Nusaybin'de aylarca sıkıyönetim saldırılarına karşı direnenlerin gözü şimdi Sur ve Cizre'de. 6 defa sıkıyönetim saldırılarına karşı direnerek saldırıları boşa çıkartan Nusaybinliler “Direniş kazandırır” diyerek Sur ve Cizre de devam eden kuşatmaya karşı herkesi direnişe çağırdı.
Aylarca sıkıyönetim saldırılarına karşı direnen Nusaybinliler, yasak kalksa da hala direniş mahallelerine dönük abluka ve saldırılara karşı direnişini sürdürüyor. Direniş mahallelerinde barikatların ardında yaktıkları direniş ateşi etrafında nöbet halinde olan halkın gözü kulağı da Cizre ve Sur’da. Ateş başındaki en temel gündem ise Cizre’de 13 gündür hastaneye kaldırılmayı bekleyen yaralıların durumları. Nusaybinliler yaralılara vahşetin yaşatılmaya çalışıldığını bu vahşetin ve kuşatmanın ise ancak Cizre’ye ses olarak ve direnişle kırılacağı görüşünde.
'EVLERİNİZDEN ÇIKIN VE DEVLET TERÖRÜNE SES ÇIKARIN’
Nusaybin'de saldırılara rağmen kentini terk etmeyenlerden Cemil Koçer, Sur, Cizre, Silopi ve Nusaybin'de özyönetim direnişlerinin aylardır devam ettiğini, Botan halkı olarak topyekün direniş halinde olduklarını ifade etti. Yasağın kalkması üzerinden günler geçmesine rağmen ablukanın devam ettiğini kaydeden Koçer, olası saldırılara karşı bir yandan önlem aldıklarını bir yandan ise sabaha kadar nöbet tuttuklarını söyledi. Koçer, Cizre için şimdi ses çıkartılmazsa geç olacağını belirtti. Koçer, “Bizler burada sonuna kadar direneceğiz. Elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz. Cizre ve Sur'da saldırılar yoğunlaşıyor. Herkesin Cizre ve Sur için ses çıkarması gerekiyor. Gelin hep birlikte Sur ve Cizre üzerindeki ablukayı kıralım. Bu bizim en ağır günlerimiz. İnsanlarımız göz göre göre katlediliyor. Ancak tüm dünya buna sessiz kalıyor. Şimdi bir şey yapmazsak topyekun bu direnişe destek vermezsek yarın çok geç olabilir. Evlerinizden çıkın ve bu devlet terörüne ses çıkarın. Nerede bir Kürt varsa elinden geleni yapmalıdır" diye konuştu.
'TOPYEKÜN SALDIRIYA KARŞI TOPYEKÜN DİRENİŞ’
Nusaybin'de 6 defa ilan edilen sokağa çıkma yasağı ardından yoğunlaşan saldırılarda Nusaybin halkının büyük direniş gösterdiğini kaydeden Koçer, tüm bunlara rağmen halkın direnişinin kırılamadığını söyledi. Şimdi Cizre ve Sur halkının direnişini kırmaya çalıştıklarını ifade eden Koçer, "Bunu katliam ile yapıyor. İnsanlık suçu işleniyor. Tüm bunlara karşı halkın barikatlar ardına akması ve direnişe ruhlarını katmaları gerekiyor. Topyekün saldırıya karşı topyekün direnişe geçmemiz gerekiyor. Saldırılar ancak bu şekilde boşa çıkacaktır" dedi.
'TANK VE TOPUNUZA KARŞI KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR DİRENECEĞİZ’
Kentini terk etmeyerek direnenlerden Fatih Ercik ise tankın topun işkencenin artık Kürt halkını korkutamayacağını vurguladı. Ercik, "Kimse demesin ki burası düşer. Ne olursa olsun bizler yine direneceğiz. Her zaman her şeye hazırız. Onlardan hiç bir şekilde korkmuyoruz. Bizler tek bir insanımız kalana kadar direneceğiz. Demesinler ki Kürtler tank, top karşısında korkar. Yanılıyorsunuz. Bizler tank ve toplarınıza karşı kanımızın son damlasına kadar direneceğiz. Gerekirse bu uğurda canımızı vereceğiz. Topraklarımız için namusumuz için canımızı vereceğiz. Çocuklarımızın önünde, insanlarımızın önünde canımızı vereceğiz ve direneceğiz. Kimse demesin Kürtler böyle biter. Kürtler her yerde vardır" diye konuştu.
'İSTEDİĞİNİZİ HİÇBİR ZAMAN BAŞARAMAYACAKSINIZ’
Sur ve Cizre'de devam eden sıkıyönetim kuşatmasının da direnişle kırılacağını ifade eden Ercik, "Temizlersem herkesi teslim alırım diye kimse düşünmesin. Kürtler hiç bir zaman size boyun eğmeyecektir. Siz istediğinizi hiç bir zaman başaramayacaksınız. Üzerimizde psikolojik bir savaş yürütülüyor. Kendi kürsüsü için kendi halkına savaş açmış bir diktatöre karşı bizlerde sonuna kadar direniriz. Artık her kesin bu zulme yeter demesi gerekiyor" dedi.