Güney Kürdistan merkezli faaliyet yürüten Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK) Eşbaşkanı Diyar Xerib, Kerkükte Dicle Operasyon Gücünün kurulmasıyla tırmanan Baðdat ve Hewler arasındaki gerginlik konusunda uyardı. Sorunun her iki halkın iradesi esas alınarak çözülmesini isteyen Xerib, aksi takdirde binlerce kişinin ölümüne ve Irakın parçalanmasına götürecek bir iç savaş tehlikesinden bahsetti.
Kürdistan Bölgesi ve merkezi Baðdat hükümeti arasındaki gerilim Şii Başbakan Nuri el Malikinin Kerkükte Eylül ayında Dicle Operasyon Gücünü kurması ile yeniden alevlendi. Petrolün kullanımı konusunda zaten sürmekte olan bir gerilim vardı. Irak hükümeti, kendi onayı olmadan Kürdistan Bölgesinin yabancı petrol şirketleri ile anlaşma yapmasını istemiyor. Başta ABD ve Fransa petrol devleri olmak üzere çok sayıda uluslar arası grup, Baðdatın uyarılarına raðmen Hewler ile anlaşma yapmayı tercih etti.
Bu gerilimin sonucu olarak 16 Kasım günü tartışmalı bölgelerden biri olan Tuz Hurmatuda Irak güçleri ile Peşmergeler arasında çatışma yaşandı, resmi açıklamalara göre bir kişi hayatını kaybetti. Her iki taraf, karşılıklı olarak birbirilerini uyarmakla birlikte, Kerküke güç yıðdı. Kürdistan Bölgesi, Tuz Hurmatu yakınına binlerce peşmerge takviye etti.
Çarşamba günü Irak Parlamento Başkanının, gerginliði yatıştırmak için Başbakan Nuri El Maliki ile görüştükten sonra bugün Hewlere gelerek temaslarda bulunması bekleniyor.
ANFye konuşan PÇDK Eşbaşkanı Diyar Xerib, yaşanan gerginliði deðerlendirirken, Kerkük ve diðer tartışmalı bölgeler sorununun Irakın kuruluşundan beri var olduðunu ifade etti. Xerib, Irak hükümeti tarafından Kerkükte kurulan Dicle Operasyon Gücünün gerginliði arttırdıðını ifade etti.
SORUN IRAKIN KURULUŞUNDAN BERÝ VAR
Xerib, Irak ve Kürdistan Bölgesi arasındaki Kerkük ve diðer tartışmalı bölgeler sorunu Irakın kuruluşundan bu yana var. Eylül ayındaki gelişme (Dicle Operasyon Gücünün kurulması) sırasında da bu sorun vardı. 1974de Kürtler ile Irak arasındaki savaşta da bu sorun vardı. Sorunu çözümü için çaba gösteriliyor dedi.
Tartışmalı bölgeler sorununun çözümü ve güvenlik için Kürdistan Bölgesi, Irak ve ABDnin katılımı ile bir komite kurulduðunu hatırlatan Xerib, Bu komite 2011e kadar işlev gördü. 2011den sonra ABD güçleri Iraktan çekildi. Bu üç taraf arasında 2008teki anlaşmaya göre, Irak ve Kürt hükümetlerinin bu bölgelerin güvenliði için bir araya gelmeleri ve alternatif oluşturmaları gerekiyordu. Ancak ne yazık ki, aradan uzun bir zaman geçmesine raðmen Irak ve Kürdistan Bölgesi arasındaki bu buluşma gerçekleşmedi. Bu bölgelerin zaten var olan diðer sorunlarına iki taraf arasında anlaşmazlık da eklendi.
DÝCLE OPERASYON GÜCÜ SORUNLARI ARTTIRDI
Kürt hükümeti ve Baðdatın soruna yaklaşımına dikkat çeken Xerib şunları ifade etti: Kürt hükümeti ve Irak hükümetinin soruna yaklaşımı birbirinden biraz farklı. Bölge hükümeti peşmergelerin bu bölgeleri korumasını isterken, Irak hükümeti ise bunu kabul etmeyerek, tartışmalı bölgeler olduðu gerekçesiyle kontrolün kendisinde olmasını istiyor. 11 ay geçtikten sonra her iki taraf arasındaki diyalog koptu ve ciddi bir diyalog gelişmedi. Irak hükümeti, bu bölgelerde özel bir güç oluşturmaya karar verdi. Bu çerçevede, (tartışmalı) bölgelerin güvenliði gerekçesiyle Dicle Operasyon Gücünü kurmak istedi. Bu anlaşmazlık konusu oldu ve mevcut sorunları arttırdı.
