İstanbul, Ankara ve İzmir’de Cizre başta olmak üzere Türk devletinin Kürdistan’daki soykırımını protesto etmek amacıyla binler alanlara çıktı. İstanbul’da eylem yapmak isteyen kitleyi polis engellerken saldırdı ve çok sayıda kişi de gözaltına alındı.

İSTANBUL

İstanbul Emek ve Demokrasi Platformu’nun, Cizre’de 13 gündür vahşet bodrumunda yaşam mücadelesi veren yaralıların kurtarılması için Kadıköy İskele Meydanı’nda yapmak istediği eyleme polis izin vermedi. HDP İstanbul İl yöneticilerin de aralarında bulunduğu kitleyi kalkanlarla meydandan uzaklaştıran polis, üç kişiyi gözaltına aldı. Polisin bu keyfi uygulamasına karşı meydanda oturma eylemi gerçekleştiren kitle, halka “Şimdi hayır demezsek Cizre’de bodrumlar çoğalacak, şimdi hayır demezsek o bodrumlarda insanlık ve insanlar ölmeye devam edecek” diye seslendi.

İstanbul Emek ve Demokrasi Platformu’nun Cizre’de 13 gündür bir binanın bodrum katında kalan ve üç gündür haber alınamayan yaralıların kurtarılması için Kadıköy İskele Meydanı’nda yapmak istediği eylem polis tarafından engellendi. Kitlenin toplanmasına dahi izin vermeyen polisler, TOMA ve çevik kuvvet ekipleri eşliğinde insanları meydandan uzaklaştırdı. Üç kişiyi gözaltına alan polis, kitlenin kimliklerini toplayıp GBT’den geçirdi. Polisin bu keyfi ablukasına tepki olarak meydanda oturma eylemi gerçekleştiren kitle, vahşet bodrumundaki vahşetin derhal durdurulmasını istediler. “Cizre’deki vahşeti durdur, yaralıları kurtar” yazılı pankartını açan kitle, polisin müdahale etme anonslarına karşı, “Katil devlet hesap verecek”, “Bijî berxwedana Cizirê”, “ Direne direne kazanacağız” sloganlarını attı.

VİCDANLARA SESLENİYORUM: BU VAHŞETİ DURDURUN

İstanbul Emek ve Demokrasi Platformu adına açıklamayı Cihan Uyanık okudu. “Vicdanlara sesleniyoruz. Cizre’deki vahşeti durdurun” diyerek sözlerine başlayan Uyanık, “11 gündür bir bodrumda yüreğimiz ağızımızda, “Heval su” diye inleyen gencecik insanların yaşam ve ölüm arasında sırat köprüsündeki mücadelesini izliyoruz. 11 gündür AİHM’in tedbir kararını çiğneyerek bodrumdaki yaralılara ambülans göndermeyen, ambülans yerine üstlerine kurşun yağdıran, orada yaralı yok diyen, yaralılar ambülansa kendi gelsin diyen irili ufaklı devlet yetkililerin yalanlarını dinliyoruz” dedi.

Bodrumdaki enkazın altında kalanın insanlık olduğunu hatırlatan Uyanık, AKP –Saray iktidarının göz göre göre insanları ölüme terk ettiğini vurguladı. Uyanık, “Orada ölüme terk edilen insanlığımızdır. Ama demeyin, fakat demeyin… Ses verin” diye konuştu. Aylardır süren sokağa çıkma yasaklarında yaralılarının hastalarının ve cenazelerinin bir mahalleden diğerine beyaz bayrak açarak taşıyan Kürt halkına Cizre’nin zindan edilmesine, Cizre’nin bir bodruma dönüşmesine izin vermeyeceklerini altını çizen Uyanık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü o bodrumda ölüme mahkum edilen insanlar bizim kardeşimizdir, silahla, tankla, topla üzerine gittikleriniz bu ülkenin yurttaşlarıdır. Çünkü bodrumdaki insanların yaraları kanadıkça, bizim canımız yanıyor, çünkü Cizre şu anda Türkiye’dir. Şimdi hayır demezsek Cizre’de bodrumlar çoğalacak, şimdi hayır demezsek o bodrumlarda insanlık ve insanlar ölmeye devam edecek Kuşatmaya ve saldırıya son verin, vahşeti durdurun” dedi.

