KNK, Güney Kürdistan’daki üye parti ve bağımsız şahsiyetlerin katılımıyla bugün Hewler’de YNK merkezinde olağan toplantısını gerçekleştirdi. 
Bakur, Başur ve Rojava'daki gelişmeleri değerlendiren KNK üyeleri, mevcut durumda söz konusu parçaların kendi imkanlarıyla sorunlarını çözmeye çalıştığını belirterek, parçalar arası dayanışmanın zayıflığını eleştirdiler. Özellikle Başur’un sessizliğinin eleştiri konusu olduğu toplantıda, KNK’ye üye olan partiler açıklamalar düzeyinde Türk devletinin Bakur’daki yıkıcı saldırıları ve Başur’u işgal etme girişimleri ile Rojava’ya çeteler üzerinden saldırılarını kınasalar da, bunun yetersiz kaldığı belirtildi.

ÖZ YÖNETİM DİRENİŞİ SELAMLANDI

Kürdistan'ın her yerinde, Türk devletinin Kürt karşıtı siyasetine karşı güçlü mücadele edilmesi gerektiğini belirten KNK üyeleri, halkın öz yönetim direnişini de selamladı. 
"Bakur’un kazanması Başur, Rojava ve Rojhılatın kazanması olacaktır" diyen KNK üyeleri, tüm parçaların bugün Bakur etrafında birleşmesini istedi. Bakur’un özerklik mücadelesiyle saldırgan, inkarcı ve imhacı Türk devletinin dönüşüme zorlanmasının tüm Kürtlerin ulusal sorumluluğu olduğunu  ifade eden KNK bileşen güçleri, Türk devletinin bugün Kürtlerin ulusal bir düşmanı olarak görülmesi gerektiğini ifade ettiler. 

GÜNEY'DEKİ KRİZ

KNK toplantısının diğer önemli gündemi ise Güney Kürdistan'daki iktidar krizinin yanı sıra TC’nin işgal konsepti oldu. KNK üyesi partiler, Türk devletinin askerlerini derhal Güney'den çekmesi için çalışmalarını güçlendirme kararı alarak, konuyla ilgili uluslararası siyaset nezdinde girişimlerini hızlandırmaya dönük planlamalara gitti.
Toplantıda, Güney'deki  mevcut siyasetin parçalanmışlığının, ülkeyi ciddi risklere sürüklediğine; Güney siyasetinin giderek belirginleşen Sünni-Şia iktidar denklemine girdiğine dikkat çekildi.
Toplantıda, son günlerde bazı basın-yayın organlarının Türk devleti ve Suudi Arabistan tarafından Başur’un devletleşmesinin onaylanacağını yazmasına değinildi. Bu tür haberlerle, halkın yanlış bilgilendirildiği ve söz konusu işgalci güçlerin esas niyetlerinin görülmemesinin amaçlandığı vurgulandı. Konuşmalarda, "Bakur’da 25 milyon insanımızın en meşru hakkı olan özerkliğe her gün katliamlarla, kentlerin yıkımıyla vahşice saldıran Türk devleti asla Başur’un devletleşmesini onaylamayacak; aksine mevcut girişimleriyle Misaki Milli projesi çerçevesinde Kerkük ve Musul başta olmak üzere Güney’i işgal etmeye başladı" vurgusunda da bulunuldu.

ULUSAL BİRLİK ÇAĞRISI

KNK üyeleri, Güney Kürdistan'daki krizin, ulusal anlamda ciddi bir siyasi otorite boşluğuna yol açtığına dikkat çekerek, parlamentonun en kısa sürede toplanarak ülke sorunlarına el atmasını istedi.
Ulusal birlik çağrısını da yineleyen KNK üyeleri, PKK ile KDP'nin diyalog kurmasını istedi, en kısa sürede partileri ortak bir platform çatısı altında toplanmaya çağırdı. 

KARARLAR

Yaklaşık beş saat süren KNK üye toplantısında önemli bazı kararlar da alındı. Buna göre; KNK öncülüğünde Ocak 2016’da Güney Kürdistan’ın durumuna ilişkin ulusal bir çalıştay yapılacak. Yine BM başta olmak üzere uluslararası kurumlara Türk devletinin Kürdistan’da uyguladığı yıkıcı politikalarına karşı tüm siyasi güçler adına mektuplar gönderilecek. Son süreçte Kürdistan’daki kazanımları önlemek ve yok etmek için İslam kimliğini kullanarak, DAİŞ’i aklamak için oluşturulan platformlarda PKK ve PYD gibi DAİŞ’e karşı en başarılı mücadeleyi veren yurtsever güçlerin teşhir edilmesine karşı İslam İşbirliği Örgütü nezdinde girişimlerde de bulunulacak. İktidar ve işgal amaçlı geliştirilemeye çalışılan Arap-Kürt çelişkisine karşı Arap Ligi, sorumluluğunu yerine getirmesi için göreve çağrılacak.