Sosyalist Parti Basel Kanton Başkanı Brigitte Hollinger, Türkiye’de resmi olarak bir diktatörlük sistemi olmasa da Erdoğan’ın bir diktatör gibi davrandığını söyleyerek, Türkiye’nin açıktan Kürt halkına karşı bir savaş yürüttüğünü söyledi.
İsviçre Sosyalist Parti (SP) Basel Kanton Başkanı Brigitte Hollinger Türkiye’de ve Kürdistan’da yaşanan gelişmeleri ANF’ye değerlendirdi.
‘KÜRTLER DOĞAL BİR AFETTEN KAYNAKLI ÖLMÜYOR’
Kürdistan’da bugün yaşanan ölümlerin doğal bir afetten kaynaklı olmadığını yaşanan bir iç savaştan kaynaklı olduğunu söyleyen Hollinger, belirlenen politikalar çerçevesinde Kürtlere karşı bir savaş yürütüldüğünü söyledi.
Öz yönetim ilanlarının yapıldığı ilçelere dönük devlet saldırısının çok ağır bir durum olduğunun altını çizen Hollinger, Kürtlerin tarihsel süreçler boyunca çok iyi şeyler yaşamadığını söyledi.
‘TÜRKİYE KENDİ HALKINA KARŞI SAVAŞIYOR’
“Eğer bir halk bağlı bulunduğu ülkede eşit ve özgür bir şekilde yaşamıyorsa, bazı haklardan mahrum bırakılıyorsa ve yönetenler tarafından saygı görmüyorsa kendi sistemini inşa etme cabasına girmesi doğaldır” diyen Hollinger, Türkiye’nin bugün kendi halkına karşı bir savaş yürüttüğünü söyledi.
İsviçre sisteminden de bahseden Hollinger, İsviçre’de yaşayan farklı kesimlerin eşit haklara sahip olduğunu ifade ederek, ülkedeki farklılıkların kabul edilmesinin ülkeye karşı güveni artırdığını belirtti. “Eğer Kürtler de bağlı bulundukları ülkelerde diğer halklarla eşit koşullara sahip olmuş olsaydı bugün belki bu sorunların hiçbiri yaşanmazdı ve Kürtlerde bugün kendi sistemlerini istemezlerdi” diyen Hollinger, Kürtlerin bugün yaşadıkları ülkelerden gördüğü baskıdan kaynaklı bir çıkar yolu aradığını ifade etti.
‘ERDOĞAN BİR DİKTATÖR GİBİ DAVRANIYOR’
Türkiye’de resmi olarak bir diktatörlük sistemi olmasa da Erdoğan’ın ülkeyi bir diktatör gibi yönettiğinin altını çizen Hollinger, “Erdoğan kendi halkının taleplerini görmezlikten geliyor. Ülkede basına yönelik büyük bir baskı uyguluyor. Birçok kurumu kendi denetimine alıyor. Erdoğan ortaya koyduğu uygulamalarla adeta ülkeyi bir diktatörlük rejimine doğru götürüyor. Gerçekten Erdoğan’ın ortaya koyduğu siyaseti anlamak çok zor birçok ülkeye ve halka karşı savaş yürütüyor veya yürütmek istiyor. Erdoğan bir bütün olarak ortaya koydukları ile kendi sistemini inşa etmek istiyor diyebiliriz” şeklinde konuştu.
‘İSVİÇRE’DE YAŞAYAN KÜRTLER KAYGILI’
Kürdistan’da yaşanan savaştan kaynaklı İsviçre’de yaşayan Kürtlerin ve demokrat kesimlerinde büyük bir kaygı içerisinde olduğunu ifade eden Hollinger, “Sosyalist Parti olarak biz Kürdistan’da yaşananları dikkatle takip ediyoruz. Yaşanan savaşın sonlandırılması için mücadele ediyoruz. Bizim bulunduğumuz Basel kantonunda 6 bin, İsviçre genelinde ise 70 bin Kürt yaşıyor bu insanlar Türkiye’de yaşananlardan kaynaklı hep kaygı içerisinde. Bu insanların birçoğunun akrabası veya arkadaşları savaşın olduğu bölgede yaşıyor bu insanları taleplerini ve isteklerini parti olarak hep göz önünde bulunduruyoruz” dedi.
‘PARTİ OLARAK KONUYU YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ’
Sosyalist Parti olarak geçtiğimizde günlerde Kürdistan’da yaşanan olayları Basel Kanton Parlamentosuna taşıdıklarını da hatırlatan Hollinger, özellikle parti içerisinde milletvekili olarak görev yapan Kürt kökenli Mustafa Atıcı’nın konuyu yakından takip ederek her fırsatta partilerinin gündemine taşıdığına da vurgu yaptı. Amaçlarının Kürdistan’da yaşananlara karşı İsviçre Federal Meclisini harekete geçirmek olduğunu söyleyen Hollinger, önümüzdeki günlerde Avrupa’daki farklı gruplarla bu konuyu daha da gündeme getirmek olduğunu belirtti.
‘İSVİÇRE HARAKETE GEÇMELİ’
İsviçre’nin yaşananlar karşısından sessiz kalma durumunu da eleştiren Hollinger, İsviçre’nin bir an önce Türkiye ile iletişime geçerek yaşanan sorun noktasında rol alması gerektiğini vurguladı. İsviçre’nin birçok yerde arabulucu olarak rol alma durumunu da hatırlatan Hollinger, Kürt sorunun çözümünde ve barışın sağlanması noktasında da rol alabilmesi için acil olarak harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
İsviçre’nin yaşanan sorunlar karşısında çoğu zaman tarafsız kalma durumundan da uzaklaşması gerektiğini belirten Hollinger, İsviçre’nin tarafsız kaldığı noktalarda çoğu zaman yaşanan sorunlardan kaynaklı temel insan haklarını görmekten uzaklaştığını da söyledi. Hollinger, Türkiye sorunun çözümünde İsviçre’yi arabulucu olarak kabul etmemesi durumunda İsviçre’nin kimden taraf olduğunu ortaya koyması gerektiğini dile getirdi.
‘İSVİÇRE SİLAH SATIŞINI DURDURMALI’
İsviçre’nin silah ticaretini de eleştiren Hollinger, başta Türkiye ve Suudi Arabistan’a olmak üzere birçok ülkeye yönelik yapılan silah satışının kabul edilemez olduğunu vurguladı. İsviçre’nin bu ülkelere yönelik sattığı silahların çoğu yerde halka karşı kullanma ihtimalinin yüksek olduğunu hatırlatan Hollinger, İsviçre’nin silah ticaretine karşı herkesin tepki göstermesi gerektiğini belirtti. Hollinger, Avrupa’nın da Türkiye ile çıkar ilişkilerini bir tarafa bırakarak Kürt sorunun çözümünde rol olmasını gerektiğini vurguladı.