Güneş: Öz savunma hayata geçirilmeli

Komalên Ciwan Koordinasyon Üyesi Güneş, Suruç Katliamı'ndan AKP'nin sorumlu olduğuna dikkat çekerek, öz savunmanın hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Komalên Ciwan Koordinasyon Üyesi Güneş, Suruç Katliamı'ndan AKP'nin sorumlu olduğuna dikkat çekerek, öz savunmanın hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Güneş, gençliğe şöyle seslendi: Suruç katliamının hesabı sorulmalı ve her katliam girişimi misliyle karşılık bulmalıdır. Aynı zamanda şehit düşen her yoldaşımıza karşılık onlarca, yüzlerce genç özgürlük saflarına katılmalıdır. Bunun yanında Devrimci serhildan süreci başlatılmalı."
Komalên Ciwan Koordinasyon Üyesi Şimal Ülkem Güneş, Suruç Katliamı'na ilişkin değerlendirmede bulundu...
"Suruç’ta yaşanan katliamı şiddetle lanetliyorum. Başta Suruç’ta katledilen SGDF’li 31 yoldaşımızı en devrimci duygularımızla anıyor ve mücadelelerini zafere taşımanın sözünü yineliyorum. Ailelerine ve yol arkadaşlarına baş sağlığı diliyorum. Yine katliamda yaralanan yoldaşlarımıza acil şifalar diliyorum" diyen Güneş, şu ifadeleri kullandı:

'AKP HER ALANDA SAVAŞ YÜRÜTÜYOR'

"Suruç’ta yaşanan bu katliamın sorumlusu tartışmasız geçici olan AKP hükümetidir. Çünkü AKP hükümeti Kürt Özgürlük Hareketi ile bir savaş içerisindedir. Ve bu savaşı her alanda sistematik bir şekilde yürütmektedir. AKP hükümetinin Kürtlere dönük bu inkar ve imha politikaları sadece askeri değildir. Siyasi, kültürel, ekonomik her açıdan bu savaşı açık bir şekilde yürütmektedir. Rojava Devrimi patlak verdiğinden bu yana da Rojava’da çok somut bir şekilde DAİŞ üzerinden yürütmüştür. Tüm dünya DAİŞ’i kınarken AKP hükümeti Kürt karşıtlığı üzerinden hiçbir zaman DAİŞ’e karşı olduğunu, faşist bir terör örgütü olduğunu söylememiş ve her fırsatta Rojava’da özgürlük mücadelesi veren PYD, YPG-YPJ güçlerini terörist olarak nitelendirmiştir. Yine aynı şekilde Rojava’da YPG-YPJ ile omuz omuza mücadele veren sosyalist, devrimci güçleri terörist olarak lanse etmiş ve hedeflemiştir. Yani özgürlük hareketlerini sürekli olarak hedef göstermiş ve DAİŞ ile ölümüne savaşan güçlere karşıtlık yapmıştır. Aslında Türk devleti ve AKP hükümeti şunu söylemektedir; 'dünyanın neresinde özgürlüğü için mücadele veren ve direnen bir Kürt varsa vurun' ve yine 'dünyanın hangi köşesinde Kürt özgürlük mücadelesine destek veren birileri varsa vurun', 'Kürtlerle dayanışan, destek veren kim varsa, hangi ulustan, inançtan yada cinsten olması önemli değil' demektedir. AKP sadece Rojava ve Kuzey'de değil, dünyanın her yerinde hareketimizle savaşmaktadır. Savaşı her alanda yürütmektedir."

