Nusaybin Davası’nda 5 çocuğa 175 yıl hapis

Nusaybin Davası’nda bugün duruşması görülen 5 çocuğa 35’er yıl hapis cezası verildi. Biri çocuk 3 kişinin duruşmaları ise ertelendi.

Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında 26 Mayıs 2016’da gözaltına alınarak, tutuklanan 17’si çocuk 70 kişi hakkında açılan iki ayrı davanın tefrik edilmesinin ardından duruşmalarına devam ediliyor. Mardin 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün 6’sı çocuk 8 kişinin duruşmaları görüldü.

Sabah saatlerinde ilk olarak tutuklandığı dönem 18 yaşının altında olan Şükrü Aybek’in duruşması görüldü. Aybek duruşmada hazır edilirken, avukatı da duruşmada hazır bulundu. Duruşmada Aybek, Nusaybin'den çıktıktan sonra kendisine işkence altında ifadeler imzalatıldığını ve ifadeleri kabul etmediğini söyledi. Arkadaşlarına geçtiğimiz hafta görülen duruşmalarda söz konusu ifadeler de gerekçe gösterilerek cezalar verildiğini kaydeden Aybek, “Ben o iddiaları da sizin verdiğiniz cezaları da kabul etmiyorum” dedi. Aybek’in savunmasının ardından mahkeme kararı açıklamak üzere duruşmayı 8 Ekim’e erteledi.

AVUKAT DURUŞMAYI TERK ETTİ, 35 YIL HAPİS VERİLDİ

Ardından ise, yine tutuklandığı dönem 18 yaşının altında olan Heja Alğan’ın duruşmasına devam edildi. Alğan’ın avukatı katıldığı duruşmada mazeret bildirerek, esasa ilişkin savunma için süre istedi. Ancak mahkeme avukatın mazeretini kabul etmedi. Bunun üzerine Alğan’ın avukatı duruşma salonundan çıktı. Avukatın olmadığı duruşmada Alğan, kendisine daha önceki duruşmada gösterilen fotoğrafların yeniden gösterilmesini istedi. Fotoğraftaki kişinin kendisi olduğunu kabul eden Alğan, hakkında verilen ifadeleri kabul etmediğini belirtti.

‘KÜRT OLDUĞUMUZ İÇİN YARGILANIYORUZ’

"Biz Kürt olduğumuz için yargılanıyoruz" diyen Alğan, "Nusaybin'de çok sayıda kadın ve çocuk öldürüldü. Kimyasal silahlar kullanılıyordu. Nusaybin'de yaşananlar tarihe geçecek. Devletin söylediklerinin hepsinin yalan olduğu ortaya çıktı. Demokratik özerklik ilan edilmişti ve bu meşru bir talepti. Halkın kendisi özerklik ilanında bulunmuştu. Başkan Apo üzerindeki tecridi de protesto ediyorum. Devlet özel savaş politikaları ile bir kez daha İmralı kapılarını kapatmak istiyor. Bu kapının kapanması devletin kendisi için zararlı olan bir durumdur. Sayın Öcalan ile görüşülmesi hem Kürt halkı hem de Türk halkının faydasınadır. Öyle operasyonlarla bu sorun çözülmez. Kurulduğundan beri PKK'yi bitirdiklerini, bitireceklerini söylüyorlar ama bitmiyor. PKK'yi bitiremiyorlar. İçişleri Bakanları gidiyor ama PKK kalıyor. Çünkü sorunu çözmeyi değil insanları psikolojik baskı ile kendi yanlarında tutmaya, iktidarlarını sürdürmeye çalışıyorlar" diye konuştu.

Mahkeme Alğan'a üzerine atılı suçlamalardan dolayı müebbet hapis cezası verirken, olayın yaşandığı tarihte 18 yaşından küçük olması sebebiyle cezayı 35 yıl olarak belirledi.

SÜRE TALEPLERİ REDDEDİLDİ, 35 YIL HAPİS VERİLDİ

Devamında Emre Topçuoğlu’nun hazır edildiği duruşma görülürken, Topçuoğlu da 13 sayfalık esasa ilişkin savunmasını okudu. Hukuki olarak mahkemeden beklentisi olmadığını belirten Topçuoğlu, verilen cezaların bir hükmü olmadığını dile getirdi. Topçuoğlu’nun avukatı da esasa ilişkin savunmasını yapmak üzere süre talebinde bulunurken, mahkeme süre talebini reddetti. Mahkeme Topçuoğlu’na da önce müebbet hapis cezası vererek, ardından ise olayın yaşandığı tarihte çocuk olmasından dolayı cezayı 35 yıla düşürdü.

Devamında duruşmaları görülen 18 yaşından küçük Baran Eman, Çeçan Kilkaya ile Dilan Aslan’ın duruşmalarında da mahkeme esasa ilişkin ek süre talebinde bulunan avukatların taleplerini reddederek, 35’er yıl hapis cezası verdi.  Duruşmaları görülen diğer isimler Bayram Sevgin ve Hatip Oyman’ın avukatları ise, reddi hakim talebinde bulundu. Avukatların talebi reddedilirken, mahkeme karar için duruşmaları 9 Ekim’e erteledi.