‘Kürt medyası Türk devletinin saldırılarına karşı ulusal tutum almalı’
Güney Kürdistanlı gazeteciler, Kürt medyasının Türk devletinin Kuzey Kürdistan'da gerçekleştirdiği katliamların iç yüzünü yeterince kamuoyuna göstermediğini belirtti.
Güney Kürdistanlı gazeteciler, Kürt medyasının Türk devletinin Kuzey Kürdistan'da gerçekleştirdiği katliamların iç yüzünü yeterince kamuoyuna göstermediğini belirtti.
Güney Kürdistanlı gazeteciler, Kürt medyasının Türk devletinin Kuzey Kürdistan'da gerçekleştirdiği katliamların iç yüzünü yeterince kamuoyuna göstermediğini belirterek, Kürt medyasına Kuzey Kürdistan'da yaşanan katliam ve direnişleri kamuoyuna daha etkili yansıtma ve saldırılar karşısında ulusal tutum alma çağrısı yaptı.
Güney Kürdistan halkının Türk devletinin kuzeyde uyguladığı katliamlara büyük bir tepki duyduğunu ve Kuzey Kürdistan halkının mücadelesini desteklediğini kaydeden Güney Kürdistanlı gazeteciler, siyasi iradenin duruşunu eleştirerek, parçalı duruşun aşılması gerektiğini belirtti. Güney medyasının partilerin güdümünde olduğuna da dikkat çeken gazeteciler, bazı yayın organlarının ise Türk devletinin siyaseti doğrultusunda yayıncılık yaptığını, dolayısıyla medyanın ulusal karakterde yayın yapmamasının Kürtlere zarar verdiğini söyledi.
ÊRİŞ GERDİ (NRT): GÜNEY’DE TÜRK DEVLETİ GÜDÜMÜNDE OLAN MEDYA KURULUŞLARI VAR
Türk devletinin saldırılarına Kürt halkının büyük bir direnişle yanıt verdiğini söyleyen gazeteci Êriş Gerdi, başarı için dört parça Kürdistan’ın ortak tutum sergilemesi gerektiğini belirtti. Özellikle Güney Kürdistanlı partilerin, siyasi güçlerin bu konuda yeterince duyarlı olmadığını söyleyen Gerdi “Diplomasi alanında destek olabilirler ancak maalesef bazı güçler destek olacaklarına başka güçlerin bölgesel hesaplarına, iktidar hesaplarına hizmet ediyorlar. Bu tutum Kürtlere zarar veriyor” şeklinde konuştu.
KÜRT MEDYASINDA BİRLİK YOK
Medyaya önemli görevler düştüğünü belirten Gerdi, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Basına büyük bir rol düşüyor. Mesela Türk medyası, devlet bir konuyu nasıl işlemek istiyorsa onlarca kanal, gazete ve site servis edilen haberi aynı dil ve üslupla veriyor. Söz konusu Kürtler oldu mu tek ses oluyorlar. Örneğin sivilleri terörist olarak lanse ettiriyorlar, algı yaratıyorlar. Ancak biz bunu yapamıyoruz. Kürt basını, Kürtler açısından hayati olan böyle bir süreçte Kürtlerin haklılığını, mücadelesini, amaçlarını, Kürtlere dönük gelişen saldırı ve katliamları tüm dünyaya duyurmak için birlikte hareket etmeli. Maalesef bunu göremiyoruz.”
GÜNEY KÜRDİSTAN’DA TÜRKİYE YÖNLENDİRMELİ YAYIN KURULUŞLARI VAR
Gazeteci Êriş Gerdi, Güney Kürdistan medyasının Kuzey Kürdistan’daki mücadeleye duyarsızlığını ise şöyle anlattı: “Güney Kürdistan'da bazı basın yayın organları Türk devletinin servis ettiği haberleri izleyiciye, okuyucuya sunuyor. Güney basını bu konuda oldukça yetersizdir. Olup bitenleri haber yapmak yetmez, özel ve ortak bir konseptle konuyu işlemek gerekiyor.”
