Kayıp yakınları insanlığa çağırdı
Devlet tarafından kaybedilen ve katledilenlerin yakınları, bu hafta da adalet taleplerini sürdürdü.
Devlet tarafından kaybedilen ve katledilenlerin yakınları, bu hafta da adalet taleplerini sürdürdü.
Devlet tarafından kaybedilen ve katledilenlerin yakınları, bu hafta da adalet taleplerini sürdürdü. Amed, Batman, Hakkari ve Yüksekova'da insan hakları savunucuları ve aileler, devletin infazlardaki rolüne dikkat çekti, "Peşinizi bırakmayacağız" mesajı verdi. Eylemlerde, AKP'nin Kürdistan'daki katliamlarına da öfke hakimdi.
AMED
Amed'de İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınlarının "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" talebiyle her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 358'incisi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Kayıp fotoğraflarının taşındığı eyleme, İHD Amed Şubesi yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, kayıp yakınları ile insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1995 yılında Şırnak'ın Silopi ilçesinde gözaltına alındıktan 22 gün sonra araziye gömülü cesetleri bulunan Selahattin Bilen ile köy muhtarı Nazım Mete'nin faillerinin bulunup yargılanması talep edildi.
İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Amed Şubesi Başkanı Raci Bilici, "sokağa çıkma yasakları" sonucu oluşan yaşam ve insan hakları ihlallerinin kendilerini kaygılandırdığını belirtti. Bilici, "Her gün ölüm haberleri alıyoruz. Gerek kolluk kuvvetleri olsun, gerek PKK gerillaları olsun, gerekse siviller olsun. İnsanlar hayatını kaybediyor. İç savaşa sürüklendiğimiz herhalde görmüyor değiller!" dedi.
Bilici, 15 yıl önce 19 Aralık'ta cezaevlerine yönelik gerçekleşen katliamları da hatırlatarak, "Adını da utanmadan 'Hayata Dönüş' koydular. Bir gecede 32 tutuklu ve iki güvenlik görevlisi katledildi" dedi.
'PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ'
Kayıp yakını Hatice Tekdağ, kayıp eşi Ali Tekdağ'ın bulunması ve faillerinin cezalandırılması gerektiğini söyledi. Tekdağ, "Ben hayatta olduğum sürece onların kemikleri arayacağım. Bu davanın peşini asla bırakmayacağız. Yeter, yeter, yeter…" diye konuştu.
İHD Amed Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Avukat Abdullah Zeytun, 1995 yılında Şırnak'ın Silopi ilçesinde gözaltına alındıktan sonra kaybettirilen Selahattin Bilen ile köy muhtarı Nazım Mete'nin hikayesini anlattı.
YÜKSEKOVA
Hakkari'nin Gever (Yüksekova) ilçesinde İHD ve kayıp yakınları, "faili meçhul" cinayetlere uğrayanların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için 88'inci haftada Sanat Sokağı'nda bir araya geldi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme HDP, KESK yöneticileri, SES üyesi hemşireler ve çok sayıda yurttaş da destek verdi. Kayıp yakınları bu haftaki buluşmasında, 6 Mart 1995'te Çukurca ilçesinde gözaltına alınarak kaybedilen Naif Demir hikayesi anlatıldı.
Karakol komutanı: Fazla kurcalamayın, sizin için hiç iyi olmaz!
İHD İlçe Temsilcisi Muhyettin Önal, eylemdeki konuşmasında, AKP'nin Kürdistan kentlerinde yaptığı katliamlara karşı başta anneler olmak üzere tüm halkların sokağa çıkması gerektiğini söyledi. Ardından Demir'in hikayesini anlatan Önal, 8 çocuk babası Demir'in ihalesini aldığı karakolun kantini için gittiği Çukurca İlçe Jandarma Karakolu'ndan bir daha dönmediğini söyledi. Önal, "Karakoldaki askerlerce gözaltına alınmıştı, kardeşleri de onu sormak için oraya gittiler. Ama dönemin karakol komutanı Metin Koç kardeşlere 'Biz görmemişiz gidin başka yerde arayın' dedi. Israr üzerine bu sefer karakol komutanı kardeşlere 'Gidin fazla kurcalamayın yoksa sizin için hiç iyi olmaz. Bir daha da buraya gelmeyin' dedi" diye anlattı.
İTİRAF
Önal, dönemin Yüksekova Çetesi'nde yer alan PKK itirafçısı Kahraman Bilgiç'in cezaevinde yazdığı bir kitapta Naif Demir olayından söz ettiğini söyleyerek, Bilgiç'in şu sözleriyle devam etti: "Naif kantin ihalesini almıştı ama bir türlü parasını karakol komutanından alamıyordu. Akşam vaktiydi Yüzbaşı Bedrettin Konuk ve karakol komutanı ile karakolda oturmuştuk bir baktım Naifi kelepçeli olarak getirip bir üst kata götürdüler. O sırada Bedrettin yüzbaşı da yukarı kata çıktı Metin astsubay ile birlikte Naif'in bağlama teli ile boğazını sıkarak öldürdüler. Aradan bir saat geçti 4-5 JİTEM elemanı Naif'in cansız bedenini sürükleyerek aşağı doğru götürdü. Onlar geri gelince yüzbaşıya 'Pisliğin ayağına taş bağlayarak zap suyunun akışına bıraktık ve geldik."
Olayın faili meçhul olmadığını ve katillerin isimlerinin bilindiğini ifade eden Önal, "Katiller halen yaşıyor ve görev başındalar. Davamızı AİHM'e götürdük ancak şu ana kadar bir cevap alamadık" dedi.
BATMAN
Batman'da İHD üyeleri ve kayıp yakınları, 358. kez Gülistan Caddesi'nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde kayıpların akıbetini sordu.
İHD Batman Şube Başkanı Mehmet Bağatır, bu dönemin kanun ve hukuka aykırı olarak ilan edilen sokağa çıkma yasakları ile birlikte kentlerde yaşayan bütün insanların kolektif bir şekilde cezalandırılmaya çalışıldığın söyledi.
Bağatır, insan hakları savunucuları olarak uluslararası toplumu Türkiye'de devam eden silahlı çatışmalara daha fazla kayıtsız kalmamaya çağırarak, şunları söyledi: "Kürdistan kentlerinde sürmekte olan sokağa çıkma yasaklarıyla on binlerce insan evlerini terk etmek zorunda bırakılmıştır. Abluka altına alınan ilçelerde halkın sağlığa erişim hakkı engellenmiş, eğitim hakkı rafa kaldırılmış, halkın temel ihtiyaçlarını karşılaması engellenerek günlük yaşam çekilmez hale getirilmiştir."