Şengal Meclisi Temsilcisi Said Hassan, KDP yönetiminin kamplarda kalan Êzîdî halkını baskı altında tuttuğunu dile getirerek, Şengal’in özgürleşmesi için YBŞ’ye katılmak isteyen yüzlerce gencin ise KDP tarafından engellendiğini ifade etti. Hassan “KDP ortaya koyduğu politikalarla Êzîdîleri bir bütün olarak göçe zorlamak istiyor” dedi. 
Şengal’in DAİŞ çetelelerinden temizlenmesi ve Êzîdî halkına uluslararası destek sağlanması noktasından hareketle bir dizi diplomatik temasta bulunmak amacıyla Avrupa’ya gelen Şengal Halk Meclisi Temsilcisi Said Hassan, Şengal’de yaşananları ANF’ye değerlendirdi.

‘ŞENGAL KISA ZAMAN İÇERİSİNDE ÖZGÜRLEŞTİRİLMELİDİR’

Şengal’in büyük bir bölümünün hala DAİŞ’in elinde olduğunu söyleyeb Hassan, KDP yönetiminin Şengal’i özgürleştirmediğinden, yakın bir zamanda HPG, YPG ve YBŞ’nin Şengal’i tamamen özgürleştirme hamlesi başlatacağını belirtti.  Hassan, yakın bir zamanda Şengal’in tam anlamıyla özgürleştirilmesine yönelik büyük bir hamle gerçekleştirilmezse başta kamplarda kalanlar olmak üzere binlerce insanın geri dönüş umutlarının tamamen kırılabileceğini söyledi. Hassan, "Eğer Şengal tam anlamıyla özgürleşmezse Êzîdîler kendi topraklarını bırakarak dünyanın dört bir yanına dağılabilir. DAİŞ’in Şengal’i işgal etme yıl dönümüne kadar büyük bir hamle başlamazsa bu durum Êzîdî toplumu için büyük bir tehlike arz edebilir" dedi. 

‘EN DOĞAL HAKKIMIZ OLAN ÖZERK YÖNETİM MODELİNİ İNŞA ETMEK İSTİYORUZ’

DAİŞ’in Şengal’e saldırmasının ardından bölgede bulunan peşmergenin hiçbir çatışmaya girmeden Şengal’i terk ettiğini hatırlatan Hassan, "Yıllarca omuz omuza mücadele ettiğimiz peşmerge bizi yalnız bıraktıktan ve ardından yaşadıklarımızdan kaynaklı olarak artık biz Êzîdîler olarak en doğal hakkımız olan ‘özerk yönetim’ modelimizi inşa etmek istiyoruz. Yine bugüne kadar yaşadığımız katliamlardan kaynaklı kendi savunmamızı kendimiz yapmak amacıyla Şengal Savunma Birlikleri’nin oluşturulmasını istedik. Bu amaçla YBŞ’nin oluşumuna gittik. Bu askeri güç Êzîdî toplumu içerisinde oluşturulmuş bir güçtür ve şu anda da HPG birlikte Şengal’in savunmasında büyük rol oynuyor" şeklinde konuştu.
‘KDP’NİN PKK’YE KARŞI SÖYLEMLERİ AHLAKİ DEĞİL’
KDP’nin PKK’ye karşı Şengal üzerinden ortaya attığı iddiaların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığı gibi aynı zamanda da ahlaki olmadığını kaydeden Hassan, devamla şunları dile getirdi: "Peşmerge tarafından DAİŞ’le yüz yüze bırakıldığımız için hiçbir dine, hiçbir mezhebe yapılmayan zulümler biz Êzîdîlere yapıldı. İnsanlarımız katledildi, kadınlarımız alınıp köle pazarlarında satıldı, çocuklarımız katledildi DAİŞ tarafından. PKK ve YPG insanı bir duruş sergileyerek 3 gün sonra yüzlerce şehit vermeyi göze alarak koridor açıp Êzîdîlerin daha da büyük bir katliamdan geçirilmesini engelledi. 11 ay oldu, hala orayı savunan PKK gerillaları ve YBŞ’dir. Peşmerge orada DAİŞ’e karşı bir eylem yapmıyor hala. Şengal’den Maxmur’a kadar peşmerge sadece bekleyiş içerisinde."

‘PKK HALKIN İSTEĞİ ÜZERİNE ŞENGAL’DE'

PKK’nin Şengal halkının isteği üzerine orada bir savaş yürüttüğünün altını çizen Hassan, PKK’nin Şengal’e kalıcı olarak yerleşme gibi bir niyetinin olmadığını söyledi. PKK’nin tek amacının oradaki halkları savunmak olduğunu özellikle vurgulayan Hassan, "Êzîdî toplumu kendi savunmalarının alınması için PKK’den böyle bir talepte bulunmuştur. Çünkü Êzîdîler ne bir daha kendilerine ihanet edenlerin ne de düşmanlarının eline düşmek istiyor. PKK tamamen bu halkın savunması için Şengal’de yer alıyor. Biz Êzîdîler özerkliğimizi kurup meclislerimizi güçlendirirsek ve YBŞ için silah temin edebilirsek zaten PKK orada kalmaz, kalmaya da niyeti yoktur. KDP’nin bir halkın savunmasını alan PKK'ye karşı bazı söylemlerde bulunması bir zihniyet sorunudur" diye belirtti.

‘AMAÇ ÊZÎDÎLERİ BIKTIRIP GÖÇE ZORLAMAK’

KDP tarafından kamplarda kalan Êzîdîlere yönelik kötü davranıldığını söyleyen Hassan, Şengal Dağı'nda yaşayan Êzîdîlere yönelik de KDP tarafından bir amborgo uygulandığını ifade etti. KDP’ni ortaya koyduğu politikayla bütün Êzîdîleri göçe zorlamak isteğine dikkat çeken Hassan, şunları kaydetti: "Kamplarda kalıp DAİŞ’e karşı savaşmak isteyen yüzlerce genç kadın ve erkek var ancak buna izin verilmiyor. Hala 10’dan fazla arkadaşımız Güney Kürdistan yönetimi tarafından cezaevinde tutuluyor. Gerekçe olarak ise 'YBŞ içerisinde yer alarak DAİŞ'e karşı savaşmaları’ gösteriliyor. Anlattıklarımız ve buna benzer politikalarla Êzîdî toplumu üzerinde oyunlar oynanarak bıktırma politikasıyla göçe zorlanıyor. Bunu herkes iyi bilsin, bize sahip çıkan tek güç HPG, YPG ve YPJ oldu."

‘ULUSLARARASI GÜÇLER YBŞ’YE SİLAH DESTEĞİ VERMELİ’

Uluslararası güçlerin Êzîdî toplumunun yaşadıkları karşısında duyarlı olması gerektiği belirten Şengal Meclisi Temsilcisi Said Hassan, "On binlerce savaşacak gencimiz var. Ancak uluslararası güçler bizlere silah desteği yapmalıdır. DAİŞ’in elinde ağır silahlar var, elimizdeki silahlarla buna karşı koymak zor. Biz Êzîdîlerin olarak kendi savunmamızı alabilmemiz için uluslararası güçler YBŞ silah desteği vermelidir. Yine bölgede yaşayan halkımıza yönelik maddi ve manevi bir destek verilmesi gerekir"  ifadelerini kullandı