PYD (Demokratik Birlik Partisi) Kerkük’te Rojava kantonların 2. kuruluş yıldönümü vesilesiyle, Güney Kürdistan’da bulunan Rojavalılarla bir halk toplantısı gerçekleştirdi.

21 Ocak 2014’te Cizîr kantonunun ilanı ile başlayan Rojava demokratik özerklik kantonlarının 2. kuruluş yıldönümü vesilesi ile PYD Güney Kürdistan’ın Kerkük şehrinde düzenlediği bir halk toplantısında hem kantonların son durumunu hem de bölgede yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi. Toplantıya PYD Güney Kürdistan temsilcisi Xerib Hıso ile PYD Kerkük temsilcisi Fuat Müslüm katıldı. Çok sayıda Rojavalının hazır bulunduğu toplantıda Xerib Hıso bir konuşma yaptı.

 ‘YILA KOBANÊ ZAFERİ İLE BAŞLADIK DSM İLE TAÇLANDIRDIK’

Konuşmasında Rojava devrimi ilk başladığında ayakta durabileceğine inanmayanların çok fazla olduğuna dikkat çeken Hıso; “Biz Rojava’da devrime başlarken halkımız dışında kimse, bu Ortadoğu cehenneminde ayakta duracağımıza inanmıyordu. Fakat bugün geldiğimiz noktada herkese nasıl ayakta durduğumuzu gösterdik. Ortadoğu’da yaşanan savaşlardan dolayı kan gövdeyi götürürken, Rojava’da geliştirilen demokratik özerklik sistemi ile halkaların özgürlük umudu yeniden canlandı. Özellikle 2015 yılının başındaki Kobanê zaferi ile bütün dünya Rojava devriminin farkına vardı. Bu yılı Kobanê zaferi ile başlatıp Demokratik Suriye Meclisi ile taçlandırdık. Bu Kürt halkı için büyük bir kazanımdı. Kuşkusuz bütün bunlar YPG ve YPJ güçlerinin sayesinde oldu. Onlar kahramanca savaşıp direnmeseydiler bugün belki de Rojava devrimi denilen bir şey olmazdı” dedi.

‘KÜRTLERİN OLMADIĞI CENEVRE-3 KONFERANSI DA FİYASKO İLE SONUÇLANIR’

25 Ocak’ta İsviçre’nin Cenevre kentinde başlaması beklenilen Cenevre-3 konferansına Kürtlerin katılmaması durumunda önceki konferanslar gibi fiyasko ile sonuçlanacağını belirten Xerib Hıso devamla şunları söyledi: “Şuan Cenevre-3 konferansının hazırlık çalışmaları yapılıyor. Ertelenme ihtimali de var. Bu toplantıyı organize eden güçlerin büyük bir bölümü Kürtlerinde katılması gerektiği konusunda ikna olmuş durumda. Çünkü Kürtler Suriye’de yer üstündeki en dinamik ve kazanım elde eden bir güç konumundadır. Kürt halkının dışında bırakıldığı bir çözüm konferansı hiçbir sonuç alamaz. Diğer konferanslar gibi fiyasko ile sonuçlanır. Türkiye ve onun çizgisindeki bazı devletler PYD ve Demokratik Suriye Meclisi’nin katılmaması için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Fakat bizim de bu konuda çeşitli devletler ve uluslararası kuruluşlarla diplomatik görüşmelerimiz var. Biz Suriye çözüm projesi olan tek gücüz. Bizim dışımızdaki hiçbir gücün ne çözüm politikası var nede projesi var.”

‘KDP HER ALANDA YOLUMUZU KESMEYE ÇALIŞIYOR’

Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) her alanda kendilerine zorluk çıkardığını dile getiren Hıso, KDP’nin parçalayan değil toplayan olması gerektiğini vurgulayarak “KDP Rojava devriminin başından günümüze kadar diplomatik, siyasi, askeri, ekonomik vb. her türlü alanda yolumuzu kesmeye çalışıyor. Rojava’da ENKS ile aramıza fitne koymaya çalışarak Kürtlerin gücünü parçalamaya çalışıyor. Avrupa devletleri sonuna kadar kapılarını kendi çalışmalarımızı yapmamız için bize açarken Güney Kürdistan kapıları halen bize kapalıdır. Biz halen geceleri kaçak yollarla Rojava’ya gidip gelmek zorunda kalıyoruz. Ama tarih bunları unutmaz diyoruz. KDP parçalayan değil toplayan olması gerekirdi” dedi.

‘KUZEY KÜRDİSTAN’DA KUTSAL BİR DİRENİŞ SERGİLENİYOR’

Kuzey Kürdistan’da Kürt halkının Türk devletinin bütün saldırılarına rağmen savunmakta ısrarlı olduğu öz yönetim direnişine değinen Xerib Hıso, Türk devletinin saldırıları karşısında sessiz kalmanın yanlış olduğunu belirterek şunları söyledi: “Kuzey Kürdistan şuan çok büyük bir soykırım saldırısı altında demokratik öz yönetim direnişini görkemli bir şekilde sürdürüyor. Türk devletinin bu saldırılarına karşılık Güney Kürdistan hükümeti ve siyasi partilerinde hiçbir tepki yok. Tam tersine ekonomik ilişkiler adı altında siyasi ilişkiler geliştiriyorlar. Bu asla kabul edilmemelidir. Güney Kürdistan’ın Kuzey Kürdistan halkına sahip çıkması gerekiyor. Rojava Kürdistan’ı üzerindeki bütün ambargolara, baskılara ve tehditlere karşı her gün sınırda Kuzey halkına destek veriyor. Kuzey de katliam gerçekleşirken sessiz kalınmamalıdır.”