çizgisinin somut ifadesi olmuştur. Bu nedenle özgür yaşam uğruna ne varsa, ulusal aşk, özgür kadın ve erkek, her türlü geriliğin reddine dayalı ilkeli bir yaşam, bunun için de düşmana karşı müthiş bir kin ve kıyasıya savaşım Zilanlaşma çizgisinin kapsamıdır.

Bu çizgi, ideolojik, felsefik olduğu kadar duygunun en üst düzeyde temsilidir. Onunla yürüyenler, eylemde, yaşamda, örgütlülükte, sevgi anlayışında, tarz ve tempoda militanca yaklaşımların sahibi olmaya çalışanlardır. Çünkü Zilan sembolize zafer kişiliğidir. Zaferle yaşamın büyük birliktenliğini veya diğer deyişle zaferi, aşkı birleştirmenin adıdır.

Yaşamı sevenler böyle büyük eylem sahibidirler. Yaşamdan vazgeçenler asla eylemci, örgütçü olamazlar. Zilan’daki yaşamın büyük sevgisi onu böyle büyük bir eyleme götürüyor. Yine yaşamın özgürlüğe dayalı büyük sevgisi yaşamın dirilişle bağlantısı, yaşamın güzellikle bağlantısı çok büyük olmazsa bu eyleme karar verilemez. Zilan tarihin ve kadının dirilişidir. Çünkü tümüyle insanlık adına düşürülmüş insanlığa, müthiş bir faşist rejime karşı, orduya karşı, kadın cinsinin düşürülmüşlüğüne karşı bir eylemdir. Bu anlamda da Zilan bir manifestodur.

Çare Zilan kimliğindedir. Büyük eylemlilik, büyük yaşam, büyük aşk isteminin adıdır Zilan. Bu bir başlangıç ise, başarabilirsek toplumsal gerçekliğimizde yaygınlaştıracağı, tüm toplumsal kesimleri bu temelde yeniden yapılandıracağız, şekillendireceğiz. Zaten ulusların özgürleşmesi de ancak böyle mümkündür. Her halkın tarihinde böyle dönüştürücü değerler vardır. Zilan kişiliği bu anlamda bizim çerçevemizdir.

Bu temelde; sömürgeci-yerel işbirlikçi güçler tarafından 6 Haziran 1980 yılında Mardin/Derik’te Şaban köyünde şehit düşürülen Mardin/Derik doğumlu Nezir Abak yoldaşımızı, 19 Haziran 1980 yılında şehit düşen Mardin/Derik doğumlu Hatip ESEN yoldaşı partileşmemizin şehitleri olarak anarken, anıları önünde saygıyla eğiliyor, zafer bayrağını nesilden nesile taşımaya devam etme sözümüzü yeniliyoruz.

Özgürlük hareketinin öncü kadın yoldaşlarımızdan olan, partinin kuruluşundan bu yana mücadele saflarında yerini alan, Urfa/Hilvan doğumlu Hava- Hanım YAVERKAYA yoldaşımız 30 Haziran 1985’te Eruh’ta düşman ordusuyla girilen çatışmada iki yoldaşı ile şehadete erişir. Hava yoldaşımızın şahsında şehitlerimizi anıyor, takipçileri olma sözümüzü yeniliyoruz.

21 Haziran 1990 tarihinde Malatya/Pötürge’de yaşanan bir çatışmada şehit düşen Afrin/Rako doğumlu Firaz-Ferit Osman ve Adıyaman/Pirin doğumlu Arif-Mehmet Öner yoldaşlarımız şahsında dört yoldaşımızı saygı ve minnetle anıyor, anılarına bağlılık yeminimizi yeniliyoruz.

Derik doğumlu PKK-MK üyesi İsmail-İsmail İbrahim yoldaşımız ve Şırnak/Uludere doğumlu Emin-Hasan Örek yoldaşımız 26 Haziran 1990 yılında Van/Başkale’de çıkan çatışmada iki yoldaşıyla kahramanca direnerek şehitler kervanına katılırlar. Onların şahsında dört yoldaşımızı minnetle anıyor, anıları önünde saygıyla eğilirken, bıraktıkları mirasa sahip çıkmaya devam edeceğimizi belirtiyoruz.

