KCK’den AKP faşizminin vahşetine karşı direniş çağrısı
KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, AKP hükümeti’nin 7 Haziran seçimlerinde iktidardan düştüğü halde kendisini iktidardan düşüren Kürt halkına yönelik faşist bir saldırı yürüttüğünü belirtti.
KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, AKP hükümeti’nin 7 Haziran seçimlerinde iktidardan düştüğü halde kendisini iktidardan düşüren Kürt halkına yönelik faşist bir saldırı yürüttüğünü belirtti.
KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı AKP’nin Kürdistan kentlerine estirdiği teröre ve halk direnişine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Kürt gençlerinin cenazelerine yapılan vahşeti hatırlatan KCK, Kürt halkına direnişi yükseltme çağrısında bulundu. Açıklamada, ‘demokrasi güçleri de Kürt halkı ile omuz omuza direnmelidir' denildi.
KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, AKP hükümeti’nin 7 Haziran seçimlerinde iktidardan düştüğü halde kendisini iktidardan düşüren Kürt halkına yönelik faşist bir saldırı yürüttüğünü belirtti.
‘AKP KÜRT HALKINA KARŞI TOPYEKUN SAVAŞ YÜRÜTÜYOR’
Kürt halkına yönelik estirilen devlet terörüne dikkat çeken KCK açıklamasına şöyle devam etti;
‘Her gün çocuk, kadın, yaşlı demeden insanlarımızı katletmekte, onlarca siyasetçiyi, sendikacıyı, sivil toplum örgütü üyelerini siyasi soykırım operasyonlarıyla tutuklayarak kendini iktidarda tutmaya çalışmaktadır. Bu, AKP hükümetinin Kürt halkına karşı topyekun bir savaş yürüttüğünü ortaya koymaktadır. Şu andaki durumda 1990’lı yıllardan daha planlı, daha sinsi ve daha pervasız yol ve yöntemlere başvurulmaktadır. Sokaklara, mahallelere ve şehirlere tank ve top atışları yapılması bunun açık kanıtıdır.’
‘AKP HEGEMONYASINI SÜRDÜRMEK İÇİN KÜRTLERE SALDIRIYOR’
AKP’nin hegemonik faşist iktidarı önündeki engelleri kaldırmak için bu saldırıları yürüttüğünü belirten KCK, ‘AKP, bu saldırılarla Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin iradesini kırmaya çalışmaktadır. Tüm faşist iktidarların zihniyeti, politikası ve uygulamaları böyle olmuştur. Demokratik güçlere tahammül etmeme, halkın demokratik iradesini, demokratik örgütlenmelerini ve iradesini demokrasinin gereği tanımama bu tür iktidarların karakteri olmaktadır. Bu açıdan bu iktidarlardan bu uygulamaları bırakmasını beklemek mümkün değildir. Bu tür faşist iktidarlar ancak mücadeleyle geriletilebilirler. Faşist iktidarlar karşılarında mücadele görmediklerinde daha da azgınlaşır ve saldırılarını arttırırlar’ dedi. Türkiye'de demokratikleşmenin gelişmesi ve özgürlüklerin gerçekleşmesi, Türkiye halklarının tümünün geliştireceği mücadeleyle mümkündür. Kürt halkı on yıllardır mücadele yürütmekte ve bu mücadelesini sürdürmektedir. Kuşkusuz Türkiye halklarının son yıllarda bu mücadeleye desteği eskiye oranla artmıştır. Ancak Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Türkiye'nin tüm sorunlarının çözülmesi daha fazla mücadele edilmesini gerektirmektedir.
‘HACI BİRLİK’İN CENAZESİNE YAPILAN İŞKENCE HERKES İÇİN ONUR SORUNUDUR’
Şırnak’ta Hacı Birlik’in cenazesine yapılan vahşeti hatırlatan KCK, bu konuda şunları belirtti;
‘Şırnak’ta bir gencin cenazesinin boynuna ip takılarak sürüklenmesi, her gün birkaç Kürt insanının şehirlerde, kasabalarda, mahallelerde, sokaklarda katledilmesi; şehirlerin tank ve toplarla bombalanması, aynı zamanda Türkiye halklarının, aydınlarının, yazarlarının vicdan ve onur sorunudur. Kürdistan'da bu saldırılar sürerken Türkiye halklarının, yazarlarının, aydınlarının, sanatçılarının rahat uyuması mümkün değildir. Bu açıdan Kürdistan'daki saldırılara, ölümlere, yakıp yıkmalara, tutuklamalara sessiz kalmamaları; Kürt halkıyla omuz omuza AKP faşizmine karşı mücadeleyi yükseltmeleri gerekmektedir.’
Söz konusu saldırıların, sadece bir şehir veya kasabaya yönelik olmadığını, tüm Kürt halkına yönelik olduğu belirtilen açıklamada, AKP’nin mevcut savaş kararını 30 Ekim 2014 MGP toplantısında aldığını hatırlattı.
‘ÖZGÜR YAŞAMA YAKINLAŞTIK, DİRENİŞİ YÜKSELTELİM’
‘Kürt halkı da, gençleri ve kadınları da bu saldırıların bir şehir, bir kasabaya saldırı olmadığını, tüm Kürt halkına yönelik bir saldırı olduğunu görmelidir. Bu saldırı kararı 30 Ekim 2014’te yapılan MGK toplantısında alınmış, Kürt halkının bilinçli ve örgütlü iradesinin kırılması amaçlanmıştır. Bu saldırıların Kürtlerin iradesi tümden kırılana kadar sürdürülmesi kararlaştırılmıştır. Her gün bu operasyonları sonuna kadar sürdüreceğiz, tam boyun eğdirinceye kadar bu saldırıları gevşetmeyeceğiz demeleri bu nedenledir. Bu durum karşısında yapılacak tek şey vardır; Mazlum Doğan gibi Direnmek Yaşamaktır deyip sonuna kadar direnmektedir. 14 Temmuz Direnişçileri gibi “Biz Yaşamı Uğruna Ölecek Kadar Seviyoruz” deyip özgür ve demokratik yaşam için mücadeleyi yükseltmektir. Tüm direnişçilerimizin ortaya koyduğu gibi “Direniş Zafere, Teslimiyet İhanete Götürür” şiarıyla direnişi yükselterek bu mücadeleyi kazanmaktır.’
Özgürlüğün her zamankinden daha fazla yakın olduğunu belirten KCK tüm Kürt halkına ve Demokrasi güçlerine direnişini yükseltme çağrısında bulundu.
‘Bugün her zamankinden daha fazla özgür ve demokratik yaşama yakınlaşmış bulunmaktayız. Halkımız her bakımdan en örgütlü, en mücadeleci ve en güçlü dönemini yaşamaktadır. Tüm dünya da özgürlük mücadelemizin bu gücünü takdir etmekte, Ortadoğu'nun en dinamik, en etkili demokratik özgürlükçü gücü olduğunu kabul etmektedir. Bu gücümüzü harekete geçirdiğimizde hiçbir faşist gerici gücün bu iradenin önünde durması mümkün değildir.
Böyle tarihi bir dönemde halkımızı, gençleri, kadınları halkımızın özyönetim iradesine yönelik saldırılar karşısında her yerde ayağa kalkmaya, mücadeleyi yükseltmeye ve saldırıları püskürtmeye çağırıyoruz. Mücadele eden halkımız kazanacak, halkımıza saldıran AKP hükümeti yenilerek, tüm gerici ve faşist iktidarlar gibi tarihin utanç duyulan güçleri içinde yerini alacaktır.’