Kadın hareketi KJB, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayınladıðı mesajında Ýslam aleminin bayramını kutlarken, Ortadoðu’daki gelişmelere de dikkat çekerek “Tunus, Mısır ve Libya’da hegemon güçlerin taşeronluðuna soyunan Erdoðan ve AKP hükümetinin Kürt halkı ve Ortadoðu halkları nezdinde maskesi düşmüş, güvenirliði kalmamıştır” dedi.

KJB Koordinasyonu yazılı mesajında şu ifadelere yer verdi: “Medeniyetlerin ve dinlerin beşiði Ortadoðu’da 3. Dünya paylaşım savaşı Suriye coðrafyasında yayılarak sürmektedir. Tüm dünya’nın gözleri önünde aylardır süren iç savaşta binlerce sivil yaşamını yitirirken, medya da yansıtılan çelişkilerin sadece mezhepsel, milliyetçi ve statükocu anlayış ve güçlere baðlamak eksik bir yaklaşımdır. Ortadoðu da derinleşen kaos, yaygınlaşarak süren mezhep ve etnik çatışmalar da hegemonik güçlerin politikalarının belirleyiciliði aşikârdır.

BOP projesi kapsamında Afganistan, Irak daha sonra Tunus, Mısır ve Libya’da yaşananlar ve kurulan sistem halkların, kadınların ve toplumun taleplerine cevap olmaktan uzaktır. Bu ülkelerde iktidara gelen siyasal Ýslam’ın kadın ve toplum aleyhine ortaya çıkarmış olduðu aðır sonuçlar, yaşanan çelişkileri ve kaosu derinleştirmenin ötesine gidememiştir. Ýslamın gerçek özünden uzak yürütülen bu mezhep savaşlarında siyasal Ýslamcı güçlerin halkların çıkarından çok hegemonik güçlerin çıkarlarına hizmet ettiði görülmektedir. Bazı ülkelerde ortaya çıkan ekonomik ve toplumsal krizlerin de güçlerin hegemonik çıkarları ile ilgili olduðu bilinen bir durumdur. Bu nedenle Sorunlara diplomasi ve diyalogla çözüm bulma yaklaşımı ise bir görüntü ve aldatmacadan ileri gitmemektedir.

‘Arap Baharı’nın son duraðı Suriye’de iç savaşa sürüklenen çatışmaların derinleşmesinde BAAS rejiminin sorumluðu kadar hegemonik güçlerin ve örgütledikleleri bazı muhalif hareketlerin sorumluluðunu da görmek gerekir. Yine Suriye’deki bu mezhep savaşında taraf olan AKP hükümetinin de sorumluluðu vardır. Kürt halkının siyasi bir statüye kavuşmasını engellemek için mezhep savaşını körükleyen Türk devleti Kürtleri de bu iç savaşa çekme gayretindedir.

AKP’nin Kuzey Kürdistan’daki Kürt halkına reva gördüðü ölüm, kan, göz yaşanın ve yürüttüðü inkâr-imha siyaseti sürerken öte yandan diðer parçalar da yaşayan Kürtlerin kazanımlarına karşı tahammülsüzlüðünü her fırsatta dile getirmiştir. Öte yandan Tunus, Mısır ve Libya’da hegemon güçlerin taşeronluðuna soyunan Erdoðan ve AKP hükümetinin Kürt halkı ve Ortadoðu halkları nezdinde maskesi düşmüş, güvenirliði kalmamıştır.

Öte yandan Ramazan ayının ilk günlerinde Kobani’de ilan edilen Demokratik Özerklik modelinin gerek Suriye gerek Ortadoðulu halklar, kültürler, inançlar ve mezhepler arasında eşit, özgür, gönüllü birliðe imkân sunmaktadır. Suriye’deki iç savaşta Batı Kürdistan halkının tarafsızlıðını koruyarak, ulusal birlik temelinde geliştirdiði meşru mücadelesi ve barışçıl çözümü iç barışın saðlanmasında ve Suriye’nin demokratikleşmesinde kilit bir rol üstlenerek, Ortadoðu’da hegemon güçlerin çıkar savaşlarıyla derinleştirilmek istenen kaosu aşmada çözüm modelini ortaya koymuştur. Bu anlamda Ortadoðu Rönesans’ının yaşamsallaşmasında tarihi bir adım atan Kürt halkı halklar, kültürler, dinler ve mezhepler arasında birlik, beraberlik ve huzurun inşasında Demokratik Modernite’nin yükselen sesi olmuştur.

Batı Kürdistan’da ilan edilen demokratik özerkliðin halkların özgürlük, eşitlik ve barış beklentilerine cevap olacaðı inancı ile Ortadoðu Halklarının Baharı’nın gelişmesine vesile olmasını dilerken, tüm Müslüman âleminin Ramazan Bayramını kutluyoruz.”