Garısa’dan Garzan’a geçerken sömürgeci düşman ordusuyla girdikleri çatışmada dört yoldaşıyla birlikte şehadete erişen Siirt doğumlu Rojin- Diyanet Türkan yoldaşımızı minnetle anıyor anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

Konya/Cihanbeyli doğumlu Edip Mazlum-Veysel Uysal yoldaşımız 28 Haziran 1991 yılında İslahiye’de ordu güçleriyle yaşanan çatışmada iki yoldaşıyla birlikte şehitlik mertebesine ulaşır. Edip Mazlum yoldaşımız şahsında Güneybatı şehitlerimizi şükran duygularımızla bir kez daha anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

6 Haziran 1993 te Besta’ya bağlı Gırê Demê alanında düşman güçleriyle çıkan çatışmada Rojava/Derik doğumlu Erdal -Halit AHMET yoldaşımızla birlikte şehit düşen üç yoldaşımızı minnetle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

Dersim/Mazgirt doğumlu Aydın-Aydın Yıldız yoldaşımızın şahsında 23 Haziran 1993’te Mazgirt’te bir eylem sonrası yaşanan çatışmada altı yoldaşıyla birlikte son kurşunlarına kadar direnerek şehadete ulaşan yoldaşları büyük bir minnetle anıyor, binlerce ardıllarının onların yolunda yürümeye devam ettiklerini belirtiyoruz.

27 Haziran 1993 yılında Gever/ Oramar yol kesme eyleminden sonra çıkan çatışmada Batman/Gercüş doğumlu Cigerxwin-Abdurrahman-Erbaş yoldaş şahsında şehadete ulaşan beş arkadaşı saygı ve minnetle anıyor, anılarını yaşatma sözümüzü yeniliyoruz.

Mücadelenin ilk filizlendiği dönemlerde mücadele saflarında yerini alan, ideolojik ve örgütçü yönüyle herkese örnek olan Urfa doğumlu Veli Hamza-Hasan Güllü yoldaşımız 30 Haziran 1993 Uludere/Kadun da bir eylem sonrası üç yoldaşıyla birlikte şehadete ulaşır. Mücadelede zafer sözümüzü yeniliyor, anıları önünde saygı ve minnetle eğiliyoruz.

Haziran 1995 yılında Colemerg-Kaşura’da yaşanan çatışmada şehadete ulaşan Celal Mardin yoldaşımızın şahsında birlikte şehadete ulaşan üç yoldaşı saygı ve minnetle anıyoruz.

27 Haziran 1998 yılında Herki/Oramar alanında Ordu güçleriyle çıkan çatışmada şehitler kervanına katılan üç yoldaşımızı Kobanê doğumlu Ruken-Emine Xelef yoldaşımız şahsında anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

30 Haziran 1998 yılında Colemerg’te düşman güçleriyle yaşanan çatışmada şehadete ulaşan 12 yoldaşı, Colemerg doğumlu Demhat-İsmet Bahadır yoldaş, Almanya doğumlu Civan-Levent ÇELİK yoldaş, gever doğumlu Tekoşer-Hüseyin Yıldız yoldaş, Amed doğumlu Jiyan Amed-Nadire Selçuk yoldaşımız şahsında anıyor anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

21 Haziran 1999 yılında Van/Özalp’ta şehit düşen Rıfat Komando-Emin Muhammed HORO yoldaşı saygıyla anıyor, takipçileri olduğumuzu belirtiyoruz.

22 Haziran 1999 yılında Soran Hacı Ümran Hizaran’da yaşanan çatışmada şehadete erişen dört yoldaşı Süleymaniye doğumlu Şahin-Ahmet Rızgar yoldaşımız şahsında anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

29 Haziran 1999 yılında Zerzan/Dalanper’de yaşanan çatışmada iki yoldaşıyla birlikte Tırbesipi’yê doğumlu Hozan-Velit Ahmet Arafat yoldaş şehadete ulaşır. Şehadetlerini minnetle anıyor, anılarının önünde saygıyla eğiliyoruz.

