KJK: Tecride karşı mücadeleyi yükseltelim

KJK Koordinasyonu, “herkesi insanlık vicdanına ve ahlakına sahip çıkmaya; Önderliğimize karşı geliştirilen tecride karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz" dedi.

KJK Koordinasyonu, “herkesi insanlık vicdanına ve ahlakına sahip çıkmaya; Önderliğimize karşı geliştirilen tecride karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz. Önderliğimizin özgürlüğü, barışın ve demokrasinin yeşermesidir. Barış ve demokrasi Önderliğimizle filizlenecektir. Bütün halklarımızı bu umuda sarılmaya,  Önderliğimizden aldığı büyük güç ve moralle bunun onurlu ve vicdani mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz” dedi.

KJK Koordinasyonu, AKP faşizmininin başından beri Kürt halkına karşı ırkçı düşmanlığının son iki yılı aşkın süredir bütün çıplaklığı ile açığa çıktığını ifade etti.  KJK açıklamasında, “Kürt halkının Önderliği ile "diyalog" ve "çözüm süreci" adı altında yürüttüğü özel savaş sürecinde Türk devleti, Kürt halkına karşı tahkim edilmiş köklü bir imha savaşının alt yapısını ve kanlı ittifak ve politik zeminini yaratmıştır. Bu imha savaşının ilk adımı Önderliğimize yönelik tecrit ve özel savaş politikalarının açık bir şekilde devreye konulmasıyla atılmıştır. Ekim 2014 tarihinde yapılan MGK toplantısında Türk devleti ve AKP iktidarı kimi kirli karanlık güçler ile içerisine girdiği ilişkilerle hegemonyası uğruna tarihinin en büyük savaş kararını almıştır. Cumhuriyet tarihinin en büyük ve kirli savaş kararı, esas olarak faşist-darbeci mekaniğin pençesinde kan ağlayan Türkiye halklarının onurlu barış ve demokrasi umudu haline gelen Önderliğimizin devre dışı bırakılarak ağırlaştırılmış tecridin hayata geçirilmesi ile alınmıştır. Bu anlamda başından beri asla bir çözüm masası kurulmamıştır. Büyük bir sahtelik ve ikiyüzlülük ile Önderliğimiz araçsallaştırılmak, başından beri teslimiyet dayatılmak istenmiştir. Kürde reva görülen soykırım kıskacı her zaman ayakta tutulmuştur. İki yıllık süreçte Önderliğimizin demokratik siyaseti çözümün temel yöntemi haline getirme dayatmaları ve bu konuda geliştirdiği hamleleri ve ortaya çıkardığı meşruiyet ve çözüm iradesi, AKP iktidarının perdelenmiş faşist karakterini ifşa etmiş, politikalarını iflas noktasına getirmiştir” denildi. 

‘ÖNDERLİĞİMİZE 17 YILA VARAN AĞIR TECRİT AHLAKSIZ VE ÇİRKİN SAVAŞ POLİTİKASIDIR’

“Kürtlere ve Türkiye halklarına büyük kazanımlar sağlatan Önderliğimiz, barışın savaştan daha büyük bir mücadeleyi koşulladığını göstermiştir” denilen açıklamada, devamla şu hususlara dikkat çekildi:

“Giderek barış inisiyatifi ve çözüm iradesi haline gelen Önderliğimiz şahsında başta da Kürt halkı adeta rehin tutulmuştur. Ya katliam, ya teslimiyet kıskacında Kürt halkına kimliksizlik, köksüzlük, dilsiz-lal ve tarihsiz-toplumsuz bir yaşam dayatılmıştır. Önderliğimizin 17 yıla varan ağır tecrit ve rehin tutulma durumu halkımıza karşı yürütülen en büyük ahlaksız ve çirkin savaş politikasıdır. Bu savaş AKP'nin iktidar kalkanı konumundadır. Bu kalkan arkasında TC tarihinin en büyük çalma-çırpma, kısa yoldan zenginleşme ve bir avuç çetebaşının kanlı ve kirli iktidarını ve etkinliğini koruma operasyonları yapılmıştır. Türkiye halkları AKP iktidarı ile en öldürücü operasyonlara tabi tutulmuştur. Önderliğimize karşı geliştirilen özel savaş ve yoğunlaştırılmış izolasyon politikaları ile hem Türk ve hem de Kürt halkı kanlı bir savaş tehdidi ile rehin alınmıştır. "Ya AKP diktatörlüğü, ya da kanlı bir halklar savaşı" dayatması ile halklarımız teslim alınmak istenmiştir.

‘HALKIMIZIN ÖZGÜRLÜĞÜ ÖNDERLİĞİMİZİN ÖZGÜRLÜĞÜNE KİLİTLENMİŞTİR’

Önderliğimiz başından beri hep barış çabalarını geliştirmiş, halklarımızın barış umudu haline gelmiştir. Önderliğimiz halklarımız için barış, demokrasi ve insanca bir yaşamın adı ve öncülüğü olmuştur. Halklarımızın insanca yaşamının ve demokrasinin gelip kilitlendiği nokta İmralı sisteminin parçalanması ve Önderliğimizin halkımızla buluşmasına dayanmıştır. Halkımızın nefes alıp vermesi, demokrasi ve barış içerisinde yaşaması, toplumsal özgürlüğü Önderliğimizin özgürlüğüne kilitlenmiştir. Önderliğimizin özgürlüğü AKP diktatörlüğünün her alanda Kürdistan'dan ve Türkiye'den sökülüp atılması, halklarımızın da özgürlüğü anlamına gelecektir.”

‘ÖNDERLİGİMİZİN ÖZGÜRLÜĞÜ BARIŞ VE DEMOKRASİNİN YEŞERMESİDİR’

Çözüm ve özgürlüğün AKP'siz bir dünyada ancak mümkün olacağını belirten KJK, “AKP diktatörlüğüne asla teslim olmayacak olan halklarımız, anti-faşist birliğini ve mücadelesini yükseltecektir. DAİŞ'çi  AKP ve özel harekatçı faşist çetelere karşı barış ve demokrasiyi savunmak, Önderliğimizin demokratik özerk yaşam ve paradigmasının mücadele kimliği ile buluşmak; Önderliğimizin ve halklarımızın özgürlüğünü sağlayacaktır. Başta kadını ve özgürlüğünü hedefleyen AKP faşizmine kadın onuru ve mücadelesi asla yol vermeyecektir. Hiçbir meşruiyeti olmayan AKP iktidarını ve faşizmini ortadan kaldırmak, insanlık onurunu yükseltmek herkesin insanlık vicdani ve ahlaki görevidir. Herkesi insanlık vicdanına ve ahlakına sahip çıkmaya; Önderliğimize karşı geliştirilen tecride karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz. Önderliğimizin özgürlüğü, barışın ve demokrasinin yeşermesidir. Barış ve demokrasi Önderliğimizle filizlenecektir. Bütün halklarımızı bu umuda sarılmaya,  Önderliğimizden aldığı büyük güç ve moralle bunun onurlu ve vicdani mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz” dedi.