GÖRÜNTÜLÜ

Kerkük Üniversitesi öğrencileri: TSK işgaline karşı tek ses olmalıyız

Kerkük Üniversitesi Öğrencileri, Güney Kürdistan hükümetine tepki göstererek, "Türk askerine ihtiyacımız yok. Bütün Kürtler işgale karşı tek ses olmalı" dedi.

Kerkük Üniversitesi Öğrencileri, Güney Kürdistan hükümetine tepki göstererek, "Türk askerine ihtiyacımız yok. Bütün Kürtler işgale karşı tek ses olmalı" dedi.

Kerkük Üniversitesi öğrencileri, Türk askerlerinin Musul’a DAİŞ için gelmediğini, TSK’nin varlığının Kürtlere ve Irak’taki diğer halklara zarar getireceğini söyledi. TSK’nin Irak ve Güney Kürdistan’da işgalci bir güç pozisyonunda olduğunu kaydeden üniversiteliler, Kürt halkının kazanımlarını korumak için birlik çağrısı yaptı.
Güney Kürdistan'da her yıl geleneksel olarak düzenlenen, bir günlük peşmerge kıyafeti giyme etkinliği çerçevesinde Kerkük Üniversitesi'nde bir araya gelen öğrencilerin bir kısmının gerilla kıyafeti giymesi dikkat çekti. 
Etkinliğe katılan öğrenciler, Türk ordusunun Musul’a asker göndermesini ANF'ye değerlendirdi...

'KÜRT ÖRGÜTLERİ BİRLİK OLMALI'

Sadece Türk devletinin değil, işgalci hiçbir devletin Güney Kürdistan’daki askeri varlığını kabul etmediklerini söyleyen Kerkük Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi Habib Emin; "Kürdistanlı bir yurtsever olarak, Türk askerlerinin Musul’a getirilişini kınıyorum. Bu ve buna benzer işgal hareketlerine karşı, bütün Kürt güçlerinin tek tutumu olmalı. ABD, Rusya, Türkiye, İran veya başka bir ülke önemli değil, hepsinin işgalci ve sömürgeci emellerine karşıyız. Egemen devletler Kürdistan’ı kendi savaşlarının merkezi yapmak istiyorlar. Bugün TSK’ye tepki göstermezsek yarın bir başkası gelir. Kürtler bir araya gelmeli, kazanımlarımızı birlikte korumalıyız" şeklinde konuştu. 

'GÜNEY KÜRDİSTAN HÜKÜMETİ HATASINDAN GERİ DÖNMELİ'

Ahmed Kerim adlı öğrenci ise, Türk devletinin "DAİŞ ile savaşmak için Güney Kürdistan’a geldik" iddiasının 'komik' olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu: "Türk askerlerinin Kürdistan'a getirilişi konusunda güney hükümetinin açıklamaları vahimdir. Kuşku uyandırıyor. Bir an önce bu hata telafi edilip Türk askerleri Kürdistan’dan çıkarılmalıdır. Türk devleti hiçbir zaman DAİŞ çetelerine karşı savaşmadı. Hep destek verdi. Güney Kürdistan hükümeti bu konuda sessizliğini bozup Kürt halkına düşman olan faşist Türk askerlerine karşı tavır almalıdır."

'BÜTÜN KÜRTLER İŞGALE KARŞI TEK SES OLMALI'

"Türk devleti tarih boyunca Kürtlere karşı düşmanlık yapmıştır" diyen Rabun Ahmed ise, şunları belirtti: "Ben Türk devletinin hiçbir zaman Kürt halkına dost olacağına inanmıyorum. Musul’a gelişleri Kürdistan’ın dört parçasının birleşme hedefi açısından bir tehdittir.  Bütün Kürtlerin bu işgale karşı tek ses olması gerekiyor. Hangi Kürt partisinin Kürt halkı ve partilerine sırtını dönüp Türk askerlerini Kürdistan topraklarına getirdiği bellidir. Bu işin öncülüğünü yapanlar gün gibi ortadadır. Herkes kimin ne olduğunu biliyor."

'TÜRK ASKERİNE İHTİYACIMIZ YOK'

Aram Qasım adlı öğrenci ise, 'Kürdistan toprakların bir askeri güç getirilecekse bunun parlamento kararı ile olması gerektiğine' dikkat çekti. Qasım, "Bizim ne Musul’da Türk askerlerine ihtiyacımız var, ne de Kürdistan'ın başka bir yerinde. Bütün Kürt güçleri bir oldu mu, ulusal birlik gerçekleşti mi, hiçbir yabancı güce ihtiyacımız yoktur... Bunun en açık örneğini Kerkük, Mahmur ve Şengal’de gördük. 24 saat için de bir oldu bittiye getirip 2 bin yabancı askeri kendi topraklarına almak kabul edilemez. Musul Kürdistan'ın bir parçasıdır. Oraya Kürt güçlerinin gitmesi gerekiyor. Türk askerlerinin değil" şeklinde konuştu.

'TOPRAKLARIMIZ PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR'

Türk ve İran devletlerin asla Kürt menfaatlerini düşünmediğini belirten, öğrencilerden Herdi Heci de, "Yurtsever halkımızın ve binlerce şehidin emekleri ve kanlarıyla elde edilen kazanımların peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz" dedi.   Heci, şunları kaydetti: "Kerküklü bir yurttaş olarak, Kürdistan toprağına karşı gelişen bu işgal hareketini kabul etmediğimi ve sorumlularını kınadığımı belirtiyorum. Tarihe baktığımızda çok açık bir şekilde görüyoruz ki, Kürt halkı her zaman Fars ve Türk devletleri tarafından sömürülüp, soykırıma uğratılmıştır. Herkes çok iyi biliyor ki Kürt halkının en büyük düşmanları Osmanlılar ve Safevilerdir ve bu çizgiyi bugün Türk ve İran devletleri sürdürüyor. Onun için bu iki devlet hiçbir zaman Kürt halkının iyiliği için yanaşmazlar. Bu güçleri buraya getirenler hangi mantığa dayanarak getiriyor, anlamış değiliz. Yurtsever insanlar bu topraklar için kanını dökerken onlar gidip kimseye sormadan kendi çıkarları için işgalci devletleri alıp bizim topraklarımıza getiriyorlar?"
 

...