'GENÇLER MEYDANLARA DÖKÜLMELİ'

Türkiye ve Kürdistanlı tüm gençlerin AKP-DAİŞ ittifakıyla gerçekleşen Suruç Katliamı'nın hesabını sorması gerektiğine işaret eden Güneş, şöyle devam etti: "Bu nedenle çağrım, tüm Türkiyeli sosyalist, demokrat, devrimci, anti-kapitalist gençliğe dönüktür; en başta Türkiyeli mücadeleci gençlik olmak üzere dört parça Kürdistan’daki tüm gençliğedir. Gençlik meydanlara dökülmeli ve bulundukları her alanı 6-8 Ekim ve Gezi direniş ruhuyla ayaklandırmalıdır. Bu sürecin adı ve eylem çizgisi devrimci halk savaşıdır. Devrimci halk savaşına öncülük yapacak olanda devrimci ve sosyalist gençlerdir. Gençlik hareketleri bu devrimci sürecin sorumluluğunu üstlenmeli ve faşist çete güçlerinden hesap sormalıdır. Suruç katliamının hesabı sorulmalı ve her katliam girişimi misliyle karşılık bulmalıdır. Aynı zamanda şehit düşen her yoldaşımıza karşılık onlarca, yüzlerce genç özgürlük saflarına katılmalıdır. Bunun yanında Devrimci serhildan süreci başlatılmalı, meydanlar Kobanê direniş ruhuyla tutulmalı, işgalci yeşil GLADİO’cu, sömürgeci, tecavüzcü güçlere geçit verilmemelidir. Bu çerçevede; Kürdistanlı ve Türkiyeli gençler, genç kadınlar alanlara akmalıdır. Devlet hesap verinceye dek alanlar terk edilmemelidir. İşçi, işsiz gençler serhildanlara katılmalı tarlalar, tekstiller, fabrikalar boşaltılmalı ve gençler özgürlük alanlarına akmalıdır. Tek bir yurtsever ve sosyalist genç evinde ve işinde olmamalıdır."

'HERKES ÖZ SAVUNMASINI YAPMALI'

Herkesin öz savunmasını yapması ve kendi güvenliğini sağlayabilmesinin gerektiğini belirten Güneş, "Her an her yerde çok daha farklı düzeylerde saldırılar ve katliamlar gerçekleşebilir" uyarısında bulunarak, şunları kaydetti: "Eylemselliklere müdahaleler gerçekleşebilir. Bu nedenle gençlik öz savuma bilinci ile hareket etmeli, halkı korumalı ve hedef saptırma girişimlerini boşa çıkarmalıdır. AKP hükümet güçleri, Hizbul-kontra ve uzantıları gençliğe ve halka dönük her türlü saldırı yöntemini deneyebilir. Bu açıdan gençlik başta olmak üzere demokratik, sosyalist tüm devrimci güçler kendi alanlarını, örgütlenme zeminlerini ve  kurumlarını korumakla sorumludur. En alçakça saldırıya ve yönelime karşı hazırlık yapılmalı ve nöbetler tutulmamalıdır. Hiç kimse kendi güvenliğini AKP devletine vermemeli kesinlikle bu gaflete düşülmemelidir. Türk polisi ve askeri artık Türkiye ve Kürdistan’da birer güvenlik kuvveti değil tamamen işgalci ve tehdit edici bir güçtür. Bu nedenle gençlik ayaklanmalı ve halkının güvenliğini sağlamalıdır.
Gün işgalci güçlerden hesap sorma günüdür. Bu çerçevede SGDF li yoldaşlarımızın sloganı olan “beraber direndik, beraber inşa ediyoruz” sloganıyla her türlü saldırıya karşı direnmeli, savunmalı ve yeni, özgür, demokratik bir yaşam projesi olan demokratik ulus inşasını hep birlikte gerçekleştirmeliyiz. Bunu tek başımıza, bireysel güçlerimizle değil, güçlerimizi birleştirerek ortak, kolektif bir akıl ve eylem gücü ile gerçekleştirebiliriz. 32 yoldaşımızın mücadelesine ancak bu şekilde sahip çıkabilir ve hayallerini gerçekleştirebiliriz."
Komalên Ciwan Koordinasyon Üyesi Şimal Ülkem Güneş, AKP'nin tutuklama, katletme yöntemleriyle mücadeleyi bitiremeyeceğini ifade etti.