29 Haziran 1999 yılında Zagros / Cilo alanında çıkan çatışmada şehadete ulaşan yedi yoldaşı Rojava/Kobanê doğumlu Akif-Ahmet Mustafa yoldaş ve Halep doğumlu Zozan-Suat Xelil yoldaş şahsında anıyor, mücadelelerini daha da yükselteceğimizin sözünü yeniliyoruz.

30 Haziran 2000 yılında Behdinan/Gare bölgesinde yerel işbirlikçilerle girilen çatışmada şehadete ulaşan beş yoldaşımızı Kerkük doğumlu Karwan-Abdulkadir Hamit yoldaş ve Siirt/Eruh doğumlu Kerim-Abdullah Avcı yoldaş şahsında anıyor, anılarının önünde saygıyla eğiliyoruz.

Düşman güçleriyle 26 Haziran 2001 yılında Amed/Kulp alanında yaşanan çatışmada şehadete ulaşan Cemal-Riyaz Hasan Mehmet yoldaşın şahsında üç yoldaşı anıyor, anılarını yaşatma sözümüzü yeniliyoruz.

21 Haziran Dersim’de yaşanan çatışmada şehadete ulaşan Kiğı/Bingöl doğumlu Erdem Erdal-Aslan Güze yoldaşı, 15 Haziran 2003 yılında Bingöl/Pul köyünde şehadete ulaşan Dersim doğumlu Munzur Dersim-Cahit Dağtekin yoldaşı, Haziran 2006 yılında Amed/Akdağ’da şehadete ulaşan Süleymaniye doğumlu Orhan-Aso Arif yoldaşı, 18 Haziran 2007’de Beytüşşebap/Çempire’de şehit düşen Maraş/Elbistan doğumlu Ciwan-Baki EREN yoldaşı saygı ve minnetle anıyor, anılarına bağlılık yeminimizi yeniliyoruz.

24 Haziran 2005 yılında Bingöl/Dallıtepe’de yaşanan çatışmada şehadete ulaşan Amed/Hazro doğumlu Serxwebun Amed-Ahmet Okur yoldaşı saygıyla anıyor, anısı önünde minnetle eğiliyoruz.

23 Haziran 2007 yılında Amed/Silvan bölgesinde çıkan çatışmada şehadete ulaşan Amed/Çermik doğumlu Tekoşer Amed-Bedri Odabaşı yoldaşımızı saygı ve minnetle anıyoruz.”

Her türlü köleliğe ve zulme karşı özgürlüklerini elde etmek isteyenlerin, bu uğurda büyük bedeller ödediğini belirten PKK Yürütme Komitesi, Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’nin de Kürt halkının ve de Kürdistan’ın özgürlüğü için büyük bedeller ödediği ve halen de ödemekte olduğunu belirtti.

“Kürt halkı için her şahadet zulmün zifiri karanlığından hakikatle aydınlanmaya geçişin halkasıdır” denilen açıklamada özgür yaşamın zulmün boyunduruğundan kurtarılması, doğanın ve toplumsal doğanın dirilmesi olduğu da kaydedilen açıklamada, “Yaşamın onurla, kimlikle yaşanılır kılınmasıdır.

Onurlu ve kimlikli yaşamın en ileri düzeyindeki sembollerinden olan Şex Said ve yoldaşlarının idam sehpalarına giderken ‘Ulusum için kurban edildiğimden dolayı pişmanlık duymuyorum’ sözleri halen bugün bile onların ardılları olan onlarca Özgürlük Savaşçısı, bu kızıl bayrağı benzer bir şekilde hem Kürdistan'da hem de Rojava’nın özgürlüğü için dalgalandırmaktadırlar.

Bir kere daha hem Şex Saidlerin hem de Rojava devrim şehitleri önünde saygıyla eğilirken, hem halkımızı hem de halklarımızı haklı olan özgürlük davasının büyük yürütücüleri olan şehitlerimizin etrafında kenetlenmeye ve devrimsel süreci sahiplenmeye çağırıyoruz” dedi.