Kürt hükümeti sınır kapısından habersiz mi?

Kürt hükümeti sınır kapısından habersiz mi?

Güney Kürdistan ile Batı Kürdistan arasındaki Sêmalka kapısı 19 Mayıs’tan bu yana kapalı. Bugün de Batı Kürdistan’a geçmek isteyen 80’e yakın kişi peşmergeler tarafından engellendi.

Federal Kürdistan Bölgesi’nden Batı Kürdistan’a geçmek isteyen 80’e yakın kişi bugün peşmergeler tarafından engellendi. Bu engele tepki gösteren kalabalık grup, protesto amacıyla yaya olarak Batı Kürdistan’a doğru yola koyuldu.

Sınır hattındaki bu gerginlik 19 Mayıs gününden bu yana sürüyor.  KDP tarafından desteklenen Abdulhakim Başar'ın başkanı olduğu El-Parti'nin (Suriye Kürtleri Demokrat Partisi) üyesi 74 kişi, 18 Mayıs günü Güney Kürdistan’dan Batı Kürdistan’a geçerken gözaltına alındılar. Asayiş güçleri, bu kişilerin peşmergeler tarafından silahlı eğitimden geçirilmiş kişiler olduğunu açıkladı.

Bu olaydan bir gün sonra, yani 19 Mayıs’ta Federal Kürdistan Bölgesi, sınırın diğer tarafındaki Kürt kardeşlerine kapılarını, karşı tarafa bile bildirmeden aniden kapattı. Karşı tarafa herhangi bir açıklama da yapılmadı.  Batı Kürdistanlı örgüt ve kurumlar, bunun siyasi bir karar olduğunu belirtti. Gözaltına alınanların tümü daha sonra serbest bırakılmıştı.

KAPATMA KARARINI KİM, HANGİ GEREKÇE İLE ALDI?

Buna rağmen sınır kapısı açılmadı. Çok sayıda soru işareti var. Sınır kapısının kapatılmasının arkasında ciddi bir hukuksuzluk yaşandığı yönünde de eleştirileri yapılıyor. Zira ortada ne bu kararın sahibi var, ne de gerekçesi. Hükümet kararı mı, parti kararı mı, bölge başkanlığının kararı mı?

YNK Merkez Komite sözcüsü Ebdulrezak Şerif, 25 Mayıs günü yaptığı açıklamada, kapatma kararına tepki gösterirken, bu kararın hükümet tarafından alınmadığını söylemesi dikkat çekti.

Sınırdaki duruma ilişkin hükümet yetkilileri herhangi bir açıklamada bulunmadı. Hükümetin ortağı olan YNK’nin bile böyle bir karardan haberi yoksa, o halde kim böyle bir karar aldı? KDP mi?

Eğer öyleyse yasalar karşısında, bir parti tek başına bir sınırı kapatma yetkisine sahip mi? Kim bu yetkiyi verdi? Yok eğer bu bir hükümet kararı ise, neden herhangi bir açıklama yapma gereksinimi duyulmuyor? Bir hükümeti ve bir parlamentosu olan Federal Kürdistan Bölgesi, “parti yasaları”yla mı yönetiliyor?  Tatmin edici bir açıklama yapılmaması soru işaretlerinin artmasına neden oluyor.