Mamlê: Tepki gösterilmediği takdirde işgal saldırıları daha da artar

Türk devletine tepki gösterilmediği takdirde işgal saldırıların daha da artacağına dikkat çeken siyasi gözlemci Aziz Mamlê, "Kürdistan'ın güneyi, kuzeyi, batısı veya doğusu fark etmez, hangi parça zayıflarsa diğer parçalar da zarar görecektir" dedi.

Rojhilatlı siyasi gözlemci Aziz Mamlê, Türk devletinin Güney Kürdistan'a yönelik saldırılarına tepki gösterdi. Türk devleti özellikle de Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Kürt halkını soykırımdan geçirme planları olduğunu söyleyen Aziz Mamlê, "Türk devleti Kürt ve Kürdistan adına ne varsa yok etmek istiyor. Dolayısıyla bir gün Efrîn'i işgal ediyor, bir gün Rojava'ya, bir gün Kobanê'ye, bir gün Güney Kürdistan'a saldırıyor, bir gün Rojhilatlı Kürt mülteciyi İran'a teslim ediyor, Avrupa'da Kürt çalışanlarına saldırıyor; yani Kürtleri, tarihini ve özellikle Kürt kimliğini yok etmek istiyor. 46 yıldır Kıbrıs'a yaptığını şimdi de Kürdistan'da yapmak istiyor.

Türk devleti yıllardır Güney Kürdistan topraklarına saldırıyor ve askeri üslerini kuruyor. Özellikle son birkaç yıldır Kandil'i hedef haline getirip, Kandil'e saldırmak istiyor. Kandil, Kürtlerin ana yurdu gibidir. Eğer Kürtler Kandil'i kaybederse Başur'u da, kaybeder. Bakur, Rojhilat ve Rojava da tehlikede. Türk devleti daha önce de bir çok kez Kandil'e saldırdı fakat başarılı olamadı. Bu sefer farklı planları var. Yaklaşık 2 aydır Güney Kürdistan topraklarını işgal etmiş durumdalar, birçok köyü yıktılar, köylüleri topraklarını, arazilerini ve hayvanlarını terk etmeye ve başka bir yere göçe zorladılar. Erdoğan hükümeti her yöntemi kullanarak Kürdistan'ı yok etmek istiyor" diye konuştu.

KÜRTLER SALDIRILARA KARŞI NET TAVIR ALMALI

İşgal saldırılarına karşı gösterilen tepkilerin yeterli olmadığını vurgulayan Aziz Mamlê, devamla şunları belirtti: "Kürt halkı, aydınlar, siyasetçiler, sanatçılar, aktivistler Türk devletinin işgaline karşı çıktılar. Geçtiğimiz günlerde Süleymaniye'de işgale karşı yapılan yürüyüşe binlerce kişi katıldı ve Türk devletinin saldırılarına tepki gösterdi. Fakat bu tepkiler yeterli değil. Halkımızın bu işgal saldırılarına karşı seferber olması gerekir. Avrupa'da, 4 parça Kürdistan'da özellikle Başur'da herkes tepkisini ortaya koymalı. Maalesef dünya devletleri, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu da sessiz kaldı. Bugüne kadar Türk devletinin saldırılarına herhangi bir tepki vermediler. Bu yüzden Kürt halkı, aydınlar, aktivistler el ele vermeli, özellikle de Avrupa'da eylem ve yürüyüşler yapmalılar.

Türk devletinin saldırılarına tepki gösterilmediği takdirde bu saldırılar daha da artacaktır. Kürtler bu saldırılara karşı tavır almalıdır. Gerillalarımızın yani HPG'nin gösterdiği büyük kahramanlık sayesinde Türk devleti istediği zaferi elde edemiyor. Gerilla Kürdistan dağlarında Türk devletinin saldırılarını boşa çıkarıyor. İşgal saldırılarında Türk ordusunun bir çok askeri öldürüldü. 3 hafta önce bir Fransız gazetesi (Le Monde), Erdoğan'ın Kandil'i tamamen ortadan kaldırmak için başka bir plan hazırladığını yazdı. Türk ordusu ve Erdoğan'ın 2 amacı var, birincisi Kürtleri zayıflatmak, ikincisi Erdoğan hükümeti ekonomik, siyasi ve askeri bir kriz yaşıyor. Kıbrıs, Libya, Suriye'de başarısız oldu, tüm bu faktörler Erdoğan için kötü bir durum ortaya çıkardı. Yani böyle devam ederse Erdoğan 2023 seçimlerinde seçilemeyecek. Bu nedenle Erdoğan Türk milliyetçiliği kartına oynayarak kendi döneminde Kürt hareketini zayıflatmak istiyor.

HPG'ye, gerilla güçlerine inanıyorum ama bu yeterli değil, halkımız her tarafta, her parçada, yaşadığı her yerde gerillalara destek vermeli ve Türk devletinin işgalini kınamalıdır. Türk devleti Kürdistan'ın doğasını yok etmek istiyor; Avrupa'daki çevreci, yeşil ve ekolojist hareketler de Türk devletinin Kürdistan doğasına yönelik saldırılarına tepki göstermelidir."

KANDİL KÜRTLERİN ANA YURDUDUR

Kürdistan ve Kürt halkına yönelik tehlikeye dikkat çeken siyasi gözlemci Aziz Mamlê, "Kürdistan'ın Güneyi, Kuzeyi, Batısı veya Doğusu fark etmez, hangi parça zayıflarsa diğer parçalar da zarar görecektir. Kandil'in varlığı aynı zamanda Doğu Kürdistan'a da destek anlamına geliyor. Bu bir umuttur, Kandil Kürtlerin ve Kürdistan'ın anayurdudur demiştim. Rojhilat halkımız da Türk devletinin Kandil'e yönelik işgal saldırılarına karşı tepkili. Rojhilat, Bakur, Başur veya Rojava fark etmiyor Kürt halkının tamamı bu saldırılar karşısında endişeli. Örneğin Türk devleti bir ağacı yaktığında bile nerede olursa olsun her Kürdün yüreği yanıyor. Çünkü canından bir parça gibi görüyor Kürdistan doğasını" dedi.