Kayıp yakınları, Okuyucu için buluştu

Kayıp yakınları, Silvan'da 1993 yılında işyerinde katledilen Ahmet Okuyucu için buluştu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ile kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” şiarıyla düzenlediği eylemlerin 695'incisi için Koşuyolu Parkı’nda bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. Ellerinde kayıp fotoğraflarının bulunduğu dövizlerle anıtın önüne gelen aileler, bu hafta Silvan ilçesinde 27 Ocak 1993'te işyerinde katledilen Ahmet Okuyucu’nun hikâyesini anlattı.
 
OKUYUCU'NUN HİKÂYESİ
 
Okuyucu’nun hikâyesini, İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Yönetim Kurulu Üyesi Derya Yıldırım,  okudu.  Yıldırım, Okuyucu’nun Silvan ilçesinde ikamet ettiği ve esnaflık yaptığını belirterek, “27 Ocak 1993 tarihinde sabah saat 08.00 sıralarında iş yerini açar. Sivil giyimli 2 şahıs, saat 14.00- 15.00 sıralarında müşteri kılığında işyerine girer, diğeri ise dışarıda gözetleyici olarak bekliyormuş. İçeri girenlerden biri raftan bir şey istiyor gibi yapar. Ahmet, sırtını dönüp o şahsın istediği şeyi indirmeye çalışırken, silahlı olan iki kişi, arkadan Ahmet’e 24 el ateş açar. Ahmet, elleriyle kurşunlara siper olmaya çalışır. Ahmet Okuyucu olduğu yerde hayatını kaybeder. Olay sonrası diğer komşu esnaflar tarafından cenazesi devlet hastanesine kaldırılır” dedi.  
 
Olaydan sonra görgü tanıklarının beyanlarına göre, işyerine giden iki kişinin, Okuyucu'nun ölüp ölmediğinden emin olmak için hastaneye kadar gittiklerini kaydeden Yıldırım, “Ahmet Okuyucu’nun imam olan babası Harun Okuyucu, oğlunun cenazesini 1 gün sonra hastaneden alıp evinin avlusunda kendi elleriyle yıkadıktan sonra Silvan Şeyh Halil Mezarlığına defneder. İmam Harun Okuyucu, Silvan’da failli meçhul cinayetler kurban giden insanların cenazelerini yıkadığı gerekçesiyle sık sık tehdit ediliyordu. Olaydan 3 ay sonra İmam’ın evinin önünde silah sıkılmış, 7 ay sonra ise kendilerine ait olan ve Tekel Mahallesinde bulunan halı dükkânı ve pamuk ambarı ateşe verilir. Bunun üzerine İmam Harun Okuyucu ve ailesi Silvan’dan göç etmek zorunda kalır. Aile yoğun baskılardan dolayı herhangi bir hukuki mecralara başvuruda bulunmaz. Ahmet Okuyucu’nun cinayeti o günden bugüne ‘faili meçhul’ olarak kalır. Kaç yıl geçerse geçsin Ahmet Okuyucu için tüm kayıp ve faili meçhul cinayetlere kurban gidenler için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.