Halkların Demokratik Partisi (HDP), düzenlediği mitingle Urfa milletvekili adaylarını tanıttı. Topçu Meydanı’nda şiddetli yağmur altında başlayan mitinge Urfa merkezin yanı sıra, tüm ilçelerden katılım oldu.

Alanı dolduran kalabalık, milletvekili adaylarını miting alanına girişleri esnasında alkış ve sloganlar ile karşıladı. Mitinge kadınlar ve çocuklar yöresel kıyafetleri ile geldiler. Alan HDP bayrakları ile donatıldı. Alanda “AĞRIsa da canımız, kararlıyız seni ba$kan yaptırmayacağız” yazılı bir pankart dikkat çekti.

Miting, bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Kadınlardan oluşan Koma Ax u Av grubunun sahne alması ardından, HDP’nin Urfa’daki tüm aday adayları sahneye davet edilerek, teşekkür edildi. Ardından, HDP Urfa milletvekili adayları sırayla sahneye çağırıldı. Dilek Öcalan ve Osman Baydemir en fazla alkış alan adaylar oldu.

HÜKÜMET ATEŞE BENZİN DÖKÜYOR

Mitingin ilk konuşmasını HDP Urfa İl Eşbaşkanı Sevda Çelik Özbingöl yaptı. “Yanı başımızda tüm dünyayı kendisine hayran bırakan bir mücadele var. Filizlenen yeni yaşamın takendisidir” diyen Özbingöl, yüzde 10 barajının demokrasi önüne kurulmuş bir baraj olduğunu söyledi.  

Özbingöl, “Gün barışın, kardeşliğin, dayanışmanın günü. Demokrasimiz önüne konulan tüm barajları el birliği ile yıkmanın günüdür. Biz hazırız, Urfa hazır” sözleri ile konuşmasını sona erdirdi.

HDP Urfa İl Eşbaşkanı Rıdvan Yavuz, ise Ağrı’da yaşanan olaylara dikkat çektiği konuşmasında, “Son 2 günde yaşananlar bile Halkların Demokratik Partisi’ne bu ülkenin ekmek kadar, su kadar ihtiyacı olduğunu göstermiştir. Hani bu iktidar barış sürecinin mimarıydı? Bu nasıl bir mimarlık ki, Ağrı’ya ateş düştüğü anda, daha olayın ne olduğu anlaşılmadan ateşe benzin dökmekte birbirleriyle yarışıyorlar” dedi. Yavuz, ölümlerden oy devşirmeye çalıştığını söylediği hükümeti kınadı.  

ARAP KÖKENLİ ADAYDAN KENDİ DİLİYLE KONUŞMA

Ardından HDP Urfa milletvekili adayları konuştu. İlk konuşmayı yapan Arap kökenli aday Yasin Batan konuşmasının büyük kısmını Arapça yaptı. Kürtler ve Arapların binlerce yıl kardeşçe yaşadıklarını söyleyen Batan, “Biz Arap halkı da bu haklı mücadelede tüm halklarla bilikte, HDP çatısı altında mücadele edeceğiz” dedi.  

5. sıra adayı Ziya Taştan, Ağrı’da yaşanan provokasyona dikkat çekerken, 4. sıra adayı Leyla Güven ise, KCK operasyonlarında yüzlerce Kürt siyasetçiyi hapse atan zihniyetle, Ağrı’da yaşananların sorumlusunun aynı zihniyet olduğunu dile getirdi. Güven, “Özellikle kadınlar ve gençler 1 dakika durmadan çalışacağız. 12 milletvekili çıkaracağız ve bunun müjdesini vereceğiz” diye konuştu.

HDP 3. Sıra adayı ve HDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan geçmişten bu yana yaşamını yitiren tüm partili arkadaşlarını andı. Ayhan’ın konuşması sık sık “Şehid namirin” sloganı ile kesildi.

