"15 Ağustos'ta Kürt halkına dayatılan inkar, imha ve  ret politikalarına karşı Şemdinli ve Eruh'ta  Agitler'in başlattığı diriliş ve direniş yürüyüşünü selamlıyoruz" ifadesinin yer aldığı mesajda, şunlar kaydedildi:

'ONUR VE ÖZGÜRLÜK SAVAŞI'

"15 Ağustos Atılımı'nın yıl dönümünde faşist Türk devletinin saldırı konseptine karşı Kuzey Kurdistan'da ilan edilen Öz Yönetim ilanlarını kutluyoruz. Sömürgeci, katliamcı, faşist Türk devletinin, Kürt halkının kolektif  varlığını reddederek sömürgeci kirli savaşı dayattığı koşullarda, Kürt Özgürlük Hareketi, 15 Ağustos Atılımı ile onur ve özgürlük savaşını yeni bir aşamaya taşımıştır.
Kuruluşundan bu yana Kürt halkına, işçi sınıfı ve ezilen haklara karşı acı, gözyaşı ve katliamdan başka bir şey vermeyen faşist Türk  devletine karşı direnişi seçen Kürt Özgürlük Hareketi, Agitler'in başlattığı silahlı  direniş mücadelesini Mazlumlar'la, Zilanlar'la, Beritanlar'la, Saralar'la, Andok ve Erişler'le değerler yaratarak bugünlere getirmiştir.
Kürt kadınının feodal baskı, devlet şiddeti ve yok saymaya karşı mücadelenin en önünde yürüyerek aynı zamanda kadın devrimini gerçekleştiren özgürlük hareketi 30 yılı aşkın zamandır devam eden özgürlük mücadelesinde yeni değerler yaratarak sömürgeci faşist rejimin  yönetememe krizini derinleştirmiş, sömürgeci rejimin tekçi zihniyetinde gedikler açmıştır."
Kürt halkının onur ve özgürlük  mücadelesinin Rojava'da devrimle   taçlanırken, bölge gerici  devletlerini, emperyalistleri ve faşist sömürgeci Türk devletini de rahatsız ettiğini ve her fırsatı devrimi boğmak için değerlendirmeye yönelttiğini vurgulayan MLKP Rojava Örgütü, şöyle devam etti:

'AKP VE TÜRK DEVLETİNDEN HESAP SORALIM'

"Faşist Türk devleti, 7 Haziran seçimleri sonrasında MGK, MİT  ve Kontrgerilla'nın desteğini arkasına alarak yeni bir saldırı konseptini devreye koydu. Önce  Suruç  ardından Zergele katliamlarını  gerçekleştiren faşist AKP hükümeti sokak infazları, sivil halka yönelik katliamlar, Medya Savunma Alanları'na yönelik bombardıman, toplantı ve gösteri hakkının cop,  gaz ve halkın üzerine kurşun yağdırarak engelleme girişimleri gündelik hayatın rutini haline getirilmeye çalışılıyor. Keza yine emperyalistlerle işbirliği geliştirilerek Rojava Devrimi'ne  yönelik geliştirilen yeni saldırı planları ve girişimleri de saldırı konseptinin diğer unsurlarıdır.
Özellikle Kuzey Kurdistan'da meşruluğunu tamamen  yitiren sömürgeci Türk devletinin artan devlet terörüne ve katliamlarına  karşı halkın devlet kurumlarını tanımayacağını ifade ederek öz yönetimlerini ve özsavunmalarını  kurması meşrudur.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılarak özgürlüğüne kavuşması, inkarcı sömürgeci savaşın durdurulması, Kürt halkının demokratik taleplerinin karşılanması, devlet terörünün sona erdirilmesi, söz, eylem, gösteri  hakkının önündeki engellerin kaldırılması için tüm halkımızı  mücadeleleyi yükseltmeye, bulunduğumuz her yeri direniş mevzisine çevirmeye çağırıyoruz.
Tüm ilerici insanlığı, işçi emekçileri, faşist devlet terörüne karşı birleşik mücadeleyi geliştirmeye, mücadelenin tüm unsurlarını devreye koyarak faşist AKP hükümeti ve sömürgeci Türk devletinden hesap sormaya çağırıyoruz.
Serhıldanları büyüterek faşist inkarcı sömürgeci savaşı durduralım."