Devletin baskıları nedeniyle 90'lı yıllarda köylerinden göç etmek zorunda kalan Dargeçitliler, bu kez de sıkıyönetim uygulamalarıyla yerlerinden ettirilmek istendiklerini ifade ederek, hiç bir yere gitmeyeceklerini ve sonuna kadar direnmekte kararlı olduklarını vurguladı.

Mardin'in Dargeçit (Kerboran) ilçesinde 19 gün devam eden sıkıyönetim uygulaması ve sokağa çıkma yasağı sırasında devlet güçlerinin saldırılarına maruz kaldıklarını belirten Dargeçitliler saldırılar karşısında direndiklerini ve evlerini terk etmediklerini hatırlatarak, insansızlaştırma politikalarına karşı direnmeye devam edeceklerini söyledi. 90'lı yıllarda devlet baskısı nedeniyle köyünden göç etmek zorunda kalanlardan Kumru Işıldak "Devlet 90'lı yıllarda tıpkı şimdi olduğu gibi bize baskı yapıyordu. O yüzden köyümüzü terk edip birazcık huzurlu yaşamak için Dargeçit'e geldik. Ama aynı devlet burada da huzurumuzu kaçırmaya devam ediyor." ifadelerini kullandı

'EVİMİ BIRAKIP BİR YERE GİTMEDİM’

90'lı yıllarda köylerinden göç ettirildikten sonra Dargeçit'te hayata tutunma mücadelesi verdiklerini kaydeden Işıldak, "Uzun süre yoksulluk içinde yaşadıktan sonra zar zor kendimize iki odalı bir ev yaptık. Ancak 19 gün süren saldırılarda evim zırhlı araçlar tarafından hedef alındı ve bin bir güçlükle satın aldığım inek polis kurşunlarıyla öldürüldü" dedi. Yasak boyunca oturduğu mahallenin zırhlı araçlarla aralıksız bir şekilde tarandığını ifade eden Işıldak, devlet güçlerinin camdan dışarıyı izleyen herkesi hedef aldığını söyleyerek, şans eseri hayatta olduklarını vurguladı.

'EVİMİZİ HİÇBİR ZAMAN TERK ETMEYECEĞİZ’

Köy boşaltma politikalarının mağdurlarından Mehmet Selim Ayaz da 29 Aralık'ta sona eren sıkıyönetim sırasında yaşadıklarını "19 günlük yasak boyunca benim dükkanım yanarak kül olurken minibüsümün değişik yerlerine de kurşunlar isabet ederek kullanılamaz hale geldi. Benim yaklaşık 250 bin lira zararım olmuştur" sözleriyle dile getirdi.

Her şeye rağmen yaşadıkları kenti terk etmemekte kararlı olduklarını vurgulayan Ayaz, "Her şeye rağmen biz bugün evimizdeyiz ve evimizi hiç bir zaman da terk etmeyeceğiz. Biz fazla bir şey istemiyoruz. Bizim tek isteğimiz barış ve huzurdur" dedi.