DTK Eşbaşkanı Irmak ve HDP Milletvekili Zeydan, Hakkari Valisi, Emniyet Müdürü ve polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Irmak, Silvan'daki devlet terörüne ser tepki göstererek, AKP'ye "Bu ateş sizi yakacak" diye seslendi. Irmak, çözümün Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, müzakerelerin yeniden başlaması, demokratik siyasetin esas alınması ile mümkün olacağını söyledi.

Colemêrg Öğrenci Derneği (CÖDER) üyesi öğrencilerin, Silvan'da devam eden katliam girişimleri hem de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridi protesto etmek amacıyla dün düzenlemek istediği yürüyüşe polisin saldırması sonucu DTK Eşbaşkanı Selma Irmak ile HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan'ın yaralanması protesto edildi. Hakkari Belediyesi önünde bir araya gelen ve aralarında Selma Irmak, Nihat Akdoğan'ın da bulunduğu yüzlerce kişi, "Kürdistan faşizme mezar olacak", "İşgalci TC Kürdistan'dan defol" sloganlarını attı. 

'BU ATEŞ SİZİ YAKACAK!'

Irmak, Silvan'da süren devlet terörünü hatırlatarak, "Bir yetkili de diyor ki, 'Oradaki üç mahalleyi haritadan sileceğiz. Yerle bir edelim sorun çözülür'. Evet bugüne kadar sizler sorunları hep böyle çözdünüz. 'Ezelim, basalım, kıyalım, öldürelim, imha edelim sorunu görmeyelim, sorun çözülsün' deniliyor. Ama sorun bu şekilde çözülmedi, çözülmeyecektir" dedi. 

Türkiye'deki demokrasi sorununun ve Kürt sorununun 40 yıldır şiddetle, savaşla çözülemediğine işaret eden Irmak, "80'lere 90'lara dönmeye çalışıyorsunuz. Bugün Kürt halkının, Türkiye halklarının uyandığı, hesap sorduğu gündür. Siz başaramayacaksınız. Bizim umudumuzu kıramayacaksınız. Ateşle oynuyorsunuz. Bu ateş önce sizi yakacak. Kürt halkını katliamlarla sindirmeye çalışanlar, ateşle çözüm getirmeye çalışanlar kendi ateşlerinde kavruldular" dile konuştu. 

ÇÖZÜM İÇİN ŞARTLAR

Irmak, Kürt sorununun çözümünün Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, müzakerelerin yeniden başlaması, demokratik siyasetin esas alınması ile mümkün olacağına vurgu yaptı. Irmak, şöyle dedi: "Cizre'ye giremediniz, Silvan'a da giremiyorsunuz. Yarın öbür gün bütün Kürdistan ve Türkiye Silvan ve Cizre olabilir. Bunu siz kendiniz yaratıyorsunuz. Bu halkın sabrı ile oynamayın. Bu halkın öfkesini ortaya koymasına zemin oluşturmayın. Bu halkın öfkesi çok keskindir. Bedelleri ağır olsa da direnmekten vazgeçmeyeceğiz. Onların biber gazlarına pabuç bırakmayacağız. Yine onlara karşı halkımız ile birlikte mücadeleye devam edeceğiz."

Irmak, şöyle devam etti: "Bizim yaralanmamız, çok önemli bir yaralanma değil. Halkın vekiline yasama dokunulmazlığı olan insana pervazsızca yönelimin halka ne şekilde yansıyacağını ifade etmek isteriz. Halkın vekili olarak bizlerin can güvenliği yoksa halkımızın can güvenliği hiç yoktur. Devletin kendi halkına çok kolaylıkla silah sıktığı, kolluk kuvvetlerinin korunup, kollandığı bir ülkede yaşıyoruz. Bu saldırı politikalarına derhal son verilmesini istiyoruz. Olayda görev alan kolluk güçlerinin, özel hareket timlerinin, araç içerisinde bizi izleyip bize saldıran polislerin görevden alınmasını istiyoruz. Bu talimatı veren şube amirinin, emniyet müdürünün görevden alınmasını istiyoruz."

CÖDER Üyesi Güneş Okçu da, devlet terörüne karşı sonuna kadar direneceklerini söyledi. 

Konuşmaların ardından 5 dakikalık oturma eylemi düzenlendi. 

'MÜNFERİT BİR SALDIRI DEĞİL'

Ayrıca vekil ve beraberindekiler, Hakkari Adliyesi'ne giderek saldırıya dair Hakkari Valisi, Emniyet Müdürü ve saldırıyı gerçekleştiren polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Adliye çıkışında da kısa bir açıklama yapan Irmak, şunları söyledi: "Halkın vekillerine yönelik yapılan saldırı için suç duyurusunda bulunduk. Kolluk güçlerinin münferit olarak yaptığı bir saldırı olarak görmüyoruz. Gaz fişeğini sıkan, gaz bombasını atan kişilerin anlayışı, Silvan'da halkımıza bombardıman yapan, Cizre'de sokak ortasında çocuk öldüren zihniyetle aynıdır. Bunların hepsi cezasızlık yaklaşımı ile besleniyorlar. Vali de emniyet müdürü de bu cezasızlık zırhının arkasına sığınarak suç işlemeye devam ediyor. Valilik hakkında suç duyurusunda bulunduk. Bugüne kadar Hakkari'de yaşanan ölümcül olayların talimatının valilikten geldiğini çok iyi biliyoruz. Üsten böyle bir emir gelmedikçe, böyle pervazsız bir saldırı sergilenmez. Valinin de derhal istifa etmesini ve görevinden alınmasını istiyoruz."