Nusaybin’de dün arkadaşı Kerem Akyürek ile birlikte devlet güçlerince katledilen Hüseyin Akyüz, memleketi Midyat'ta "şehid namırın" sloganları eşliğinde binler tarafından son yolculuğuna uğurlandı.

Mardin'in Nusaybin ilçesinde dün Fırat Mahallesi Dilek Sokak'ta zırhlı araçlardan açılan ateşle katledilen Hüseyin Akyüz'ün cenazesi Mardin Devlet Hastanesi'nden alınarak memleketi Midyat'a getirildi. Cenaze konvoyu ilçe girişinde bulunan Matiyat Oteli önünde binlerce kişi tarafından karşılandı. Estel Mahallesi'ndeki aile evine getirilen cenaze helallik alındı. Burada sarı, kırmızı ve yeşil renklerle bezen tabut tekrara araca alınarak konvoy halinde Cebane Kalo Mezarlığı'na getirildi. Burada düzenlenen törene, HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, MEYA-DER yöneticileri, DBP, HDP Mardin il ve ilçe yöneticileri, Barış Anneleri Meclisi üyelerinin yanı sıra yüzlerce kişi katıldı.

Törende sık sık, "Bijî berxwedana gelê Kurdistan" ve "Şehid namirin" sloganları atıldı. Anne Vehbiye Akyüz, taşıdığı oğlunun fotoğrafına sarılarak "Oğlum Kürdistan'ın şehididir" demesi duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşunun ardından konuşan HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, Hüseyin Akyüz'e yapılan saldırını tüm Kürt halkına karşı yapıldığına söyledi. Yıldırım, "Erdoğan celladı ve Kürdistan'a gönderdiği çeteler Kürt halkını köle yapmak için gönderilmiştir. Ancak biz Erdoğan ve çetelerinin karşısında boyun eğip köleliği kabul etmeyeceğiz. Nasıl onlar topyekün halkımıza saldırıyorsa biz de bu saldırılara, katliamlara karşı topyekün karşı koymalıyız " dedi.

MEYA-DER Mardin Şube Başkanı Abdullatif Tabar ise, soykırım saldırılarına karşı Kürt halkının artık her şeyi göze aldığını ifade etti. Kürt halkının direnişi büyüterek haklarını alacağını vurgulayan Tabar, "Kürt halkı bir şehit verdiğinde milyonlarca insan şehidinin mücadelesini sahipleniyor, Erdoğan öldüğünde ise etrafında kimse kalmayacaktır" diye konuştu. HDP Mardin İl Eş Başkanı Perihan Ağaoğlu da, Kürtlere karşı yürütülene soykırım saldırılarına ve buna karşı verilen destansı direnişi anlatarak şunları söyledi: "Kürt Halkı kendi dilinden, kimliğinden, kendi toprağından hiçbir zaman taviz vermedi, vermeyecek. AKP hükümeti derhal Kürdistan'dan toplarını tanklarını çekmek zorundadır."

Cenaze töreninin ardından kitle Cumhuriyet Mahallesi'nde bulunan Hacı Kasım Altunkaya Taziye evine geçerek aileye başsağılı dileklerinde bulundu.