IRAK HÜKÜMETÝNÝN KARARI YANLIŞ
PÇDK Eşbaşkanı, partilerinin toplantısında bu konuyu geniş bir şekilde ele aldıklarını ifade ederken sözlerini şöyle sürdürdü: Biz bu konuyu toplantımızda deðerlendirdik ve bazı noktaları eleştirdik. Bu bölgelerin güvenliði için Kürdistan Bölgesi, Irak ve ABD arasında daha önce ortak bir komite oluşturulmuşken, Irak hükümetinin tek taraflı olarak Dicle Operasyon Gücünü oluşturma kararı almaması gerekiyordu. Kararın iki taraf (Kürtler ve Baðdat hükümeti) arasında alınması gerekiyor ve bir anlaşma saðlanmalı. Bu nedenle Irak hükümetinin aldıðı karar yanlıştır.
DÝCLE GÜCÜ, YASALAR KARŞISINDA EKSÝK
Dicle Operasyon Gücünün kurulmasını da deðerlendiren Xerib, şöyle konuştu: Irak anayasasına göre Irakın böyle bir güç oluşturma hakkı var ancak bunun parlamentonun onayından geçmesi ve başkanının da Parlamento Başkanı tarafından tayin edilmesi gerekiyor. Ancak Irak hükümeti böyle yapmadı. Dicle Gücü yasal çerçeveye tam uymuyor. Diðer taraftan bu gücün oluşturulması için istisnai bir yöntem uygulanmış. Zira, Kerkük ve Selahaddin eyaletlerinin siyasi, idari ve ekonomik yetkisi bu güce verilmiş. Biz bunu da toplantımızda eleştirdik.
KÜRTLER TAM BÝRLÝK ÝÇÝNDE DEÐÝL
Kürtlerin bu sorun karşısındaki yaklaşımlarını da deðerlendiren Xerib, Kürtlerin tavrı tam bir birlik oluşturmuyor. Kürt tarafı Dicle Gücünü reddetti. Ancak gelişmelere daha geniş çerçeveden bakılınca, Kürtler partileri ve örgütlerinin tavırlarında farklılık görülüyor. Bu zayıf bir nokta. Diðer taraftan Kürt kamuoyunu bilgilendirmede yetersizlik vardı. Bu operasyon gücünün önüne geçmek için, Arap, Türkmen ve Sünnilerle birlikte hareket etmek ve bir güç oluşturmak gerekiyor. Bu karar sadece Kürt halkına karşı alınmış olabilir ancak, Irak halkının tüm kazanımları üzerinde etkisi olacak.
ÇATIŞMA IRAK DEMOKRASÝSÝ ÝÇÝN TEHLÝKE
PÇDK Eşbaşkanı, Irak ve Kürt güçleri arasında çatışma yaşandıðını hatırlatırken, bu ve olası yeni çatışmaların Irak demokrasisi için tehdit oluşturduðunu kaydetti. Xerib, Bu arzu edilen bir durum deðil.Bunun önünde geçmek için bu bölgelerde tedbir alınması gerekiyor. (Olası bir çatışma) Iraktaki demokratik süreç ve Kürdistan Bölgesi için çok tehlikelidir. Bu nedenle, özgürlükçü ve demokratik güçler, Kürdistan Bölgesi Başkanı, Kürdistan Bölgesi Parlamento Başkanı ve Irak hükümetinin sorumluluklarını yerine getirmeleri ve masaya oturmak için çaba göstermeleri ve sorunu birlikte çözmeleri gerekiyor. Bu temelde Kürt halkı ve Irak halkının iradesinin esas alınması gerekiyor şeklinde konuştu.
ÝÇ SAVAŞ UYARISI
Xerib şu uyarılarda bulundu: Eðer bu yapılmazsa, iç savaş, kavimsel savaş, bölge ile Irak arasında savaş çıkma ihtimali var. Bu da Irakın parçalanmasına ve binlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden olabilir. Böyle bir durumun yaşanmaması için Irak ve Kürt örgütleri ile partilerinin sırtında büyük bir sorumluluk var.