‘BU KATLİAM TÜM İNSANLIĞA YAPILIYOR’

Açıklamanın ardından sözü HDP MYK üyesi Musa Pir aldı. Pir, “Aylardır günlerdir ülkenin bir yakasında kan akıyor, sokakta çocuklar öldürülüyor, annelerin kucağında çocuklar , çocuklar annelerin önünde vuruluyor ve bütün bunlar bizim gözümüzün önünde oluyor” diye tepki gösterdi. Günlerdir Cizre’de bir binanın bodrum katında yaralı insanların devlet eliyle ölüme terk edildiğini hatırlatan Pir, “Ve bütün bunlar yine bizim gözümüzün önünde yapılıyor ve sanılıyor ki bu katliam, bu zulüm , bu baskı sadece Kürt halkına yapılıyor. Yanılıyorsunuz bu zulüm tüm insanlığa yapılıyor” dedi.

Musa Pir’den sonra söz alan İstanbul Emek ve Demokrasi Platformu sözcüsü Özge Akman, ise faşizm son bulana kadar alanları terk etmeyeceklerini ve mücadele devem edeceklerini vurguladı.

Oturma eylemi sonrası kitle, Kadıköy Barış Bloğunun Süreyya Operası önünde 175 gündür her akşam tutulan barış nöbete katıldı. Bir süre daha oturma eylemi yapan gruba polis önce coplarla saldırdı, ardından üzerlerine gaz bombası attı. Çok sayıda kişinin gözaltına alındığı eylemde polisin attığı gaz kapsülleri sonucu kimi eylemciler de yaralandı.

ANKARA

HDP Ankara İl Örgütü, Kürdistan'da yaşanan devlet terörünü kınamak amacıyla yürüyüş düzenledi. Parti binası önünden başlayan yürüyüşe HDP bileşenlerinin yanı sıra yüzlerce kent sakini katıldı. "Cizre halkı yalnız değildir", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganlarının atıldığı yürüyüşte yer alan kadınlar ellerindeki tepsi, tencere ve tavalara vurup gürültü çıkartılarak Kürdistan'daki direnişe ses verdi.

Yüksel Caddesi'ne kadar devam eden yürüyüşte çıkarılan gürültüye yoldan geçen arabalar da korna çalarak destek verdi. 

Yürüyüş sonrası açıklama yapan HDP Ankara İl Eşbaşkanı Birsen Kaya, aylardır Kürdistan'da süren savaşa dikkat çekerek, sözün anlamını yitirdiği bir noktaya gelindiğini ifade etti. Savaşın sadece Kürdistan için ölüm getirmediğini, aynı zamanda Türkiye'yi de bataklığa doğru götürdüğünü vurgulayan Kaya, savaşın giderek derinleştiğine işaret ederek, halkların savaşa değil, kardeşliğe ihtiyacı olduğunu ifade etti.

Açıklamadan sonra kitle Sakarya Caddesi'nde sağlık emekçilerin beyaz nöbetini ziyaret etti. 

İZMİR

Kürdistan'da süren kuşatma ve katliamların son bulması amacıyla İzmir Barış Bloku üyeleri Narlıdere Demokrasi Meydanı'nda "Barış zinciri" oluşturdu. Çok sayıda kişinin yanı sıra çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin de destek verdiği eylemde, sık sık "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz" ve "Savaşa hayır barış hemen şimdi" sloganları atıldı.

Eylemin ardından blok temsilcileri Pazar günü Karşıyaka'da "Barış zinciri" oluşturacaklarını belirterek, tüm İzmirlilere katılma çağrısında bulundu.