Sıkıyönetim ablukası ve saldırılarının 33’üncü gününe girdiği Silopi’de, halkı zorla göç ettirmek için tanklardan direniş mahalleri Başak, Barbaros, Nuh mahallelerini yıkmaya çalışan devlet güçlerinin saldırılarının ardından Silopi’deki diğer mahallelere geçmek zorunda kalan yurttaşlar burada da saldırı ve abluka altında. Silah zoruyla evlerinden çıkartılarak önce toplama kampı uygulamasını hatırlatan Yenimahalle’deki spor salonuna götürülen buradan da kimlik kontrollerinin ardından Silopi’den sürgüne zorlanan ve evleri devlet güçlerinin saldırılarında yıkıldığı için direniş mahallelerini terk etmek zorunda kalan ama Silopi’yi terk etmeyen halk, devletin Silopi’de halka uyguladığı savaşın “kuralsız ve namertçe” olduğunu söyledi. Halk, “Tanklarınızla da gelseniz irademiz tankınızdan güçlüdür Silopi’yi terk etmeyeceğiz” dedi.

Nuh mahallesindeki evi tanklardan yapılan top atışları sonrası tahrip olduğu için evini terk etmek zorunda kalarak, Yenimahalle’ye yerleşenlerden Şeymus Şahin, Türk devlet güçlerinin 33 gündür sürdürdüğü saldırıların temel hedefinin öz yönetim iradesi gösteren halkı kentten zorla sürgün etmek olduğunu söyledi. Saldırılarda bu yüzden evlerin hedef alındığını, halkın temel ihtiyacı olan su depolarının patlatıldığını ve kentin günlerce elektriksizliğe mahkum edildiğini belirten Şahin, Türk devlet güçlerinin saldırılarının orantısızlığına şu ifadelerle tepki gösterdi : “Bir devlet düşünün halkın yaşadığı mahallelere tanklarla saldırıyor. Bu mu savaş ahlakınız bu mu yiğitliğiniz. Tanklarınızla da gelseniz evlerimizi de yıksanız bu toprağın üzerinde kalacağız Silopi’yi terk etmeyeceğiz. Tankınız irademizden daha güçlü değil”

Evi asker tarafından basılan ve silah zoruyla evlerinden çıkartılan 3 çocuk annesi Ayşe Kaplan da, devlet güçlerinin saldırılarının tek hedefinin ise Silopi halkının topraklarından sürmek olduğu görüşünde. “Böyle değilse bizi neden evimizden çıkarttılar. Akrabalarımız olmasa, komşularımız olmasa mecburen göç etmek zorunda kalacaktık” diyen Kaplan, ortaya çıkan dayanışma sayesinde topraklarından uzaklaşmadıklarını söyledi. 33 gündür devam eden ablukaya da dikkat çekerek, artık kentte ihtiyaçların arttığını ama abluka nedeniyle ihtiyaçların giderilemediğini söyledi.

Evinden ailesi ile birlikte göç ederek başka bir mahalleye yerleşmek zorunda kaldığını belirten Kadri Çiçek ise Botan’ın direniş geleneğinin eski olduğunu devlet güçlerinin saldırılarında tüm kenti yıksa da kentte kalacaklarını söyledi. Çiçek, “Nedir bu saldırılar. Halk burada kendi kimliğiyle özgürce yaşamak istiyor üstüne tank yürütüyorsunuz. Mahallerde yüzlerce evimizi zırhlı araçlarla taradınız tanklarla evlerimizi yıktınız. Ama bakın buradayız. Silopi bizim toprağımız. Buradan çıkmayacağız” diye konuştu.