İran ile Kürt güçleri arasındaki gerginlik devam ediyor
Kürtler egemenliği altında yaşadığı Türkiye, Suriye ve Irak’ta aktif mücadele içerisinde ve tüm bölgedeki pozisyonunu güçlendiriyor.
Kürtler egemenliği altında yaşadığı Türkiye, Suriye ve Irak’ta aktif mücadele içerisinde ve tüm bölgedeki pozisyonunu güçlendiriyor.
Kürtler egemenliği altında yaşadığı Türkiye, Suriye ve Irak’ta aktif mücadele içerisinde ve tüm bölgedeki pozisyonunu güçlendiriyor.
İran’da Kürtlerin bölgede aldığı pozisyondan çekinerek Doğu Kürdistan ve Kürt özgürlük hareketine yönelik saldırgan bir politika izlemeye başladı. Konuyu Güney Kürdistan’ın Doğu Kürdistan’a yakın sınır bölgelerinden izliyoruz.
Renas ile İran, Doğu Kürdistan özgürlük hareketi PJAK’a karşı operasyonlar yürüttüğü sınır bölgesinde görüştük.
Renas, İran’ın saldırılarının bölgesel gelişmelerle ilgili olduğunu belirterek Tahran’ın, İslam devriminden sonra ilk defa 15 ile 20 bin kişilik orduyu Kürdistan’a gönderdiğini belirtiyor.
DEVRİMDEN SONRA İLK DEFA İRAN ORDUSU DOĞU KÜRDİSTAN’A GİRDİ
İran’daki çatışmanın bölgesel gelişmelerle bir ilgisi olduğunu belirten Renas, “Kürtler Ortadoğu’da statüsünü belirliyor. Kürtler bölgede güçleniyor. Doğu Kürdistan’daki Kürtlerde bundan uzak değil. İran’ın içindeki halkların ve tabi Kürtlerin de sorunları var.
Biz de yakın zamanda İran’dan Kürtlerin sorunlarını çözmesi çağrısında bulunduk. Bu İran’ı korkutuyor. Hareketimizin Doğu Kürdistan’a öncülük etmesinden korkuyor. Buna olumlu cevap vermek yerine saldırgan bir tutum içine girdi. Bahar aylarında Kürt bölgelerinde düzenlediği operasyonlarda 200 sivil gözaltına alındı. Bunların büyük çoğunluğunu tutukladı.
Mahabad’daki olaylardan sonra başlayan gösterilerde 300’den fazla kişiyi tutukladı. Bunların birçoğunun yeri bile belli değil. Zindanlardaki tutsaklara yönelik baskıları arttırdı. İdam tehdidini sürekli gündemde tuttu” dedi.
İran’ın Doğu Kürdistan’daki militarizmini arttırdığını da vurgulayan Renas şöyle devam etti: “Doğu Kürdistan’da daha önce Spahi, Niroyi İntizami, Pastaranlar ve Besiç güçleri vardı. Ancak İslam devriminden sonra ilk defa bu yıl İran resmi ordusundan 15-20 bin kişilik bir birliği Doğu Kürdistan’a gönderdi. Bunlar İran’ın ideolojik başkenti olan Kum’da eğitim alan özel eğitimli birliklerdir.
İran’ın askeri güçleri Kuzey ve Güney Kürdistan sınırlarında mevzilenmiş durumda. Bu Zagros’tan Mako kentine kadar olan bir cepheyi kapsıyor. Doğu Kürdistan’daki askeri operasyonlarını artırdı.
İran devleti ayrıca Azeri ve Beluci halklarıyla Kürtler arasında çelişki çatışma yaratma çabasına girdi. Örneğin Urmiye’de Kürtçe sokak isimlerini değiştirip Azeri isimler taktılar. Oysa biz bir süre önce bu halklara diyalog ve işbirliğini güçlendirme çağrısı yapmıştık. İran ise bunun tersine çevirip çelişki ve çatışma yaratmaya çalışıyor.
Ayrıca Kürtlerin tarihi geçmişlerinin ve eserlerinin bulunduğu yerlerde barajlar yaparak bellekleri silmeye ve Kürdistan coğrafyasını tahrip etmeye çalışıyor.”
Renas’a 2011’deki ateşkesin sürüp sürmediğini de sorduğumuzda İran’ın bu konudaki ilginç bir yaklaşımına dikkat çekerek “İran’ın mevcut saldırıları 2011’deki ateşkesin şartlarını ortadan kaldırmış durumda. Tahran 2011 ateşkesini PKK ya da KCK ile yapıldığını ancak şimdiki operasyonları PJAK’a yönelik gerçekleştirdiğini belirtiyor. Fakat çatışma KCK ile İran arasında değildi. Sadece yapılan anlaşma KCK’nin arabuluculuğu sonucunda oldu. Biz her şeye rağmen sağduyulu yaklaşmaya çalışıyoruz” dedi.
Renas, bir İran istihbarat çalışanın Mahabad’ta Ciwanro otelde Kürt kadınına yönelik tecavüz girişimi ve ondan sonra yaşanan olaylara tepki gösteriyor. Tahran’ın Kürt kadının bölgede oynadığı rolden korktuğunu belirtiyor. İran devletinin Kürt kadınlarının Ortadoğu’da halklara ve kadınlara öncülük etiğini gördüğü için Kürt kadının iradesini kırmaya çalıştığını ifade ediyor.
‘YRK NİCEL VE NİTEL YAPISINI GÜÇLENDİRDİ’
PJAK’ın eşbaşkanına buna karşı kendilerinin pozisyonunu operasyonlara karşı somut tutumlarını soruyoruz.
Renas, halka yönelik polisiye baskıya ve kendilerine yönelik askeri operasyonlara karşı gerekli hazırlıklara başladıklarını belirterek, Doğu Kürdistan Savunma Güçleri’nin (YRK) nicel olarak artırıldığını, iç bölgelerdeki güçlerine de takviye yapıldığını ekliyor. Her türlü saldırıya karşı savunma ve cevap verme pozisyonuna geçtiklerini de kaydetti.
Renas, PJAK’ın İran KDP’si ile PKK gerillaları arasında kendi bölgelerine yakın alanlarda yaşanan gerginlikle bir ilgilerinin olmadığını belirterek Doğu Kürdistanlı hareketlere diyalog ve işbirliği çağrısında bulunuyor.
Ancak olayın İran’ın Kürtlere yönelik saldırılarının artığı bir döneme gelmesinin provokasyon fikrini güçlendirdiğini vurgulayan Renas, “Tahran, Kürtleri bir birine düşürmeye çalışıyor. Biz İran KDP’sine çağrıda bulunarak tutumunu düzeltmesi çağrısında bulunduk. Onların PKK ile görüşmeleri oldu. Ancak basın yayın üzerinden ve bazı çevrelerde Kürt özgürlük mücadelesine ve PJAK’a yönelik yoğun bir karalama kampanyası sürdürüyorlar.
Biz her şeye rağmen tüm Doğu Kürdistanlı parti ve gruplara diyalog ve işbirliği çağrısında bulunuyoruz” dedi.