ŞIVAN MUHAMMED (SPEE NEWS): GÜNEY MEDYASI PARTİ SİYASETİ GÜDÜMLÜ
Güney Kürdistan halkının Kuzey Kürdistan mücadelesine karşı duyarlı olduğunu, ancak demokratik kurum ve kuruluşların örgütlenmesinin çok zayıf olduğunu kaydeden gazeteci Şıvan Muhammed ise, siyasi aktörlerin parçalı olduğunu ve Kürtlerin ulusal çıkarlarını gözetmekten uzak olduğunu söyledi.
Muhammed, “Güney Kürdistan hükümeti, başbakanı, bölge başkanı şu ana kadar Kuzey Kürdistan’a ve Türk devletine yönelik her hangi resmi bir açıklama yapmadı. Hükümet iflas etmiş, parlamento işletilmiyor. Eğer güney hükümeti Türk devletine karşı durabilseydi, bu katliamlar yaşanmayabilirdi” dedi.
Var olan siyasi durumun güney Kürdistan medyasını da belirlediğine dikkat çeken gazeteci Muhammed’e göre, medya organlarının yüzde doksanı partilerin siyasetinin etkisi altında.
ŞİNA FAYEQ (ROJ NEWS): GÜNEY BASINI ULUSAL TUTUM SERGİLEMELİ
“Kuzeydeki halkımız Türk devletine karşı çok görkemli bir direniş sürdürüyor ve hiçbir şekilde geri adım atmıyor. Bu direniş devam edecektir. Ama maalesef Güney Kürdistan'dan bu direnişe yeterince destek gelmiyor. Türk devletinin vahşi saldırılarına karşı tepki ortaya konulmuyor” diyen gazeteci Şina Fayiq ise, basının sessizliğini eleştirerek, Güney medyasının rolünü oynaması durumunda halk desteğinin çok daha güçleneceği belirlemesinde bulundu.
Güney medyasının böylesi ulusal bir görev ve sınavla karşı karşıya olduğunu söyleyen Şina Fayeq, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Türk devletinin halkımıza uyguladığı vahşeti tüm dünyaya duyurma sorumluluğunu göstermeliler. Kürdistan'da kamuoyu yaratmalı ki Türk devletine bir baskı uygulanabilsin. Umarım Güney Kürdistan basını bu ilgisiz tutumunu değiştirir. Kürt halkına karşı sorumluluk bilinciyle hareket eder ve Türk devletinin siyasetine ve katliamlarına hizmet eden pozisyondan bir an önce çıkar.”
GÜNEY KÜRDİSTAN’DA TÜRK DEVLETİNE HİZMET EDEN BASIN YAYIN KURULUŞLARI VAR
“Güney Kürdistan'da bazı basın yayın organları bağlı oldukları partilerin çıkarı gereği Türk devletinin saldırı politikalarına hizmet ediyorlar” diyen gazeteci Şina Fayeq, az da olsa bağımsız çizgide veya ılımlı medya kuruluşlarının da olduğunu kaydederek, “Umarım bunlar daha etkili bir şekilde hem Türk devletinin katliamlarını hem de Kürt halkının direnişini bundan sonra daha güçlü yansıtırlar” dedi.
KDP TÜRK DEVLETİNİN YANINDA KUZEY HALKININ KARŞISINDA DURUYOR
Güney Kürdistan hükümetinin şimdiye kadar Türk devletine yönelik resmi olarak hiçbir açıklama yapmadığını söyleyen gazeteci Fayeq, son olarak şunları söyledi: “İktidarı elinde bulunduran KDP’nin Türk devletinin bu katliamcı politikalarını desteklediğini, halkımızın kuzeydeki direnişinin karşısında durduğunu söylemek gerekiyor. Bazı vekiller bireysel olarak yaptıkları açıklamalarda tepkilerini dile getiriyorlar ancak partiler ve hükümet bu konuda hiçbir şey yapmıyor.
Buna karşın halk kesinlikle sonuna kadar Kuzey Kürdistan halkının yanındadır. Hatta halk siyasi partilere Kuzey Kürdistan halkına uygulanan vahşete karşı durmalarını dayatıyor.”