'Nusaybin'de kamp değil, askeri savaş karargâhı var'
HDP Milletvekili Atalan, AKP'nin savaş politikasıyla Êzîdî kampındaki insanlık dışı uygulamaların arttığına dikkat çekti.
HDP Milletvekili Atalan, AKP'nin savaş politikasıyla Êzîdî kampındaki insanlık dışı uygulamaların arttığına dikkat çekti.
HDP Batman Milletvekili Ali Atalan'ın, askeri karargaha dönüştürülen Nusaybin Êzîdî kampındaki insanlık dışı uygulamalar hakkında basın açıklaması yaptı.
Atalan, Ağustos 2014’te DAİŞ'in Şengal’i işgal etmesinin ardından sayıları binlerle ifade edilen Êzîdînin öldürüldüğüne, birçok Êzîdî kadın ve çocuğun da yine DAİŞ tarafından kaçırıldığına dikkat çekti. Bu saldırıdan kurtulan binlerce Êzîdînin de Türkiye’ye sığındığını ifade ederek, Türkiye’ye sığınan Êzîdîlerin halen Amed, Urfa/Viranşehir, Şırnak, Siirt, Batman/Beşiri ve Batman/Merkez'deki belediyelerce kurulmuş mülteci kampları ile AFAD’a bağlı Midyat ve Nusaybin kamplarında kaldıklarını aktardı.
'KAMP ASKER VE POLİSİN KONUŞLANDIĞI ALANA DÖNÜŞTÜ'
DAİŞ vahşeti ve bu vahşetin barbarlığı nedeniyle travma geçiren Êzîdî halkının her türlü zorluğa rağmen kamplarda yaşam mücadelesi verdiğine değinen Atalan, şunları belirtti:
"Êzîdî halkının geçmişinin katliamlarla dolu olması, bu ağır travmanın geçmişteki yükü de tetikleyeceği, yıkımı daha da artıracağı ve yaşama güvenle bağlanabilmeyi ciddi şekilde zedeleyeceği açıktır. Êzîdîler çok zor şartlar altında ve en temel insani ihtiyaçlarını bile zorlukla karşılayabilir durumdayken AFAD tarafından kurulan Nusaybin’deki kamp asker, polis ve özel timlerin kaldığı, panzer, TOMA, akrep, kirpi olarak tabir edilen her türlü zırhlı araçların konuşlandırıldığı askeri bir karargâha dönüştürülmüştür. Bu araçların ve özel timlerin 24 saat boyunca kampa giriş çıkış yaptığı ve bu kampta kaldıkları görülmüştür. Bizzat şahit olduğumuz üzere onlarca zırhlı askeri araç, TOMA, akrep ve özel harekat birliklerin taşındığı otobüsler kampa girip çıkmıştır. Kampta kalan insanların tedirginlikleri, endişeleri, korkuları zaten oldukça fazlayken söz konusu uygulamalar nedeniyle bu duygular kat kat artmıştır."
Atalan, öldürülmekten ve kendilerine uygulanan insanlık dışı hareketlerden kaçan Êzîdî halkının bu durumunu Birleşmiş Milletler Yüksek Mülteci Komiserliği'ne de ilettiğini bildirerek, "Sözleşmeye göre mülteci kampları, savaş ve askeri amaçlara alet edilemez ve onun için kullanılamaz. Savaş ve kriz dönemlerinde kesinlikle savaş alanlarından uzak tutulma zorunluluğu vardır. Burada yapılan tam tersidir" dedi.
'BİR BAŞKA SAVAŞ ORTAMI YAŞATILDI'
"Êzîdî halkının kaldığı sivil bir kampın, ait olduğu bir halka karşı bir savaş ve askeri alan olarak kullanılması ayrıca bir faciadır" diyen HDP Milletvekili Ali Atalan, şunları kaydetti: "Savaş ortamından kaçan insanları bir başka savaş ortamında yaşatmak bir işkencedir. Nusaybin’deki Êzîdîlerin kaldığı ve AFAD’a ait olan kampın asker-polis ve araçlarından bir an önce arındırılması, zaten savaş ortamından kaçan halkın en azında kaldıkları kamplarda huzur içinde yaşamalarının sağlanması gerekmektedir."
İLÇEDE DEVLET TERÖRÜ SÜRÜYOR
Öte yandan 1 Ekim Perşembe gününden itibaren Nusaybin’e girmek isteyen HDP Milletvekilleri Gülser Yıldırım ve Ali Atalan’ın girişleri kolluk kuvvetleri tarafından engelleniyor. İlçe merkezine girişleri engellenen Yıldırım ve Atalan geçici olarak Aydınlar tesisinde bekliyor. Bugün (3 Ekim) sabahın erken saatlerinde ilçeye giriş yapmak isteyen Milletvekili Enise Güneyli'nin bekleyişi de sürüyor.
Şiddetli çatışma, dün gece saat 01.00 sularından itibaren devam ediyor.
Bu arada dün polis kurşunuyla sırtından vurulan 16 yaşındaki M.E., Mardin Devlet Hastanesi’ne sevk edildi, şu an yoğun bakımda.
Yine polis kurşunuyla katledilen 65 yaşındaki Ahmet Sönmez'in cenazesi de sabaha kadar yerde bekletildi.
Nusaybin’de canlı kalkan eylemine katılan 14'ü HDP ve DBP yönetiminden olmak üzere toplam 19 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların bazıları serbest bırakıldı.