KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Amed Büyükşehir belediyesi eş başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın gözaltına alınmasına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. KCK, Amed belediye eşbaşkanlarının tutuklanmasının AKP iktidarının Kürt düşmanı politikasının son halkası olduğunu ifade etti. KCK açıklamasında, “Kürt’ün varlığına da, sesine de, iradesine de tahammül edilmediğinin kanıtıdır. AKP iktidarı her yerde Kürt’e saldırdığı gibi, Kürdistan'ın paytaxtı denilen Amed’in eşbaşkanlarını gözaltına alarak Kürt halkına “senin iradeni tanımıyorum; senin hiçbir şeyini kabul etmiyorum; seni tarihten silmek için her yolu deneyeceğim” demiştir. Artık Kürt için hiçbir sözün anlamı kalmamıştır. AKP'nin bu saldırılarına karşı Kürt dişini tırnağına takarak direnecektir. Kürt’ün direnme dışında varlığını sürdürmesi mümkün değildir” denildi.
‘HALKIMIZ KÜRT DÜŞMANI POLİTİKALARA KARŞI MÜCADELE ETMELİ’
“Kürdistan'daki belediye eşbaşkanları sadece ve sadece Kürt oldukları, Kürt halkının özgür ve demokratik yaşam özlemini savundukları ve AKP'nin soykırımcı sömürgeci politikalarını kabul etmedikleri için tutuklanmışlardır” denilen açıklamada “Bu saldırılar, herhangi bir Kürt siyasi düşüncesine ve hareketine değil, Kürtlerin tümüne yapılmaktadır. Bu saldırıları, Kürt halkının varlığına, özgür ve demokratik yaşamına saldırı olarak görmeyenler ya kafasını kuma gömenlerdir, ya işbirlikçilik yapanlardır, ya da ihanet içinde olanlardır. Nitekim bazıları bu saldırıları Kürtlere değil de PKK ve HDP'ye yönelik saldırılar olarak gösterip, meşrulaştırıp normalleştirmeye çalışmaktadırlar. Bunlar ya Apo ve PKK düşmanlığıyla beynini ve yüreğini karartanlardır ya da Kürt tarihindeki hainliğin zirvesini yaşayanlardır.
Şimdi bazı Kürt hainlerinin birinci görevi, Kürt halkının AKP’nin soykırımcı sömürgeci iktidarına karşı tepkisini önlemek olmuştur. İşleri güçleri AKP'nin Kürt düşmanı uygulamalarına gerekçe bulmaktır. Halkımız bu tür çevrelerin söylemlerine kulak tıkayarak AKP'nin Kürt düşmanı politikalarına karşı mücadele etmelidir. AKP'nin, Kürt halkının varlığına yönelik saldırısına karşı direnişiyle barikat kurmalıdır. AKP iktidarına karşı mücadele, Kürt’ün varlık yokluk mücadelesi haline gelmiştir. Bu gerçeği görmemek ve mücadele etmemek Kürtler açısından tarihi bir gaflet olacaktır. Bu açıdan AKP iktidarının Kürt halkının yerel iradesi olan belediye eşbaşkanlarına yönelik saldırısına ve atanan kayyumlara karşı mücadele yükseltilmeli ve bu mücadele süreklileştirilmelidir. Bu mücadele, Kürt halkının en meşru ve haklı mücadelesidir” diye belirtildi.
‘AMED HALKI SOYKIRIMCI SÖMÜRGECİLİĞEAMEDİN DİRENİŞÇİ KARATERİNİ GÖSTERMELİ’
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında şu hususlara dikkat çekildi:
“Amed her zaman Kürt halkının onuru olmuştur. Amed halkı hiçbir zaman Kürt halkını temsil eden iradesine ve onuruna yönelik saldırıyı kabul etmemiştir. Kendisine yönelik her saldırıyı sadece Bakurê Kurdîstan’a değil, tüm Kürdistan halkına yönelik bir saldırı olarak görmüştür. Her zaman kendi şahsında tüm Kürt halkına yönelik saldırı ve meydan okumalara karşı tarihi direnişle karşılık vermiştir. 1975 yılında MHP’nin başbuğ Türkeş’in Amed’i fethetme seferine karşı ayağa kalkarak Amed’in bir Kürt şehri olduğunu dost düşman herkese göstermiştir. Diyarbakır 5 Nolu zindanında tutsaklar şahsında Kürt halkının iradesinin kırılmak istenmesine karşı Amed’in direnişçi ruhundan alınan güçle tarihi zindan direnişi gerçekleştirilmiştir. 1992 yılında Amed HEP İl Başkanı Vedat Aydın katledildiğinde Amed halkı bu isyan abidesi evladına sahip çıkmak için ağır bedeller verme pahasına ayağa kalkmıştır. 2006 Mart ayında 14 evladı Muş-Amed sınırında kimyasal silahla katledildiğinde kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk tüm Amed halkı ayağa kalkarak Kürt halkının özgür ve demokratik yaşam iradesinin temsilcisi olduğunu bir daha göstermiştir. AKP iktidarı Kürt halkının iradesini kırıp mahallede, sokakta, her yerde kamu düzenini sağlayacağım diyerek Kürt halkına karşı savaş kararı aldığında ve Lozan anlaşmasının imzalandığı gün topyekun saldırıya geçtiğinde, Amed’in ruhu olan Sur halkı “sokağımı ve mahallemi ben yöneteceğim” dediğinde yapılan ağır saldırı karşısında “direnişimiz de, şahadetimiz de muhteşem olacak” diyen ve Şêx Sait’in idam sehpasındaki onurlu duruşunu tüm dünyaya gösteren Sur’un efsanevi komutanı Çîyager ve Amed kadınının özgürlük sembolü olan Axîn, Amed halkının iradesinin kırılmayacağını tarihi Surlara kazımışlardır.
AKP iktidarının Amed belediye eşbaşkanlarına saldırması, Amed’in bu tarihi ruhuna ve iradesine saldırıdır. Amed halkı, tüm Kürt halkının özgür ve demokratik yaşam iradesinin sembolü olarak ayağa kalkmalı, her zaman olduğu gibi tüm Kürt halkının ayağa kalkmasının öncüsü olarak tarihi rolünü yerine getirmelidir. AKP iktidarı bu saldırısıyla Amed’in yurtsever demokrat ruhunu kırma ve bu temelde tüm Kürt halkının iradesini ezmeyi hedeflemektedir. Başta özgürlük tutkunu Amed’in gençleri ve kadınları olmak üzere tüm Amed halkı bu irade kırma saldırısına karşı sokaklarda, mahallelerde ayağa kalkarak soykırımcı sömürgeciliğe bir daha Amed’in kırılmayan Kürtlük iradesini ve direnişçi karakterini göstermelidir.
Tüm Kürt halkı, dostları ve demokrasi güçleri; Kürdistan'ın tüm parçalarındaki halkımız Amed’e yönelik saldırının tüm Kürt halkına ve demokrasi güçlerine yönelik saldırı olduğunu görüp her yerde ayağa kalkarak Amed halkıyla dayanışmasını ortaya koymalıdır.”