KCK: AKP’nin yaptıklarının hesabı sorulacaktır

KCK, AKP’nin Kürt halkına karşı Türkiye tarihinin en ağır saldırısını yürüttüğünü belirterek, “AKP'nin bu yaptıklarının hesabı tümden sorulacaktır. Soykırımcı sömürgeci sistem kesinlikle yenilgiye uğratılacaktır” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, AKP’nin Kürt halkına karşı Türkiye tarihinin en ağır saldırısını yürüttüğünü belirterek, “AKP'nin şu an yaptıklarını Kürt halkı da, insanlık da hiçbir zaman unutmayacaktır. AKP'nin bu yaptıklarının hesabı tümden sorulacaktır. Türkiye demokratikleşip Kürt halkı özgürlüğünü kazanana kadar bedeller ne olursa olsun bu mücadele sürdürülecek, soykırımcı sömürgeci sistem kesinlikle yenilgiye uğratılacaktır. AKP, soykırımcı saldırılarla ömrünü uzatamayacak, aksine her saldırı ve katliam AKP'nin ömrünü kısaltmaktan başka bir sonuç vermeyecektir” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı  AKP’nin Kürt halkına karşı bir savaş açtığını belirtti. KCK açıklamasında,  “90 yıllık Türkiye tarihinin en ağır saldırısını yürütmektedir. Bu saldırılarla Kürt halkının iradesini kırmak, bunun üzerinden soykırımı tamamlamak istemektedir. Şehirlere ve mahallelere saldırarak, tanklarla, toplarla yakıp yıkarak kadın, çocuk, yaşlı yüzlerce insanı katletmesi bu amaçlıdır. 45 gündür kuşatılan şehirlere, mahallelere ekmek dahil hiçbir zorunlu yaşam ihtiyacı girmemektedir. Dünyada böyle bir insanlık dışı kuşatma az görülmüştür. Bir taraftan aç susuz bırakarak kuşatılan yerlerde her gün 5-10 insan katledilirken, yüzlerce siyasetçi ve yurtsever Kürt insanı da gözaltına alınıp tutuklanmaktadır. Şu anda binlerce insan sadece AKP faşizmine karşı çıktığı için zindanlara atılmış bulunmaktadır. Son birkaç ayda çoğu çocuk, kadın ve yaşlı yüzlerce insan katledilmiştir” denildi.

‘AKADEMİSYENLERE YÖNELİK PERVASIZCA SALDIRI AKP’NİN KARAKTERİNİ ORTAYA KOYMAKTADIR’

Bu düzeyde ağır saldırıları ahlaki ve vicdani olarak kaldıramayan akademisyenlerin kirli savaşa karşı çıktıklarını kaydeden KCK, “AKP hükümeti ve cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan faşist karakterini göstererek bu onurlu duruş gösteren akademisyenlere ve aydınlara yönelik karalama, saldırı ve linç kampanyası başlattılar. 12 Eylül faşist cuntası döneminde olduğu gibi akademisyenlerin üniversiteden atılması emrini verdiler. Bu akademisyenlere yönelik pervasızca saldırı bile AKP hükümetinin karakterini ortaya koymaktadır. AKP hükümeti Kürt halkına karşı yürüttüğü zulüm ve katliamların duyulmasını ve görülmesini istememektedir. Şehirlerin bombalanmasının duyulmasını ve görülmesini istememektedir. Aylarca yapılan kuşatma ve sokağa çıkanların vurularak, halkın aç susuz bırakılarak teslim alınmak istenmesinin duyulmasını ve görülmesini istememektedir. Bir kadının bir televizyonda iki dakika bile konuşmasına tahammül edilmemesi bu gerçeği ortaya koymaktadır” diye belirtti.

'AKP YAPTIĞI İNSANLIK DIŞI ZULMÜN VE KATLİAMIN ÜSTÜNÜ ÖRTMEK İSTEMEKTEDiR'

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı  açıklamasında devamla şu hususlara dikkat çekildi:

