Kerkük Üniversitesi öğrencileri, Kuzey Kürdistan’da Türk devletinin uygulamaya koyduğu soykırım politikalarını protesto etti. Saat 10.00’da üniversite bahçesinde başlayan eyleme çok sayıda Kürt, Arap, Asuri ve Türkmen öğrencinin yanı sıra üniversite öğretim görevlileri de destek verdi. Öğrenciler Türk devletinin katliam politikalarını protesto ederek; "Katliamlara karşı sessiz kalmak, Kürt halkının düşmanlarına hizmet etmek anlamına geliyor" dedi. 
Eylemde okunan bildiride, Türk devletinin Kürt sorununu çözme gibi bir anlayışının olmadığına ve Kürt halkına karşı bu kapsamda soykırım saldırıları başlatıldığına vurgu yapıldı. Bildiride, saldırılara karşı büyük bir direniş sergileyen YPS ve YPS-Jin de selamlandı. 

'SESSİZ KALMAK ULUSAL DEĞERLERDEN KOPMAKTIR'

Öğrenciler adına bildiriyi okuyan Rêbaz Hesen, Güney Kürdistan hükümeti ve siyasi partilerinin de katliamlara karşı sessiz kaldığını belirterek, şunları kaydetti: "Bugün Kuzey Kürdistan’da faşist Türk devleti halkımıza karşı soykırım saldırıları gerçekleştiriyor. Maalesef bütün uluslararası güçler buna karşı sessiz kalıyor. Türklerin katliam yapmasına tepkisiz kalıyorlar. Güney Kürdistan’da da çok ciddi bir ses çıkmıyor. Yaşananlar karşısında sessiz kalmak katliamlara ortak olmaktır. Bir an önce hem hükümet hem de siyasi partiler bu katliamlar karşısında tavırlarını net olarak ortaya koymalıdır. Halkımız katledilip, zindanlara atılıp, yerlerinden-yurtlarından sürgün edilirken sessiz kalmak ulusal değerlerden kopmaktır."

‘ÖZ SAVUNMASI OLAN BİR HALK YENİLMEZ’ 

Hesen, gerçekleşen saldırılara karşı Yekineyên Parastina Sivîlan (YPS) öncülüğünde gerçekleşen öz savunma direnişe dikkat çekerek şunları söyledi: "Türk devletinin saldırıları karşısında kendisini örgütleyerek sivil halkı koruyan YPS ve YPS-Jin kahramanlık destanları yazıyor. Bu Kürt halkının ne kadar örgütlü olduğunu gösteriyor. Saldırılar karşısında boyun eğip Irak ve diğer yerlerde olduğu gibi topraklarını bırakıp kaçmıyorlar. Öz savunmanın önemi burada ortaya çıkıyor. Öz savunması olan bir halk yenilmezdir."

'SESSİZ KALMAYACAĞIZ'

Eylemde ANF’ye konuşan üniversite öğrencileri ve öğretim görevlileri, Türk devletinin Kürt halkının iradesini kırmak istediğine dikkat çekti.
Öğretim Görevlisi Gülistan İbrahim, Türk devletinin her geçen gün anti demokratikleştiğini belirterek, açıkladıkları barış bildirisi nedeniyle baskı altına alınan akademisyenlerin yanında olduklarını dile getirdi. İbrahim, "Türkiye her geçen gün anti demokratikleşiyor. Kürt halkına karşı başlattığı savaşta devletin diliyle konuşmayan ve savaşa destek vermeyen herkes 'vatan haini' ilan ediliyor. Yüzlerce akademisyen barış bildirisi yayımladıkları için Erdoğan’ın talimatıyla her türlü saldırıya maruz kaldılar. Bu kabul edilemez. Kürt halkına karşı yürütülen soykırım politikalarına karşı sessiz kalamazdık. Kalmayacağız da" şeklinde konuştu.

'DİRENİŞ TÜRK DEVLETİNİ KORKUTUYOR'

Öğrenci Şilan Mahmut ise kadınların YPS-Jin çatısı altında verdikleri mücadeleye vurgu yaparak şunları belirtti: "Türk devleti yürüttüğü savaşta bilinçli olarak kadınları hedef alıyor. Kadınların bu saldırılar karşısında YPS-Jin ile karşılık vermesi ve halkı savunması çok önemli bir gelişmeydi. Kadınların saldırılara karşı öz savunma ile kendilerini ve sivil halkı koruması Türk devletini korkutuyor. Onun için hedefinde ilk olarak kadınlar var. Bu saldırılar karşısında halkımızın yanında olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Bu katliam politikalarına karşı sessiz kalmayacağız."

GÜNEY KÜRDİSTAN'A ÇAĞRI

Öğrencilerden Belen Cuma da Güney Kürdistan halkının ve yönetiminin katliamlara karşı sessiz kaldığını belirterek, şöyle konuştu: "Bugün Kuzey Kürdistan’da halkımız büyük bir soykırım saldırısı altındayken, Güney Kürdistan hükümeti bırakın dayanışmayı bir kınama açıklaması bile yapmış değildir. Bu konuda bir an önce Türk devletine bu katliamları durdurması için çağrı yapılmalıdır. Toplum da hükümetin bu sessizliğine kapılmamalıdır. Sesini yükseltip, alanlara çıkarak Kuzey Kürdistan halkının yanında olduğunu göstermelidir. Unutmamamız gerekiyor, Kuzey Kürdistan’da Kürtlerin zayıflaması y ada bastırılması dört parça Kürdistan’ın etkisizleştirilmesi ve baskı altına alınmasıdır."