Güney Kürdistanlı İslam Alimi Haris Muhammed, Türk devletinin Kürt halkına dönük soykırımcı saldırılarını ANF'ye değerlendirdi. 
Kutsal kitapta her ulusun öz kimliği ile öz vatanında millet olma hakkının olduğunun yazıldığını belirten Muhammed, "Kürt halkı kendisine karşı gelişen saldırıya karşı savunma yapıyor. Hz. Muhammed Medine’yi savunmak için hendekler kazarak savunma yaptı. Bugün kuzey Kürdistan'da kendi haklarını savunmak için kazılan hendekler de aynı amaçladır. Aralarında bir fark yok" dedi.
"Allah’ın insanlığı yarattıfarklı uluslar ve dinler halinde yarattığını" söyleyen Muhammed, şunları söyledi: "Bir toplumun dilini ve dinini inkâr edip kendisine benzetmeye çalışmak Allah'a şirk koşmaktır. İslamiyet’te hoşgörü ve alçak gönüllülük esastır. İslamiyet’te insanın insana saygısı vardır. İslamiyet’te Allah insanın insanları öldürmesini yasaklamıştır. Hz. Muhammed Medine’ye gittiği zaman oradaki bütün etnik ve dini toplumların ortak ve barış içinde yaşaması için Medine Vesikası dediğimiz anlaşmayı geliştirdi ve kimsenin kimseyi öldürmediği, hor görmediği bir şekilde, özgürce yaşamasını sağladı.” 

'SALDIRILARA KARŞI KENDİNİ KORUMAK ALLAH'IN EMRİDİR'

Muhammed; İslam dininin başka toplumlara baskı yapmayı, saldırmayı yasakladığına dikkat çekerken, şunları ekledi: "Ancak biri senin malına, toprağına veya canına kastettiğinde senin kendini savunma ve onu öldürmene izin veriyor. Eğer sana karşı bir saldırı varsa, sen silahlanıp kendini savunabilirsin. Hadislerde ‘eğer sen bir halksan diline, kültürüne, toprağına, ülkene veya namusuna bir saldırı varsa kendi savunmakla yükümlüsün’ der. Eğer savunmanı yapmazsan, Allah katında günaha girmiş olursun. Kendini savunurken ölen insan cennete gider. Bu hadisi şeriflerde var. İslam’ın 5 temel ilkesi; nefsini koruma, aklını koruma, kendini koruma, dinini koruma ve yaşadığın toprakları korumadır. Bu çerçevede saldırılara karşı kendini korumak farzdır."

'MEDİNE’DE KAZILAN HENDEKLE KÜRTLERİN HENDEKLERİ AYNI AMAÇLADIR'

Saldırı ve zulme karşı öz savunma yapmanın her canlının doğasındaki savunma sistemi olduğuna vurgu yapan Muhammed, devamla şunları belirtti: "Hz. Muhammed Medine’ye gittiğinde saldırılara karşı korunmak için sahabelerine Medine’nin etrafına hendek kazmalarını söyledi. Kazılan hendeklerle Medine savunuldu ve düşmanları kaybetti. Bugün Kuzey Kürdistan'da halkımızın kazdığı hendekler ile Medine’ye kazılan hendekler arasında hiçbir fark yoktur. Hendeğin arkasındaki saldıran değildir, kendisini gelen saldırılara karşı savunandır. Türk devleti tank, top, uçak ve her türlü ağır silah ile saldırırken Kürt halkı kendi şehirleri etrafında hendekler kazarak mal ve canını korumaya çalışıyor. Bu Kürt halkının en büyük hakkıdır. Her canlı zulme ve saldırıya karşı kendisini korumakla yükümlüdür. Kürt halkı kendi topraklarını işgal eden Türk devletine karşı kendisini korumalıdır."

'TÜRK DEVLETİ ÖLDÜRDÜKLERİNE İŞKENCE DE YAPIYOR!'

Türk devletinin Kuzey Kürdistan'da mezarlıkları bombalaması ve cenazelere işkence yapmasına da değinen Muhammed, cenazelere işkence yapmanın hiçbir dini ve ahlaki değere sığmadığını söyledi. Muhammed, şunları ifade etti: "Bugün görüyoruz ki, Kuzey Kürdistan'da Türk devleti katliam yapıyor. Öldürdüğü insanların cenazelerine işkence ediyor; arabaların arkasına bağlayarak yerlerde sürüklüyor. Cenazeleri günlerce sokak ortasında bırakıyor ve almaya giden insanları öldürüyor. İslamiyet kesinlikle bu uygulamaları lanetlemiş ve yasaklamıştır. Allah işkenceyi bırak, ölülerin arkalarından konuşmayı bile caiz görmemiştir. Bunu yapanların İslamiyet ile bir alakaları yok. Onların Müslümanlığından kuşku duymak gerekir. Mezarlıkları yıkıyorlar, her gün bombalıyorlar; bu hiçbir dinde ve kitapta kabul edilemez. Allah, 'ölülerin kendilerini koruyup cevap veremeyecekleri için' arkalarından konuşmayı yasaklamıştır. Ölülere dokunmak, mezarlarına saldırmak İslam dininin kabul edeceği bir yaklaşım değildir."

'KOBANÊ’DE OLDUĞU GİBİ KÜRTLER ORTAK BİR TAVIR ALMALIDIR'

Uluslararası güçlerin sessiz kalmasına da tepki gösteren İslam Alimi Haris Muhammed, "Kürt halkı bu zulme karşı Kobanê’de olduğu gibi dayanışma içinde olmalıdır" diyerek, sözlerini şöyle bitirdi:
"Kürt halkı tarihten beri kendi içinde parçalı olduğu için, kendi toprakları üzerinde her zaman saldırılarla karşı karşıya kalmıştır. Kürtler DAİŞ çetelerine karşı Kobanê ve Güney Kürdistan başta olmak üzere birlik olduklarında saldırıları öz güçleri ile kırabileceklerini gösterdi. Uluslararası güçler sadece konuşma ile bize yardım ediyorlar. Çıkarları olmadı mı, kimse Kürdün adını bile ağzına almaz. Onun için Kuzey Kürdistan'da halkımıza karşı gerçekleşen saldırılara karşı sessiz kalmamamız gerekiyor. Oradaki halkımız kendi toprağını ve namusunu koruyor dayanışma içinde olmamız gerekiyor. Bu konuda bütün Kürtlerin duyarlı olması gerekiyor. Orada ölenler günahsız sivil insanlar. Herkesin yardım edeceği bir yöntem vardır. Bu konuda harekete geçmemiz gerekiyor."