Kobanê direnişini selamlayan Ayhan, “Barbarlığa karşı büyük bir direniş sergileyen YPG, YPJ ve Kobanê halkına selam olsun. Bizleri yoktan var ederek, kardeşliğin ve barışın mimarı olan, bu kutsal kentin bir insanı olan Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’a da bin selam olsun” dedi.

7 Haziran’da HDP’nin kardeşlik ve barış ruhunu büyük bir zaferle taçlandıracağını söyleyen İbrahim Ayhan,  şunları dile getirdi: “7 Haziran Türkiye halkları için büyük bir dönemeç olacaktır. Ya sarayda oturan padişahın diktatörlüğü, zulmü sürdürecektir ya da halkların ve inançların kardeşliği demokratik bir Türkiye’yi yaratacaktır. 12 Eylül faşist rejiminin siyaset yapma hakkımızı elimizden alan barajlarını başlarına yıkacak mıyız?”

Ağrı’da yaşanan provokasyonun barış ve huzuru istemeyenler tarafından gerçekleştirildiğine dikkat çeken Ayhan, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kendi gücünü artırmak için, halkların önüne çatışmayı ve savaşı dayatmaktadır. Özellikle cumhurbaşkanı ve AKP zihniyeti, bu provokatif yaklaşımlarla seçim sürecini kana bulamaya çalışmaktadır. Biz bugün de yarın da bu provokasyona asla ve asla izin vermeyeceğiz. Biz kardeşliği savunuyoruz biz barışı savunuyoruz biz özgürlükleri savunuyoruz” diyerek konuşmasına son verdi.

Alkış ve sloganlarla konuşmasına başlayan HDP Urfa 2. Sıra adayı Dilek Öcalan Kürtçe yaptığı konuşmasında, “Bu çalışma sadece bir seçim çalışması değil, Kürdistan halkının özgürlük çalışmasıdır. Özgürlük yürüyüşüne hoş geldiniz. Kürtlerin bu kutsal çalışmaya hazır olduklarına inanıyorum” dedi.

‘HDP BÖYLE GELMİŞ BÖYLE GİTMEZ DİYENLERİN ÇATISIDIR’

Son olarak HDP Urfa 1. sıra adayı Osman Baydemir konuştu. HDP’nin, 80 yıldır Nemrudilere karşı verilen mücadelenin sonucunda ortaya çıkmış bir kazanım olduğunu ifade eden Baydemir, “HDP ile böyle gelmiş ama böyle gitmez diyenlerin ortak çatısını kurmuş bulunuyorsunuz. Yani HDP sizsiniz HDP emeğinizdir. HDP halkların inançların bütün farklılıkların eşitçe, barış içerisinde bir arada yaşamanın ta kendisidir. HDP yeni bir Urfa, yeni bir Ortadoğu, yeni bir Türkiye, yeni bir Dünya mümkündür diyenlerin ortak partisidir. HDP başarmıştır. Sizler başardınız” dedi.  

Baydemir, “Firavunluğu Nemrutluğu maldan çalarak zenginleşenlerde aramak lazım. Aşırı merkeziyetçilerde aramak lazım. Benden habersiz kuş dahi uçamaz diyen fanilerde aramak lazım. Kibrin ve gücünün esiri olan yöneticilerde aramak lazım. Demokrasi halkın temsilde adalet ihtiyacının önündeki en büyük Nemrudi uygulama baraj uygulamasıdır. Rıha tüm Nemrudi uygulamaları da baraj uygulamasını da allahın izniyle yerle bir edecektir” diye konuştu.

Hiçbir zulmün sonsuza dek sürmeyeceği vurgusu yapan Baydemir “Dinya ne bi zore, bi dore. Şimdi sıra HDP’de”  dedi.

