KCK Sosyal Alan Merkezi: Çocuklarınızı okula göndermeyin

KCK Sosyal Alan Merkezi: Çocuklarınızı okula göndermeyin

KCK Sosyal Alan Merkezi, Kürt halkını, demokratik özerk Kürdistan sistemine geçiş için ‘asimilasyon karargahları’ olarak tanımladıðı devlet okullarını reddetmeye çaðırdı. Sosyal Alan Merkezi, Asuri, Ermeni, Suryani ve Çerkez halklarının da devletin asimilasyon politikalarına karşı mücadele ve karşı koyma sorumlulukları olduðunu hatırlattı.

KCK Sosyal Alan Merkezi, Kuzey Kürdistan ve Türkiye’de önümüzdeki günlerde başlayacak olan yeni eðitim-öðrenim yılına ilişkin yazılı bir açıklamada bulundu. Açıklamada, Türk devletinin, Kürt halkını teslim almak ve kimliklerine, inanç ve ideallerine ihanet ettirmek için her alanda geliştirdiði saldırıları pervasız bir biçimde devam ettirdiðini belirtildi.

FAŞÝZM VE SOYKIRIM

“Sömürgeci faşist TC, varlıðını Kürdistan'ın sömürgeleştirilmesi ve Kürtlüðün bitirilmesi üzerinde bina etmiştir” denilen açıklamada, “ Faşizmin en katmerlisini geliştiren AKP Hükümeti”nin başta PKK lideri Abdullah Öcalan olmak üzere, Kürt Özgürlük Hareketi ile Kürt halkına karşı her alanda ‘soykırım’ geliştirdiði vurgulandı.

Öcalan üzerinde en büyük soykırımı geliştiren Türk devletinin yüz yıllardır Kürt halkının varlıðını inkar ederek imhaya tabi tuttuðu, diðer temel hakları gibi anadilde eðitim ve öðretim hakkını da elinden alarak faşizmini ilan ettiði vurgulanan açıklamada devamla şunlar belirtildi:

‘TARÝH KÜRT HALKININ ÖZGÜRLÜÐÜNE TANIK OLMAKTADIR’

“Kürt halkının özgür kimlik ve kişiliðin vazgeçilmez özelliði olan anadilini yasaklayarak insan hakları ihlali ve suçunu işlemektedir. Kürt dili ve kültürüne karşı geliştirilen inkâr ve imha siyaseti soykırım düzeyine ulaşmıştır. Halkımızın geliştirdiði özgürlük mücadelesi tüm parçalarda zafere yakınlaşmış ve bir devrim sürecini yaşamaktadır. Tarih Kürt halkının özgürlüðüne tanık olmaktadır. Yaşanan bu devrimsel gelişmeler hayal olmayacak kadar gerçekleşmiş kazanımlardır. Büyük bedeller pahasına kazanılan bu deðerlerin daha fazla geliştirilmesi ve korunması özgürlük mücadelesini her alanda daha da büyütmekten geçmektedir.

‘GERÝLLA DÝRENÝŞÝ ONULU VE ÖZGÜR YAŞAM MÜCADELESÝDÝR’

Bu temelde AKP devletinin geliştirdiði inkar ve imha siyaseti karşısında gelişen gerilla direnişi özgürlük hayalimizi gerçekleştirmek ve özgür Kürt olarak yaşamak adına büyük bir direniştir. Özgürlük her insan ve topluluðun en tabii hakkı ise bu hakkın gaspı görkemli direnişi zorunlu kılar. Hak istenmez hak alınır anlayışıyla mücadele iradesini beyan etmek anlamlı ve onurlu bir duruş olacaktır. Halkımızın yıllardır özgürlüðü için katlandıðı büyük acılar ve verdiði bedeller dikkate alındıðında özgürlükten vazgeçmek, geri adım atmak asla mümkün deðildir. Bir halkın uðruna kendini feda eden gençleri varsa o halkın onurlu yaşaması içindir. Şemdinli başta olmak üzere tüm alanlarda gelişen gerilla direnişi onurlu ve özgür yaşam mücadelesidir. Halkımızı bu direnişi layıkıyla sahip çıkmaya çaðırıyoruz.

‘DEVLETTEN BEKLENTÝLERÝNÝZÝ KESÝN, DEMOKRATÝK ÖZERK KÜRDÝSTAN’IN ÝNŞASINI GELÝŞTÝRÝN’

Biz sosyal alan merkezi olarak halkımızın bugüne kadar bu onurlu mücadelede gösterdiði kahramanlık karşısında saygıyla eðiliyoruz. Ve diyoruz ki düşmanın dayattıðı inkâr, imha ve asimilasyon politikalarına karşı tam bir devrimci duruş içerisinde olmalıdır. Yani devletten beklentilerini kesmeleri ve demokratik özerk Kürdistan’ın inşasını geliştirmeleridir. Her alanda kendi kendine yetme, özgücüne dayalı yaşama ve kendi kurum ve kuruluşlarını dolayısıyla demokratik özerk Kürdistan sistemine geçmelidir.

‘ÇOCUKLARINIZI ASÝMÝLASYON KARARGAHLARINA GÖNDERMEYÝN’

Bunun en temel adımı devletin kimlik ve kişiliðimizi inkâr merkezleri olarak işlev gören mevcut devlet okullarını reddetmesi ve çocuklarını bu asimilasyon karargahlarına göndermemektir. Yine bu karargahlarda işlenen insanlık suçu olan asimilasyon suçuna ortak olan öðretmenler de ivedilikle bu suç pratiðinden vazgeçmeli ve kendi öz sistemi içerisinde yer almalıdır. Hiçbir gerekçe ile bu insanlık suçuna ortak olunamaz. Gelinen aşamada Kürt halkı bu suçu ve suçluları kabul etmeyecek ve tahammül göstermeyecektir. Kürt halkı Türk olmaya mahkûm ve mecbur deðildir. Kürt halkının da diðer halklar gibi bir kimliði, kültürü ve dili vardır ve bununla da gurur onur duyuyor. Bunu kabul etmemekle de kalmayıp hayasızca yaklaşarak küfreden bir devlet ve partisini hangi vicdan ve ahlakla kabul edebiliriz ki. Biraz kendine saygısı olanlar bu hakaret ve saygısızlık karşısında gereken cevabı eylemci pratiði ile vermeli sokaklarda olmalıdır.

‘DOST VE DEMOKRATLAR TERCÝHLERÝNÝ NETLEŞTÝRMELÝDÝR”

Devletin halkımıza ve halklarımıza reva gördüðü asimilasyon politikaları karşısında sadece Kürt halkı deðil diðer Ermeni, Asuri, Suryani, Çerkez v.d. halkların da mücadele etme ve karşı koyma sorumluluðu vardır. Halklarımıza karşı geliştirilen inkâr ve imha siyaseti, zorla Türkleştirme politikası bir insanlık suçudur, faşizmin daniskasıdır. Dost ve demokratım diyen herkes AKP faşizmi karşısında mücadele saflarında yerini almalı, tercihini netleştirmelidir. Biz halkımızın ve kardeş diðer halkların aynı mücadele saflarında yerini alarak varlıðını koruyacaðına ve özgürlüðünü saðlayacaðına inanıyor, bu temelde halkımızla birlikte omuz omuza durarak mücadelede birlik olacaðını umut ediyoruz. Özgürlük günleri yakındır diyoruz.”