KCK Yürütme Konseyi Başkanlıðı, Türk hükümetinin Şemdinli ve Çukurcada eylemlerini dış güçlerle irtibatlandırmasının 90 yıldır süren anlayışın devamı olduðunu belirtirken, Kürdistanda gelişen süreç, bir savaş sürecidir dedi. KCK, Özellikle Şemzînan, Gever-Oramar ve Colêmerg-Çelê alanları başta olmak üzere tüm Kürdistanda yeni bir savaş süreci yaşanmaktadır diye ekledi.
KCK Yürütme Konseyi Başkanlıðı yaptıðı yazılı açıklamada, Şemdinli ve Çukurcadaki gerilla hareketi ile Türk hükümetinin bu eylemler karşısındaki tavrını deðerlendirdi.
YENÝ BÝR SAVAŞ SÜRECÝ YAŞANMAKTADIR
KCKnin açıklaması şöyle: AKP hükümeti ve Başbakan Erdoðan 2011 yılının Temmuz ayından bu yana Kürt sorununun diyalog ve barışçıl yöntemlerle çözüm sürecini tek taraflı olarak askıya alıp, Önderliðimize, halkımıza ve hareketimize karşı bir savaş ilan etmiştir. Kürdistan Özgürlük Gerillasını Tamil Kaplanları gibi tasfiye edeceði senaryolarıyla başlatılan bu savaş sürecine karşı bugün Kürdistan Özgürlük Gerillaları dönem taktiðini uygulama çerçevesinde Şemzînan, Gever ve Çelê alanları başta olmak üzere Kürdistanın deðişik yerlerinde Türk devletinin saldırılarına karşı kapsamlı bir devrimci hamle sürecini pratiðe koymuştur. Açık ki, Kürdistanda gelişen süreç, bir savaş sürecidir. Bu savaş sömürgeci egemen devletin faşist saldırılarına karşı Devrimci Halk Savaşı perspektifi ile halkımızın meşru savunma savaşıdır.
Bu kapsamda özellikle Şemzînan, Gever-Oramar ve Colêmerg-Çelê alanları başta olmak üzere tüm Kürdistanda yeni bir savaş süreci yaşanmaktadır. Ancak AKP hükümeti ve Türk basını tüm maharetini ortaya koyarak bu gerçeði kamuoyundan gizlemekte ve yaşanan savaşın Türk devleti açısından yarattıðı kayıpları kamuoyuna yansıtmamaktadır.
ÖZGÜRLÜK HAMLESÝNÝN SURÝYEDEKÝ ÝÇ SAVAŞLA ALAKASI YOK
AKP devleti bir taraftan bunu yaparken, diðer taraftan ise gelişen bu savaş sürecinde gerillanın göstermiş olduðu yüksek performansı göstermemek ve halkımızın sömürgeciliðe karşı öz gücüne dayanarak yürüttüðü bu haklı-meşru savaşı gölgelemek için gelişen bu devrimci hamleyi dış güçlerle baðlantılandırmak istemektedir. Bizzat Başbakan ve AKP temsilcilerinin bunu Suriye veya farklı dış güçlerle baðlantılandırarak izah etmeye çalışması, bu görkemli direnişi çarpıtma isteminden başka bir şey deðildir. Daha bir yıl öncesine kadar 8 yıl boyunca Suriye ve Ýran ile ittifak halinde, hareketimize karşı her türlü saldırıyı geliştirerek hareketimizi tasfiye etmek isteyen AKP hükümeti, şimdi hareketimizi arası bozulmuş olan bu güçlerle ilişkilendirerek gerçeðin üstünü örtmek ve tasfiye amaçlarını gerçekleştirmek istemektedir. Bölgedeki gelişmeler elbette ki Kürt halkını da etkilemekte ve bu süreçte Kürt halkı da özgürleşecektir. Ancak Kürdistanda yükselen özgürlük hamlesinin Suriyedeki iç çatışma süreciyle uzaktan-yakından hiçbir alakası yoktur. Kaldı ki kendisini bile koruyamayan bir gücün Kürdistan halkına verebileceði ne olabilir ki? Kürdistan halkı 30 yıldan bu yana özgürlük mücadelesini yürütmekte ve bu dönemde bunu başarıya taşımak istemekte ve mücadelesini üst bir aşamaya taşımış bulunmaktadır. Yaşanan gerçeklik budur.
90 YILDIR DIŞ MÝHRAKLARLA ÝZAH YAPILIYOR
Birçok koldan yoðun psikolojik savaş saldırıları, tehdit ve şantaj ile gerillanın ve halkımızın haklı davasını gölgelemek için, bu direnişi dış güçlerle izah etme anlayışı, TC devletinin 90 yıllık pratiðinin tekrarından başka bir şey deðildir. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Türk sömürgeciliðine karşı halkımızın haklı özgürlük mücadelesi sürekli dış mihraklarla izah edilmiş ve böylece halkımız soykırım ve katliamlara tabii tutulmuştur.
