5-7 Mayıs tarihlerinde Medya Savunma Alanları’nda iki ayrı bölgede eş zamanlı olarak düzenlenen PKK 12. Olağanüstü Kongresi, önemli kararlarla sona erdi. Kongreye katılan delegelerden Cemal Amed, alınan kararların PKK açısından yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu vurguladı.

Cemal Amed, bu kongrenin sadece bir kapanış değil, aynı zamanda 52 yıllık mücadele geleneğinin yeni bir aşamaya taşınması anlamına geldiğini belirterek, “Önder Apo’nun da ifade ettiği gibi süreci ne kadar derinlemesine tartışır ve anlarsak, o kadar güçlü ilerletebiliriz. Bu hem bir son hem de yeni bir başlangıçtır” dedi.

Yeni dönemin başarısının, geçmişle kurulacak doğru ilişkiye bağlı olduğunu belirten Amed, “52 yıllık mücadeleyi geride bırakıyor ve yeni bir mücadele sürecine giriyoruz. Bu geçişi doğru kavramak ve buna uygun örgütsel bir tarz geliştirmek en temel sorumluluğumuzdur” ifadelerini kullandı.

PKK’nin yürüttüğü mücadele sayesinde Kürt halkının kimlik ve varlık kazandığını vurgulayan Amed, “1978'de başlayan bu mücadele, halk olarak var olmamızı sağladı. Önder Apo şimdi bu tarihi, Kürt halkının demokratik varlığını koruyarak ve geliştirerek bir üst aşamaya taşımayı hedefliyor” diye konuştu.

Yeni dönemdeki temel hedefin, Kürdistan devrimini Ortadoğu halklarıyla buluşturarak daha geniş bir özgürlük mücadelesine dönüştürmek olduğunu belirten Amed, “Bu kongreyle birlikte sadece Kürt halkının değil, Ortadoğu ve insanlığın özgürlüğünü hedefleyen tarihsel bir süreç başlatılmış oldu” dedi.

PKK 1. KONGRESİ İLE AYNI ÖNEME SAHİP

Cemal Amed konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Bu kongre, 52 yıllık PKK tarzı mücadeleyi sonlandıran bir kongre olduğu kadar, yeni bir mücadele sürecini başlatması açısından PKK'nin 1. Kongresi kadar tarihsel bir anlam ve öneme sahiptir.

Bu kongreyle birlikte, Önder Apo’nun Kürdistan’da 52 yıldır sürdürdüğü PKK öncülüğündeki mücadelenin, bölge halklarını — özellikle de kadınlar öncülüğünde — dünya çapında bir kadın devrimine dönüştürme sorumluluğunu bizlere yüklediğini düşünüyorum. Önder Apo, 21. yüzyılı 'kadın yüzyılı' olarak tanımlamıştı. Bu perspektifle, kadın devriminin aynı zamanda bir insanlık devrimi haline geleceğine inanıyoruz.

PKK ile bu hedefe belli bir noktaya kadar ulaşabildik. Ancak bundan sonra daha farklı yöntemler, araçlar ve mücadele biçimleriyle bu hedefe yürüyeceğiz. Kadın devrimini ve dünya devrimini önümüze temel bir hedef olarak koyuyoruz.

Bu da gösteriyor ki, bu kongre hepimize büyük bir sorumluluk ve görev yüklüyor. Böylesine büyük bir insanlık devrimini bize hedef olarak gösteren Önder Apo’ya bir kez daha selam ve saygılarımı iletiyorum. Bu tarihi mirastan güç alan Kürdistan özgürlük hareketinin, hem insanlık hem de bölge devrimini gerçekleştireceğine olan inancımı yineliyorum.”