“Türk devleti şu anda Cizre’de tüm mahalleleri bombalamaktadır. Önceden 4-5 mahalleye saldıran, bombalayan asker ve polisler, şimdi tüm mahalleleri hedeflemişlerdir. Cizre’de her türlü savaş hukuku, kuralları çiğnenerek doğrudan sivillerin olduğu alanlara saldırılmakta, her gün 5-10 sivil katledilmekte ve yaralanmaktadır. Ancak AKP hükümeti her gün şehirlere saldırarak katlettiği sivilleri inkar edip sivil halka karşı yürüttüğü savaşı teröristlere karşı savaş olarak göstermektedir. Cizre’de, Nusaybin’de, Silopi’de, Sur’da ve Kürdistan'ın diğer şehirleri, kasabaları ve mahallelerinde tam bir insanlık dışı zulüm ve katliam yaparken, büyük bir pişkinlikle terörizme karşı mücadele veriyoruz denilmektedir. Yaptığı insanlık dışı zulüm ve katliamı böylece örtmek istemektedir. Bunun için de basını bir psikolojik savaş aracı olarak kullanmaktadır. Öyle ki, her gün çocuk, kadın, yaşlı öldürüldüğü ve basın bunları hiç vermediği halde Çınar’da Emniyet müdürlüğü önünde gerçekleşen patlamada birkaç sivilin ölmesi üzerine tüm basın bebek ve çocuk öldürülüyor manşeti atmıştır. Bu ikiyüzlü, çifte standartlı özel savaş aracı basına dayanarak da kirli savaş tırmandırılarak sürdürülmektedir.

'SULTANAHMET SALDIRI IŞİD İÇİNDEKİ MİT’İN YAPTIRDIĞI KATLİAMDIR'

Sultanahmet saldırısı da IŞİD içindeki MİT’in yönlendirip yaptırdığı bir katliamdır. Türk devleti bu katliama gösterilecek tepki ortamında Cizre, Sur, Nusaybin, Silopi ve diğer yerlerdeki soykırımcı katliamının üstünü örtmeyi ve Suriye’de Devrimci Güçlerin gelişmesini engellemeyi hedeflemektedir. Sultanahmet katliamından sonra IŞİD'i bombaladık, şu kadarını da öldürdük açıklamaları da büyük bir yalandır. Rastgele birkaç top atışı yaparak kendisini IŞİD'e karşı savaşıyor gibi göstermektedir. Böylece Suriye’ye yapacağı müdahalelere zemin yaratmaya çalışmaktadır.

Sultanahmet saldırısından sonra özellikle Cizre ve Sur’a yönelik saldırılarını yoğunlaştırmış, siyasi soykırım operasyonlarını da arttırmıştır. Akademisyenlere yönelik sindirme kampanyası da yükseltilerek sürdürülmektedir.

'AKP’NİN FAŞİST SALDIRGANLIĞINA KARŞI HALKLARIMIZ ACİLEN AYAĞA KALKMALIDIR'

AKP'nin bu faşist saldırganlığı karşısında halklarımızın ve demokrasi güçlerinin acil olarak ayağa kalkması zorunlu hale gelmiştir. AKP faşizmine karşı mücadele yükseltilmediği takdirde bu saldırılar daha da artacaktır. Tayyip Erdoğan’ın arkadaşı çete başı Sedat Peker’in söylediği gibi halklarımızı kan gölünde boğmaya çalışacaklardır. Bu açıdan başta Kürt halkı olmak üzere tüm demokrasi güçleri çocuk, kadın, yaşlı demeden katledilen, aylardır ekmek dahil zorunlu yaşam ihtiyaçlarından mahrum bırakılan Cizre, Sur, Silopi, Nusaybin, Gewer, Kerboran ve İdil halkının sesine cevap vermelidir. Buradaki kuşatma ve saldırıları kırmak için ayağa kalkmalıdır. Bundan daha öncelikli bir çalışma ve görev yoktur. Demokratik siyasetin de, demokrasi güçlerinin de, sivil toplum örgütlerinin de, tüm halkın da hiç zaman kaybetmeden ayağa kalkarak bu soykırımcı faşist hükümete karşı mücadeleyi yükseltmesi gerekir. Bugün bedelleri göze alamayanlar yarın daha ağır bedeller ödemekle karşı karşıya kalacaklardır.

AKP’NİN ZULMÜ DE SONUNU HER GÜN YAKINLAŞTIRMAKTADIR

AKP'nin şu an yaptıklarını Kürt halkı da, insanlık da hiçbir zaman unutmayacaktır. AKP'nin bu yaptıklarının hesabı tümden sorulacaktır. Türkiye demokratikleşip Kürt halkı özgürlüğünü kazanana kadar bedeller ne olursa olsun bu mücadele sürdürülecek, soykırımcı sömürgeci sistem kesinlikle yenilgiye uğratılacaktır. AKP, soykırımcı saldırılarla ömrünü uzatamayacak, aksine her saldırı ve katliam AKP'nin ömrünü kısaltmaktan başka bir sonuç vermeyecektir.

Türk halkı zulüm yapan Osmanlı yöneticileri için “paşa, zulmünü arttır ki, sonun erken gelsin” dermiş. AKP'nin zulmü de sonunu her gün daha da yakınlaştırmaktadır.