HÝÇBÝR GÜÇ TARÝHÝN AKIŞINI DURDURAMAYACAKTIR
AKP de şimdi aynı şeyi yapmaktadır. AKPnin bu yönlü yaptıðı propagandalar tamamen gerçek dışıdır. Bizzat Başbakanın ifade ettiði Türkiye sınırları içerisinde kontrolümüz dışında hiçbir yer yoktur, Şemdinlide yalnızca 2 şehidimiz, terör örgütünün ise 115 kaybı vardır sözü gerçek bir psikolojik savaş yalanından başka bir şey deðildir. Hakikat olan şu ki Kürdistan gerillası öz gücüne dayanarak haklı bir savaş yürütmekte ve bunu üst bir aşamaya taşırarak bir çok yerde alan hakimiyetini kurarak final sürecine girmiş bulunmaktadır. Bu gerçeðin üstünü hiçbir tehdit, saldırı ve sömürgeci yalan örtemeyecektir. Hiçbir güç tarihin akışını durduramayacaktır.
ERDOÐAN ÖNCE ÝNSANLIK DIŞI UYGULAMALARINA BAKMALI
Gerilla karşısında acze düşen AKP hükümeti, Şemzînan ve Geverde halkımızın mal, mülk ve bahçelerini hedefleyerek bombalamakta, böylece alçakça bir taktikle halkımızı hareketimize karşı tepkilendirmeye çalışmaktadır. Gerilla güçlerinin tuttuðu mevziiler yüksek zirvelerde olmasına raðmen, 15 günden bu yana Şemzînanda bilinçli bir şekilde her gün vadilerde yaşayan köylülerin bað, bahçe ve mal-mülkünün hedeflenmesinin başka bir izahı yoktur. Buradaki köylülerimizin mal ve bahçelerinin hedeflenmesi, tamamen bilinçli ve özel savaş taktikleri çerçevesinde geliştirilen bir hedeflemedir.
AKP hükümeti ve Erdoðan, halkımızın gelişen özgürlük mücadelesini, kendisi gibi Kürdistan üzerinde sömürgecilik siyasetini sürdüren devletlerle irtibatlandıracaðına Kürdistanda yürüttüðü faşist, insanlık dışı, hiçbir etik ve hukuka dayanmayan uygulamalarına bakmalıdır.
BAŞBAKAN, 11 YAŞINDAKÝ ÇOCUK NEDEN KATLEDÝLDÝÐÝNÝ KENDÝSÝNE SORSUN
Erdoðan, daha 1 gün önce cenazesi kaldırılan 11 yaşındaki Mazlum Akay adındaki Kürt çocuðunun ne için katledildiðini kendine sorarsa bu savaşın da ne için böyle yükseliş kazandıðını öðrenmiş olacaktır. En son 7 gün önce Adananın Yüreðir ilçesinde Önder Apo üzerinde uygulanan aðır tecridi protesto etmek için sivil bir eylem yapmakta olan Kürt gençlerine karşı polisin vahşi saldırısı sonucu Mazlum Akay şahadete ulaşmıştır. Deðerli ailesine ve Kürdistan halkına başsaðlıðı diliyoruz. Tüm kamuoyu biliyor ki Mazlum Akay ilk deðildir, şimdiye kadar onlarca Kürt çocuðu bu biçimde polisin vahşi uygulamaları ve kurşunlarına hedef olarak şahadete ulaşmış ve bu uygulamaları yapan hiç kimseden herhangi bir hesap da sorulmamıştır. Ýşte şimdi Şemdinlide, yaşamlarını yitiren Uður Kaymaz, Enes Ata, Ceylan Önkol, Mazlum Akay ve katledilen tüm çocuklarımızın hesabı sorulmaktadır.
SÖMÜRGECÝ VAHŞETE KARŞI HAKLI VE MEŞRU BÝR SAVUNMA
Kürdistanda yürütülen savaş, Türk sömürgeciliðinin vahşetine ve zulmüne karşı halkımızın haklı ve meşru savunma savaşıdır. Bu savaşın sonuçlarından sorumlu olan Kürt sorununa ısrarlı bir biçimde şiddeti dayatan AKP hükümetinin kendisidir. Bu direniş savaşı Kürdistan Özgürlük Gerillasının yeni hamlesiyle taktik bir aşama yapmış, başarı yolunda önemli bir mesafe kat etmiştir. Açık ki Kürdistanda zorbalıða karşı gerilla savaşı gelişecek, yaygınlaşacak, halkımızın serhildan hareketiyle yükselişi kazanacak ve sonuç almayı başaracaktır. Tüm yurtsever halkımız bilmeli ki, hareketimizin kendi öz gücüne dayanarak geliştirdiði bu direniş Önder Aponun ve Kürt halkının özgürlük yürüyüşünü başarıya taşıma direnişidir.
KÜRDÝSTAN GENÇLÝÐÝ HER BÝÇÝMDE DÝRENÝŞLERE KATILMALI
Bu tarihsel direnişte direnerek ölümsüzleşen kahraman şehitlerimizi anıyoruz. Şemzînan ve Rindikê direnişinde şahadete ulaşan tüm şehitlerimizin deðerli ailelerine ve tüm Kürdistan halkına başsaðlıðı diliyor, şehitlerimizin anılarını özgürlük mücadelesini başarıya taşıyarak yaşatacaðımızın sözünü veriyoruz.
Özellikle tarihin bu önemli aşamasında gelişen görkemli direnişlere Kürdistan gençliði her biçimde katılmalı ve sahip çıkmalıdır. Tüm yurtsever Kürdistan gençliðini gerilla saflarına katılmaya çaðırıyoruz. Tüm yurtsever halkımızı da bu direniş etrafında kenetlenmeye ve sömürgeciliðe karşı haklı-meşru özgürlük mücadelesini yükseltmeye çaðırıyoruz.