Mızraklı: Bu alan direnişi mayalama alanıdır

Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, direnişlerinin kendileri açısından ne anlama geldiğini anlatarak, "Bu alan, direnişi mayalama alanıdır. O yüzden de artık AKP-MHP bloğu meşru olma yeteneğini yitirmiş durumda" dedi.

AKP-MHP iktidarının 19 Ağustos günü kayyumlar atayarak gasp ettiği Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) 3 büyükşehir belediyesi halen işgal atında. Kürtler, başta Kürdistan olmak üzere Türkiye ve Avrupa kentlerinde bu işgale karşı direnişlerini sürdürüyor. Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, 49 gündür devam eden direnişin kendileri açısından ne anlama geldiğini ve gerek Türkiye'de gerekse de Avrupa'da yaptıkları görüşmelerin izlenimlerini ANF'ye anlattı.

Gasp edilen belediyelerine karşı protesto eylemlerinin ilk günlerinde sokak işkencesine dönen ağır bir polis saldırısına tanıklık ettiklerini ifade eden Mızraklı, bu saldırılar karşısında hiçbir şekilde geri çekilmeyen ama bir çakıl taşı bile atmayan bir duruş ile karşı karşıya olduklarını söyledi. Mızraklı, özellikle kitle karakterine baktıklarında gençlerin, yaşlıların, kadınların ve erkeklerin oldukça kararlı bir tutum içerisinde olduklarını gördüklerini belirtti.

TEK ADAM REJİMİNE KARŞI...

Direniş alanın her gün aralıksız olarak mesajlarını veren bir alan olarak çalıştığını sözlerine ekleyen Mızraklı, şöyle devam etti: "Hem kendi kamusallığına mesajını veren hem de güçlü geri bildirimler edinen bir demokrasi arenası gibi şekillendi bu alan. Türkiye'nin birçok sivil toplum örgütünden, siyasal partisine, yine toplumda önemli bir yeri olan sanatçı, aydın ve düşünürlerine kadar güçlü bir katılım sundular. Dolayısıyla ben burayı bir mayalanma alanı olarak görüyorum. Burası, bu ülkedeki mevcut baskı ve tek adam rejimine karşı demokrasi, hukuk değerleri, insan hak ve özgürlükleri ama en önemlisi de bu siyasi darbeye karşı kararlı duruşun aşılanma yeridir. Buradan, batı metropollerine güç verirken aynı zamanda Türkiye'de yaşayan her bir yurttaşa 'Bunlar bir takım kararlar alır ama toplumun iradesine çarpar ve geri döner' mesajı ortaya çıktı. O yüzdende artık AKP-MHP bloğu meşru olma yeteneğini yitirmiş durumda."

'ANLATACAK BİR HİKAYELERİ KALMAMIŞTIR'

Batıya gittiklerinde propagandayı bir biçim ve tutum olarak kullanan AKP'nin maskesinin düştüğünü gördüklerini aktaran Mızraklı, "Sokağa baktığımız zaman artık AKP'nin anlattığı hikayenin, hayatın gerçekliği olmadığını görüyoruz. Kaldı ki artık anlatacak hikayeleri de yok. Çünkü son 10 yılda giderek yoksullaşan ve bir baskı rejimi altında bütün temel hak ve özgürlükleri gasp edilmiş olan geniş anlamdaki bir Türkiye toplumundan bahsediyoruz. Geçmişte Kürt coğrafyasında yaptıkları işleri, batıda tekrar ediyorlar. Bunu gören oldukça geniş bir kesim var. Bugün artık toplumsal meşruiyeti ve desteği yüzde 50 olmayan ve yüzde 40'ın altında düşen bir AKP-MHP bloğu var. Dolayısıyla, keşke bir referandum olsaydı da gerçek çok çıplak olarak ortaya çıksaydı. Bence artık burada, süreci güçlü bir şekilde görmesi ve örmesi gereken siyasal ve toplumsal muhalefettir. Çünkü ne kadar etkili ve erken adımlar atılırsa toplumun yaşayacağı tahribatta da o kadar azalacaktır" şeklinde konuştu.