Son Dakika: DEM Parti Heyeti İmralı’dan döndü

HDP, sokaklarda bırakılan cenazeleri Meclis’e taşıdı

HDP, Cizre, Silopi, Nusaybin, Dargeçit ve Sur’da Türk devletinin ilan ettiği sokağa çıkma yasağı esnasında devlet güçleri tarafından katledilenlerin bazılarının cenazelerinin alınamamasını Meclis’e taşıdı.

HDP, Cizre, Silopi, Nusaybin, Dargeçit ve Sur’da Türk devletinin ilan ettiği sokağa çıkma yasağı esnasında devlet güçleri tarafından katledilenlerin bazılarının cenazelerinin alınamamasını Meclis’e taşıdı.

HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yanıtlaması üzerine verdiği soru önergesinde, “Cizre’de beş, Silopi’de üç, Nusaybin’de yedi, Dargeçit’te iki ve Sur’da altı kez sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve Temmuz 2015’ten beridir bu yerleşim birimlerinde yaşayan 120 yurttaş yaşamını kaybetmiştir. Cizre ve Silopi ilçelerinde yaşamını yitirenlerin cenazelerinin kaldırıldığı Şırnak Devlet Hastanesi morgunda yer kalmadığı ve cesetlerin üst üste konulduğu; bir kısmının ise hastanenin yemekhanesindeki soğuk hava deposunda bekletildiği bilinmektedir. Daha vahimi ise, Silopi’de 19 Aralık 2015’te öldürülen Axin Kanat (16), Reşit Eren (17), Şiyar Özbek (25) ile 21 Aralık 2015’te vurulan Mehmet Mete (11) ve dört gün önce öldürülen Hasan Sanır (73) adlı sivil yurttaşların cenazelerinin halen sokaklarda bulunması ve aileleri tarafından alınamamasıdır” dedi.

Savaş hukukunda dahi yer bulan, ölülerin defin hakkının, mülki idare ve güvenlik güçlerinin insafına bırakılan sokağa çıkma yasağı boyunca çiğnendiğini kaydeden Baydemir şunları belirtti: “Oysaki Anayasa’nın 20. Maddesinde özel hayatın korunmasından bahsedilmiş, 18 Mayıs 1954’te Türkiye’nin de onayladığı, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nde de açıkça gömülme ve kişinin yakınlarını gömebilme hakkı düzenlenmiştir.”

Soru önergesinde ise şu sorular yer aldı:

İçişleri Bakanı olarak, sokağa çıkma yasağının yarattığı, hukuka, vicdana ve ahlaka aykırı, bu vahim durumlardan ve defin hakkının gaspından haberdar mısınız?

Sokağa çıkma yasağının uygulandığı yerleşim birimlerinin mülki amirlerinin, yaşanan bu hak ihlallerinin önüne geçmeleri gerekirken, hangi hukuksal prosedürü gözeterek, gereğini yapmamaktadırlar? Bu konuda şahsınızın bir talimatı bulunmakta mıdır?

Başta Cizre ve Silopi olmak üzere sokağa çıkma yasağının uygulandığı yerleşim yerlerinde, yasal bir hak olmanın yanı sıra, İslami değerlerimizin gereği olan defin işlemlerinin yurttaşlar tarafından yerine getirilememesinin hukuksal gerekçeleri nelerdir?

Cenevre Sözleşmesinin taraflarından biri olan Türkiye’de, Temmuz 2015’ten beridir uygulanan sokağa çıkma yasakları boyunca, sivillerin öldürülmesi, sokaklarda bulunan cesetlerin aileleri tarafından alınamaması gibi vahim ve vicdanlara sığmayacak durumların yaşanmaması, dolayısıyla Cenevre Sözleşmesinde belirtilen Savaş Zamanında Sivil Kişilerin Korunması Sözleşmesinin gereğinin yerine getirilmesi için Bakanlığınız tarafından bir adım atılacak mıdır?

Başta Silopi ve Cizre olmak üzere, sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı yerleşim birimlerinde, yaşamını yitiren yurttaşların defin hakkının gasp edilmesinin önüne geçmek için bir girişimde bulundunuz mu? Bulunmadı iseniz, bulunacak mısınız?

Defin işlemlerinin gerektiği gibi yapılabilmesi için, tek çözüm olan, sokağa çıkma yasağının kaldırılmasına dair bir girişiminiz olacak mıdır?