Dakuk’a bağlı Anana köyü sakinleri Kürt Halk Önderi Abdulah Öcalan’a yönelik uygulanan tecride tepki göstererek “Kürt halkı bu tecrit karşısında sesiz kalmamalı, çünkü önderliğimize uygulanan tecrit Kürt halkına uygulanan tecrittir” şeklinde konuştular.

‘KÜRT HALKININ SORUNUN ÇÖZÜMÜ REBER APO’NUN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR’

Öğretmen olan Fehmi Said, tecrit bizler açısından kabul edilemez diyerek, şöyle konuştu: “Bir Kürt yurtseveri olarak Önderliğimize yönelik geliştirilen tecridi şiddetle kınıyorum. 9 aydır Önderliğimiz kimse ile görüştürülmüyor ve 2011 yılından bu yana avukatları ile de görüştürülmüyor. Önderliğimizden hiçbir haber alamıyoruz. Türk devleti bununla açıkça insanlık suçu işlemektedir.”

Öcalan’ın özgürlüğü için tüm Kürtlere mücadele çağrısı yapan Said “Önderliğin özgürlüğü için herkes mücadele safında bir araya gelmelidir. Kürt halkı olarak tavrımızı net bir şekilde ortaya koymalıyız. Susmak tecride onay vermek, mücadele etmek ise önderliğimizin özgürlüğünü sağlama anlamında gelir” diye konuştu.

‘SESSİZLİK ÖLÜMDÜR, SESSİZ KALMALAYALIM’

Mehmet Ramazan ise, tecride tepkisini şöyle dile getirdi: “Şunu her kes çok iyi bilsin ki Reber Apo salt bir şahıs değildir. O bütün Kürt halkını temsilidir. Kürt sorununun çözüm anahtarı Reber Apo’dadır. Sanılmasındaki biz bu tecrit durumunu içimize sindiriyoruz. Kimse bizi vahşet uygulamalarına alıştıramaz. Onun için de halk olarak her yerde önderliğimizin özgürlüğünü haykırmalıyız.”

ÖNDERLİĞİMİZİN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN 24 SAAT EYLEM

Kürt Halk Önderi üzerindeki tecrit kalkana ve Öcalan özgür olana dek herkesin, bulunduğu yerde eylem kalkması gerektiğini ifade eden, Aram Kasım Mehmet ise “Dokuz aydır Önderliğimizden haber almıyoruz. Evlerimizde oturarak Türk devletinin bu tecridi sonlandıracağını beklemek gaflet olur. Onun için 24 saat eylem halinde olmalıyız. Halkımız özellikle Güney Kürdistan'daki halkımız, bu sessizliğini bozmalı ve her yeri eylem alanına çevirmelidir. Önderliğimiz özgür olmadan tek bir kürdün dahi özgür olacağına inanmak beyhude bir inançtır” dedi.