‘KAPILAR BARBARLARA AÇIK’

Geçtiğimiz yıl yapılan yerel seçimlerde, hükümetin dış politikasının kardeş kavgasına yol açacağı uyarısında bulunduklarını hatırlatan Baydemir, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Suriye’de her insanın yaşamını yitirmesinde hükümetin payı vardır, günahı vardır. Kapalı Çarşı’daki esnaf kardeşim sizler bundan 2-3 yıl önce Halep ile Suriye ile kardeşçe ticaret ilişkisi içindeydiniz. Bu dış politika ile ne oldu? O kapılar kapandı. Maalesef o kapılar artık insanlığa karşı suç işleyen barbarlara açık. Adeta Moğol istilacısı gibi insanlığı 1000 yıl geriye götüren o canilere silah gönderilmesine açık. Bir kez daha buradan yüksek sesle ifade edelim, nerede zulüm varsa mutlaka onun karşısında mazlumların direnişi de olacaktır. Mazlumların direnişi Şengal’de Kekrük’te Mahmur’da ve Kobeni’de yaşam buldu. Barbarlara Nemrutlara Firavunlara bir ders verildi.”

Baydemir annelere de şu çağrıda bulundu: “Sizler rahminizle rabbin bir mucizesini taşıyorsunuz. 9 ay on gün rahminizde taşıyarak hayat veriyorsunuz. Sizler adeta zemzem suyu kadar ak pak, temizsiniz. Sizlerin fıtratında savaşa karşı duruş vardır. Sizlerin fıtratında doğurmak yaşatmak vardır. Eğer siz güç verirseniz, eğer siz el uzatırsanız Urfa’da yeni yaşam yaşam bulacak, Kürdistan’da yeni yaşam yaşam bulacak, Türkiye’de yeni yaşam yaşam bulacak.”

‘BİR CAN 550 SANDALYEDEN DEĞERLİ’

Siyasi partilere de “ister asker, ister gerilla, ister polis ve ister sivil olsun tek bir insanın canı yanmasın. Hiçbir siyasi parti ve partinin adayı ve bağımsız adaylar biçim düşmanımız değildir. Sadece bu maratonda rakiplerimizdir” çağrısında bulunan Baydemir,  “Dün Ağrı’da ciğerimiz yandı. Yüreğimizin parçalarını yitirdik. Bu halkın tek bir evladının canı, 550 sandalyeden 1000 kat daha değerlidir. 550 milletvekili kürsüsü ve saraylarınız hepsi tek bir insanımızın canına bin kere feda olsun, bin kere kurban olsun. Kim bu halkın evlatlarını, saltanatını sürdürmeye kurban ederse, Allah da onları kurban etsin” dedi.

Türkiye halklarına, 30 yıllık çatışma sürecinin, tıpkı Ağrı’daki gibi manipülasyonların sonucu olduğunu kaydeden Baydemir, kamu kurumlarına da “Sizler devletin kuruluşlarısınız herhangi bir partinin organı değilsiniz. Bağımsız kalmak sizlerin ahlaki ve hukuki sorumluluğunuzdur. Bir kez daha zinhar trafoya kediler girmemeli ” diye seslendi.

‘MOTORUN SUYUNU KAYNATTIN’

Baydemir, Curbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık sistemi ile ilgili ifade ettiği “Bu motor bu kasaya küçük geliyor” ifadesine de karşılık verdi.

Şunları söyledi: “Saraylı buyurmuş bu motor bu kasaya küçük geliyor. Mesele motorda değil kurban, sen suyu kaynattın, motorun suyunu kaynattın. 14 yıllık iktidarında sadece suyu kaynatmadın, debriyaj boşalmış, fren patlamış bu kamyonun nereye çarpacağı belli değil. Bu malzemeden yeni Türkiye çıkmaz. Ne diyor Urfalılar, eski kumaştan 40 düğmeli yelek çıkmaz. AKP’den de yeni Türkiye çıkmaz. Sayın cumhurbaşkanı Rıha’dan xeberin olsun, bu millet milli şeften, şeflikten çekti çekeceği kadar. Yeni bir milli şefe ihtiyaç duymaz. Türkiye yeni bir milli şefle saadet bulmaz. Tek bir çıkış var o da HDP’dir” dedi.