KCK: Antep saldırısı AKP'nin işine yaradı

KCK: Antep saldırısı AKP'nin işine yaradı

KCK Yürütme Konseyi Başkanlıðı, Antep saldırını kınayarak, yaşamını yitirenlerin ailelerine ve Antep halkına başsaðlıðı diledi. KCK, “Kim tarafından yapılmış olursa olsun bu olayın sonuçları açıkça ortadır. Bu olay, savaş yürütmekte olan AKP hükümetinin işine yaramıştır” dedi.

20 Aðustos günü 9 kişinin ölümüne onlarca kişinin yaralanmasına yol açan Antep saldırısına ilişkin açıklamada bulunan KCK Yürütme Konseyi Başkanlıðı, olaydan “derin üzüntü duyduklarını” belirterek saldırıyı kınarken, bu saldırı ardından AKP hükümetinin içine girdiði hesaplara dikkat çekti.

OLAYDAN DERÝN ÜZÜNTÜ DUYDUK

KCK’nin açıklaması şöyle: “Ramazan Bayramı’nın ikinci gününde Antep'te gerçekleşen saldırı olayı tüm toplumumuzu yasa boðmuştur. Derin üzüntü duyduðumuz bu olayda yaşamını yitiren insanlarımızın ailelerine, Antep halkına ve halklarımıza başsaðlıðı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Antep'te gerçekleştirilen vahim olaya ilişkin HPG Anakarargah Komutanlıðı tarafından yapılan yazılı açıklamada bu olayla hiçbir ilgilerinin olmadıðı kamuoyuna duyurulmuştur. Buna raðmen AKP devleti, olayın gerçekleştiði ilk saatten itibaren elinde hiçbir bulgu olmadan tüm çabasıyla bu olayı Hareketimize yıkma gayreti içine girmiştir.

TÜRKÝYE KAMUOYUNUN DESTEÐÝNÝ DE ALMAYI HEDEFLÝYORUZ

Oysa bugün sonuç alma aşamasına gelmiş bulunan Kürdistan Özgürlük Hareketi, tüm Kürt halkını kazanmak isteyen ve önemli oranda Türkiye kamuoyunun desteðini de arkasına almayı hedefleyen bir çaba içerisindedir.

Açık ki, böyle bir çaba içerisinde olan ve sonuç almaya kilitlenmiş bir hareketin böyle bir olayı planlaması mümkün deðildir. Hareketimiz, özellikle sivil yerleşim alanları başta olmak üzere bayram günlerinde eylem yapılmaması yönünde tüm birimlere talimat vermiş ve 18 Aðustos günü yayınladıðı bayram mesajında ise, “zorunlu olmadıkça bayram süresince çatışmalardan kaçınılacaðını” kamuoyuna deklere etmiştir.

Bir savaş hükümeti olarak rol üstlenen AKP hükümeti, Kürt halkına yönelik düşmanca tutumunu bu olayı bahane edip ayyuka çıkararak Kürt Özgürlük Hareketine karşıt bir hamleye çevirmeye kalkışmış, Kürt toplumunu sindirmek, ürkütmek için faşist saldırıların önünü açarak siyasi linç kampanyasına dönüştürmüştür.

AKP ANTEP’TEKÝ PROVAKATÝF OLAYA SARILARAK KENDÝSÝNÝ KURTARAMAZ

Göz göre göre 29 Aralık 2011’de Türk savaş uçaklarının vurması sonucu çoðu çocuk Roboskili 34 insanımızın hesabını hala vermeyen AKP hükümeti, Antep’teki provokatif olaya can simidi misali sarılıp savaş suçunu örtbas edemez, kendisini temize çıkaramaz. AKP, sistematik olarak yürüttüðü ve iktidarının geleceðini baðladıðı savaş politikalarının üstünü Antep’teki olayla örtemez, sorumluluðunu gizleyemez.

ANTEP SALDIRISI AKP’NÝN ÝŞÝNE YARADI

Kim tarafından yapılmış olursa olsun bu olayın sonuçları açıkça ortadır. Bu olay, savaş yürütmekte olan AKP hükümetinin işine yaramıştır. Halkımızın haklı talepleri karşısında zorlanan AKP hükümeti, bu olaya dayanarak toplumsal desteði arkasına alıp şovenizmi körüklemek ve bir çıkış yapmak istemektedir. Açık ki, bu olaydan ülke içinde ve ülke dışında Türkiye'yi savaş sürecine sürükleyen AKP hükümeti sorumludur.

Herkesin acı duyduðu bu olayı kınadıðımız gibi Kürt halkına, siyasi temsilcilerine ve parti teşkilatlarına dönük organize edilen faşist saldırıları, AKP’nin saldırı dilini, açıkça hedef gösteren düşmanca tutumunu da kınıyoruz. Bu, toplumsal iç çatışmaya sebebiyet vermek ve yeni ölümlere davetiye çıkarmaktır. Hem en sert dili kullanıp şovenist duyguları harekete geçirmek hem de toplumu saðduyuya davet etmek bir ikiyüzlülüktür.

Ýçerde ve dışarıda savaş konseptini adım adım uygulayan AKP hükümeti, Kürdistan Özgürlük Hareketini Suriye, Ýran mihverinde göstererek uluslar arası güçlerin hedefi; içerde ise Antep olayını kullanarak şoven-milliyetçi kesimlerin hedef haline getirmek istemektedir. Ortadoðu’da rol kapma peşinde olan AKP’nin izlediði siyaset, Türkiye’yi uçuruma sürükleyen, Ortadoðu’nun barışçıl geleceðini zehirleyen, halkların demokrasi mücadelesini darbeleyen, Kürt sorununun çıkmazını derinleştiren siyasettir.

HÝÇ KÝMSE KÜRT HALKINI FAŞÝST LÝNÇ KAMPANYALARI ÝLE KORKUTAMAZ

Bu durum karşısında tüm Kürdistan halkı, bulunduðu bütün alanlarda örgütlenmesini güçlendirmeli ve öz savunmasını geliştirerek savunma tedbirlerini almalıdır. Halkımız her yerde gelişebilecek olan şoven-faşist saldırılara karşı örgütlü yapısıyla meşru müdafaa hakkını kullanmalı, hiçbir saldırı karşısında geri adım atmayarak haklı özgürlük mücadelesini daha da yükseltmelidir. Hiç kimse Kürt halkını şiddetle, faşist linç kampanyalarıyla korkutamaz, teslim alamaz, yurtsever halkımızı özgürlük davasından vazgeçiremez.

DEVRÝMCÝ HAREKAT YÜKSELEREK SÜRECEK

Türk devletinin, Kürtleri statüsüz tutma politikasına, haksız, pervasız faşist saldırılarına karşı büyük bir fedakarlıkla gerilla güçlerimizin sürdürdüðü başta Zagros-Botan olmak üzere tüm Kürdistan'da sürdürülen devrimci harekatımız bundan sonra da yükselerek devam edecek, hiçbir provokatif olayın, haklı mücadelemize gölge düşürmesine asla müsaade edilmeyecektir. Tüm yurtsever halkımızı ve dostlarımızı, halkların kardeşliðinden yana olan bütün demokratik çevreleri; AKP'nin geliştirdiði katletme ve yaygın psikolojik savaş politikasına karşı demokratik çözüm ve barış mücadelesini daha güçlü yürütmeye çaðırıyoruz.”