KCK’den hükümete ‘mevsimlik işçi’ kınaması

KCK’den hükümete ‘mevsimlik işçi’ kınaması

KCK Emekçiler Komitesi, Adıyaman’da mevsimlik işçi 10 kadının hayatını kaybettiği kazaya ilişkin yaptığı açıklamada, “Halkımızı işsizleştirip, yoksullaştırıp kendi ana mekânından koparıp acılı sonları yaşatan bu sistemi ve AKP iktidarını kınıyor, halkımızı da bu konuda duyarlı olmaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi.

29 Mayıs günü Adıyaman'a mevsimlik işçi taşıyan bir minibüsün köprüden uçması sonucu 10 kadın mevsimlik tarım işçisi yaşamını yitirdi. 14 yolcu kapasiteli araçta 23 kadın işçi bulunuyordu. Aynı gün Amed-Bismil'e giden tarım işçilerini taşıyan kamyonet devrildi, 40 tarım işçisinden 1’i hayatını kaybetti, 39’u yaralandı. Yine aynı gün Amed Çarıklı köyü çıkışında tarım işçilerini taşıyan iki minibüs çarpıştı bir tarım işçisi öldü, çok sayıda tarım işçisi yaralandı.

Mevsimlik tarım işçilerinin bu dramına dikkat çeken KCK Emekçiler Komitesi, sivil toplum örgütlerini de eleştirdi. KCK, “Kendi zengin ana mekânında yaşam ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma düşürülen bu anaların hazin sonundan devlet sorumlu olmak kadar, bu olaya sessiz kalan demokratik çevreler, kadın örgütleri, sivil toplum örgütleri de en az o kadar sorumludur” dedi.

KCK komitesinin mesajı şöyle: “Kapitalist modernite güçlerinin ulus devlet anlayışı ekseninin de geliştirdiği politikalar Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan beri, Kürdistan coğrafyası ve  halkı üzerinde hiçbir insani ve ahlaki değer tanımadan yürütülmüştür. 

Sermaye güçlerinin açgözlülüğüyle coğrafyası yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle tarumar edilirken, halkı da her türlü maddi ve manevi sömürüye maruz kalmıştır. Kürdistan halkı’nın küçümsenmeyecek oranda bir kısmı doğup yaşadığı ana mekanını terk edip başka diyarlarda yaşamını sürdürme kavgası verirken, ülkede kalanlarda  bu yaşam kavgasının çok haksız ve acılı sonuçlarıyla karşı karşıya kalmaktadırlar.

Çok zengin yer altı ve yer üstü zenginliklerine sahip olmasına rağmen Kürdistan halkının bu zenginliklerden faydalanması bir yana, kendi yaşadığı mekanda karnını doyuramayacak bir duruma düşmesi kapitalist modernite sisteminin Türkiye eliyle ulaştığı boyutu göstermesi açısından önemlidir. Bütün mantalitesi azami kar ve insan emeğinin daha fazla sömürülmesine dayanan böyle bir sistemin insana değer vermesi, onun can güvenliği ve sağlığını koruması açısından gereklerini yerine getirmesi beklenemez. Hemen her yıl olduğu gibi bu yılda mevsimlik işçilerin canlarına mal olan hazin sonları bu sistemin çirkin yüzünü gösterirken, buna karşı sessiz kalmanın da insan vicdanı ve ahlakı açısından hiçbir şekilde kabul edilemeyeceği de açıktır.

En son Adıyaman’da yaşanan ve on kadının yaşamına mal olan mevsimlik işçilerin trajik sonu, her yıl yaşanan ve normalleşmiş bir olay gibi ele alınmaması ve üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir durumdur. Kendi zengin ana mekânında yaşam ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma düşürülen bu anaların hazin sonundan devlet sorumlu olmak kadar, bu olaya sessiz kalan demokratik çevreler, kadın örgütleri, sivil toplum örgütleri de en az o kadar sorumludur.

Yenilerinin yaşanmaması için tüm demokratik kurum ve kuruluşlar kadar, aydın ve sanatçıların da duyarlılığı önemli olmaktadır. Bu tarzda insanların ölmesi bir kader değildir. Olsa olsa devletin büyük bir aymazlığı ve gözünü kan bürümüş iktidar ve kar hırsıyla toplumda yaşanan duyarsızlıktır. Toplumsal duyarlılıkla mevsimlik işçilerin her yıl yaşadığı bu ölümlerin önüne geçilebilir ve bu konuda gerekli tedbirler alınabilir.

Halkımızı işsizleştirip, yoksullaştırıp kendi ana mekânından koparıp acılı sonları yaşatan bu sistemi ve AKP iktidarını kınıyor, halkımızı da bu konuda duyarlı olmaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz. KCK emekçiler komitesi olarak bizlerde bu olayda yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı ve yaralılara da acil şifalar diliyoruz.”