Kürdistan Demokratik Halk İnisiyatifi, Kürdistan’da devam eden devlet terörüne karşı, tüm metropollerin direniş alanına çevirmeye çağırdı.

DAİŞ’in hamiliğini yapan AKP’den barış ve müzakere beklemenin gaflef olduğunu belirten halk inisiyatifi, tüm Kürdistan halkını ve barış isteyen Türkiye toplumunu direnişe çağırdı.

Kürdistan Demokratik Halk İnisiyatifi, devam eden devlet terörü ve halk direnişine ilişkin yazılı bir açıklamada bulundu.

KADER TAYİN EDECEK BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ

Kader tayin edecek bir süreçten geçildiğini vurgulayan Halk İnisiyatifi açıklamasında, ‘’Faşist AKP hükümeti Türkiye’de demokratik tüm çevreleri sindirme ve Kürdistan halkını ise katletme planını topyekün saldırılarıyla devreye koymuştur. Önder APO’nun esaretinin sürdürülmesi, gazetecilerin tartaklanması, tutuklanması, Tahir Elçi’nin katledilmesi, gençlerin infaz edilmesi, camilerin bombalanması, Kürt halkının ise sistematik bir biçimde katliam cenderesinde tutulması bu politikaların sonucudur.  Tüm demokratik kamuoyunun gözleri önünde Kürdistan’da Şırnak’ın Cizre ve Silopi ilçelerinde bulunan başta eğitim, sağlık tüm devlet kurumlarının AKP’nin katliamlarına göre hazır hale getirilmesi olası katliamlar içindir. Şunu tüm kamuoyu bilmelidir ki Kürdistan, Kürt gençlerinin, kadınlarının öncülüğünde geliştirilen direnişle faşizme mezar olacaktır’’ denildi.

AKP’NİN KONTRA ÇETELERİ ŞEHİRLERİ YIKIYOR

1990’lı yıllarda yaşanan devlet terörüne dikkat çekilen açıklamada, aynı uygulamaların bugün farklı biçimlerde AKP tarafından yürütüldüğü belirtildi.

Kürdistan Demokratik Halk İnisiyatifi açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

‘’AKP’nin çeteci kontra güçleri Kürdistan’daki şehirleri yakıp yıkarak Kürdistan’ı insansızlaştırma ve teslim alma politikası izlemektedir. Kürt halkı AKP’nin bu faşist politikalarına karşı öz yönetim direnişlerinin geliştiği tüm Kürdistan şehirlerine yaşamı durdurarak topyekün direnişle sahip çıkmalıdır. Tencere tava çalarak gürültü çıkarma yerine tüm halkımız her yeri kesintisiz eylemleriyle direniş kalesine çevirmeli sesini dünyaya duyurmalıdır. Amed halkı tüm ilçeleriyle birlikte tarihine yaraşır bir şekilde ayağa kalkmalı ve tarihine, geleceğine sahip çıkmalıdır. Kürdistan halkı Sur, Kerboran’daki halkımızın direnişi etrafında kenetlenmelidir.

HENDEKLER BİRER DİRENİŞ KALESİDİR

Kürt gençlerinin hendek direnişine dikkat çekilen açıklamada, AKP’nin bu direnişi manipüle etme açıklamalarına tepki gösterildi. Halk İnisiyatifi, hendekleri birer direniş kalesi olarak tanımlayarak şunları vurguladı:

‘’Tüm kamuoyu şunu bilmelidir ki; bugün Erdoğan’ın kendisi Rojava ve Kuzey Kürdistan arasında binlerce km hendek kazarken Kürt gençlerinin halkını korumak için kazdığı hendekleri hedef haline getirmektedir. Faşist AKP devleti, ‘kendisi hendek kazınca meşrudur, katliamlara karşı direnen toplumun hendek kazması suçtur’ gibi bir algı yaratmak istemektedir. Duyarlı aydınlar, akademisyenler, siyasetçiler AKP’nin bir halkı bölerek sınıra yaptığı hendeklere karşı sesini yükseltmelidir. Kürt gençlerinin faşizme, katliama geçit vermemek için oluşturduğu hendekler ise birer direniş kaleleridir. Tüm Kürdistan gençliği bu direniş kalelerin geliştiği her yere akın etmeye ve özgürlüğüne, halkına sahip çıkmaya çağırıyoruz.’’

METROPOLLER DİRENİŞ ALANLARINA ÇEVRİLMELİ

Kürdistan Demokratik Halk İnisiyatifi, devlet terörüne ve halk direnişine ilişkin Kürdistan ve barış isteyen Türkiye toplumuna şu çağrıda bulundu:

‘’Duyarlı demokratik kamuoyunun faşist AKP hükümetinin Kürdistan’daki katliam politikalarına karşı duyarlı olmaya ve tüm batı metropollerini direniş alanlarına çevirmeye çağırıyoruz. DAİŞ’in hamilliğini yapan Erdoğan’ın AKP’sinden barış-müzakere beklemek gaflettir. Bu gaflete düşmeden başta metropollerde yaşayan tüm Kürdistan halkını, özellikle gençleri, kadınları yaşamı durdurarak eylemleriyle direnişi büyütmeye çağırıyoruz. Barış isteyen tüm Türkiye toplumunu Kürdistan’daki kardeşine sahip çıkmaya çağırıyoruz.’’